Şu “KAP” dedikleri şeffaf yapı olmasa, geçmişdeki gibi kim bilir ne dolaplar dönecekti futbolumuzda.
Şirketleşip borsaya açılan kulüpleri bir nebze olsun hizaya sokan Kamu Aydınlatma Platformu sayesinde kim kaça alınmış, kime kaç para ödenmiş, gizli kalmıyor artık gerçekler.
İşin ilginç yanı, transfere harcadığın paralar medyada yazılıp çizilirken yalanlayamıyor, vakti geldiğinde hesap vermekten kaçamıyorsun.
Tıpkı Trabzonspor’un bugünkü durumu gibi. Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu TFF seçimleri sonrası olağanüstü kongre sinyali verip keskin bir U dönüşü yaparken, geride bırakacağı enkazın bir ömür boyu sürecek muhasebesinden çekinmiş olabilir muhtemelen!
Dolayısıyla cümle aleme meydan okuması ve “Aldığımız borçtan daha azı ile devredeceğiz” söylemi, vicdani rahatsızlığının boyutlarını anlamak açısından önemlidir.
Lafı dolandırmaya gerek yok. Trabzonspor, İbrahim Hacıosmanoğlu döneminde tarihinin en ağır borç yükü altına girmiştir. Attığı imzaların getireceği olası yaptırımlar, kulübü felakete sürükleyecek boyuttadır.
Buna karşılık hesaplanabilir düzenli gelirler, yayın ve isim haklarıdır. Tamamlandığında kulübe nefes aldıracağı iddia edilen stadın katkısı ise Hacıosmanoğlu yönetiminin 2 yıllık transfer hovardalığının yanında, devede kulak kalır.
Futbolcu satamamış, tribün hasılatı komik düzeye inmiş, banka kredililerin ödemesi gelmiş, borcu borçla kapatma planı iflas etmiş, futbolcu alacakları bütçeyi aşmış ve sen hayali düşmanlar yaratıp gündemi değiştirmeye çalışıyorsun. Olmaz başkan, kendin dahil kimseyi kandıramazsın!
Başarılı olamadı
Bir diğer gerçek, Hacıosmanoğlu yönetiminin sportif anlamda da başarısız olduğudur. Eğer ölçü şampiyonluk veya şampiyonlar ligi ise, Trabzonspor son iki sezonu boşa geçirmiş, hiçbir hedefi tutturamamıştır. Özellikle geçen yıl harcanan onca para ve vaadin karşılığı, camia adına tam bir hayal kırıklığıdır. Hacıosmanoğlu döneminde 5 teknik adamın görevine son verilmesi, kulübün başındaki kadroların yönetme becerisiyle doğrudan ilgilidir. Öyle ya, bu yetenek olsaydı yılda 800 bin dolara “sportif direktör” alıp, tüm sorumluluğu onun üzerine atarlar mıydı?
Laf paradan açılmışken, Trabzonspor kulübünün şu an itibarıyla tek transfer yapmadan, sadece geçen yıl aldığı futbolculara ödemekle yükümlü olduğu rakamı merak ediyor musunuz? 2015-16 sezonu için Mbia dahil altı yabancıya 10 milyon 300 bin euro, yerlilere 30 milyon 180 bin lira. Toplamda kemiksiz 61 milyon Türk lirası! Kadrodaki diğer oyuncular cabası!
İtiraz edenler Kamu Aydınlatma Platformuna yapılan resmi bildirimlere baksınlar, miktar eksilmez, artar.
Çözüm öze dönüş
Verdiği sözlerin yüzde doksanını gerçekleştiremeyen, futbol siyaset ilişkisini yönetemeyen, şike süreci üzerinden prim yapmaya çalışan, maddi ve manevi kulübü yıpratan, takımı sıradanlaştıran, tribünleri bölen ve küstüren Hacıosmanoğlu, bunca olumsuzluğa karşın illa da devam edeceğim diyorsa ve bunu başarabilirse, camianın geleceği açısından yapılması gereken tek şey var.
İnandırıcılığı kalmayan vaadlerle insanları oyalamak yerine, “Beş yıl bu takımdan şampiyonluk beklemeyin. Özümüze dönelim, altyapıyı canlandıralım, ayağa kalkalım, sonra yarışmacı olalım” gerçeğini çekinmeden, korkmadan haykırın.
Yok, bildiğimizi okumaya devam diyorsanız... Mevtanın musalla taşında kalabileceğini de unutmayın!
Arda Turan Galatasaray’a gelemez!
Arda Turan Türk futbolunun dünyaya açılan parlak yüzü. Atletico Madrid’de gösterdiği performansla Avrupa devlerinin radarına giren milli oyuncu, şimdi emeğinin karşılığını bekliyor.
Heyecan verici iddia, Arda’nın Barcelona’ya gideceği yolunda. Lakin Katalan ekibine FIFA’nın koyduğu transfer yasağı, bu senaryonun önündeki en büyük engel. Barca Arda’yı alırsa, 2016 yılı başına kadar forma giymesi mümkün değil.
Endişeye gerek yok, dahice çözüm yine Türk medyasından geliyor. Efendim Arda 6 aylık süreyi Galatasaray ya da Fenerbahçe’de geçirebilir, ara transfer döneminde de İspanyol ekibine dönebilirmiş!
Düşünebiliyor musunuz, adamlar Arda’ya 41 milyon euro bonservis bedeli ödeyecek ve git Türkiye’de stepne ol diyecek. Ya o lastik patlarsa, tanrı korusun Arda ciddi bir sakatlık geçirirse... Kim karşılayacak zararı?
Barcelona, Manchester United veya Chealsea. Arda herhangi birine transfer olabilir. Türkiye’ye ise en azından birkaç yıl daha tatil için gelebilir!
Kjear’e güvenlik garantisi
Fenerbahçe’nin yeni transferi Simon Kjaer Türkiye’ye gelmeden önce takımın Rize maçı sonrası uğradığı silahlı saldırıyı sorgulamış. Kulüp yetkilileri bir daha böyle bir olayın yaşanmayı garantisi verince Danimarkalı teklifi kabul etmiş. Kjear hatırlattı, biz de yetkililere soralım dedik; O tüfeğin ateşlendiği tarihten bu yana tam 3 ay geçti. Tetiği çeken zanlılar hâlâ yakalanmadı. Peki, hatırı sayılır devlet yetkililerinin verdiği sözler nerede? Niçin saldırıyla ilgili bir arpa boyu yol alınamadı? Soruşturmayla ilgili niçin tek kelime açıklama yapılmadı? Türkiye geçmişte ne çektiyse “faali meçhullerden” çekti. Karanlık eller adalete teslim edilmediği sürece, kim ne söz verirse versin, tarih yaşananları asla unutmayacak.