Kusura bakmasınlar, o gün maalesef başkan ve yöneticilerin yalancısı olmuştuk! Antalyaspor sınavının Avni Aker Stadı’ndaki son maç olduğuna inanıp, Trabzonspor’un tek gollü yenilgisinden sonra “Böyle veda olmaz” demiş, takıma ve taraftara sitem etmiştik.
Dün gece şampiyonlukların yaşandığı, kupaların kaldırıldığı, kah ağlandığı, kah yüzlerin güldüğü, nice yıldızların ağırlandığı Avni Aker Stadı, Fenerbahçe maçıyla tarihteki yerini aldı. Vedanın ezeli rakip Fenerbahçe ile olmasının ayrı bir önemi vardı kuşkusuz. Galibiyet, en kötü sezonlarından birini yaşayan bordo-mavili ekibe ilaç gibi gelebilir, beraberlik pansuman olabilirdi.
Lakin eksik kadrosuna karşın, kağıt üzerinde de, sahada da Trabzonspor’dan en az iki gömlek üstün bir Fenerbahçe vardı.
Bordo-mavili ekip oyuna etkili başladı. Pozisyonlar da buldu. Henüz 6. dakikada Mustafa Akbaş’ın vuruşunda topun direğe çarpıp çıkması, şanssızlıktı. Önde oynayarak Fenerbahçe’ye hakimiyet kurmaya çalışmak belki doğru düşünceydi, ancak riski yüksekti. Üstelik kırılgan kadro yapısı da çok uygun değildi bu tarza. Gole kadar istediklerini yapar görüntü veren Trabzonspor, rakibin ilk etkili hücum girişiminde ağır bir bedel ödemek zorunda kaldı.
Souza ceza alanı içinde savunmacılar tarafından unutulunca, yaptığı vuruş hem kırmızı karta, hem penaltıya neden oldu. Direk dibindeki Yusuf’un topa elle müdahalesi maçın kırılma anı idi. Cezayı Fernandao kesti. Sonrası malum. Böyle bir maçta hem geriye düşmek, hem on kişi kalmak, doğaldır her takımın kimyasını bozar. Nitekim Trabzonspor’un korner atışında çok adamla ileriye çıkıp topu kaptırmasından sonra, Lens- Sow işbirliğinin gole dönüşmesine kimse sürpriz diyemedi! Burada da faturanın kendinden cüsseli ve güçlü Lens’i faulle durduramadığı için 1.65’lik Onazi’ye kesilmesi insafsızlıktı!
İkinci yarıda Fenerbahçe’nin vites küçültmesi eksik Trabzonspor’u iştahlandırsa da, sezon başından beri hücumda yaşadığı sıkıntılar bir “teselli” golüne imkan vermedi. Mehmet Ekici’nin tek kişilik şovu ise tribünleri hoşnut etmekten öteye geçemedi. Bu arada, gecenin yıldızı Lens, üç kişiyi peşine takıp, üçüncü golü yaptığında kuşkusuz Avni Aker’in atmosferi ve taraftarın reaksiyonundan bihaberdi!
Lakin şu bir gerçek. Galatasaray’daki Fenerbahçe fobisinin bir benzeri, Trabzonspor’da da tehlikeye dönüşmeye başladı.
İlk yarı bitti, dertler bitti mi? Hayır. Tribünlerden yükselen “yönetim istifa” çağrısı ve yapılması planlanan transferler, daha çok baş ağrıtacağa benzer. Aman dikkat!