Trabzonspor tarihinin en kritik dönemlerinden birini yaşarken, ona sahip çıkması, kötü günlerinde yanında olması ve destek vermesi gereken taraftar stadı doldurmuyorsa, gelmeyenlerin şikayet etme hakkı da olmamalı bence. Bu yüzden “neden ve niçinleri” sorgulamaya gerek yok. Verilmek istenen mesaj net ve açıktır!
Bordo-mavili camiada seslendirilmeye başlanan “acaba kâbus görürmüyüz?” sorusunun gündemden çıkması için, Mersin İdman Yurdu mutlak yenilmesi gereken bir rakipti.
* * *
Bu psikolojiden çıkmak kolay iş değil. Hami hoca elinde kalan oyuncular arasından en doğru kadroyu seçmeye çalışmıştı. Çalışmıştı da, sezon başından beri bu kadar rotasyon yaşayan bir kadronun henüz takım hüviyetini bulamamış olması, Trabzonspor için büyük dezavantajdı. Sürekli değişen savunma, her hafta farklı bir orta saha ve forvette yaşanan istikrarsızlık, saha içini de tribünleri de gerdi.
Tehlikeli bölgedeki Mersin takımı da belli ki kazanmaya gelmişti. İlk çeyrek bölümde önde fazla adamla çoğalıp, maçın başında Trabzonspor’un dengesini bozmaya çalıştılar. Fiziki güçsüzlüğüne karşın bir an önce skor üretme çabasındaki ev sahibi ekip, sakatlıktan yeni çıkmış Okay ve Aytaç ile pas trafiğini yönetmeye çalışsa da, yapılan her top kaybından sonra tribünlerden yükselen ıslık sesleri, stres altındaki oyuncuları bozmaktan başka işe yaramadı.
İlk yarıda Cavanda ve Bosingwa’nın kullandığı kanatlardan Cardazo ile Sefa’yı pozisyona sokacak ortalar gelmedi. Erkan Zengin ve Marco’nun savunmanın arasına yaptığı sızmalarda bitirici vuruşlar yoktu.
Trabzonspor ikinci yarıya aynı istekle başladı. 48. dakikada Marin’in serbest atışında savunmaya çarpıp kaleciyi yanıltan top gol olduğunda, şans uzun süredir ilk kez bordo-mavili takımın yüzüne gülüyordu. Üstünlük sayısı futbolculara moral, tribünlere coşku oldu.
Bu tarz maçları kazanmak, pek çok olumsuzluğun üzerinden gelmek demek. Dolayısıyla bunu başaran takımı eleştirmek hem vicdansızlık, hem de emeğe saygısızlık olur. Trabzonspor gol sonrası skoru koruma içgüdüsü ile kontrollü oynamak zorunda kaldı. Özellikle son bölümlerde rakibin ağır baskısına takım halinde direnç göstermesi önemliydi.
Daha önemlisi haftalar süren gerilimi sonlandırdı Karadeniz ekibi. Şu net, belki de sezonun en önemli maçını kazandı Trabzonspor!