İkisi de Milan’dan ciddi paralarla alındı. İkisi de İtalyan kulübünün gözden çıkardığı futbolculardı. Lakin önce Kucka, son gün Sosa, Trabzonspor’un bu sezonki en önemli transferleri olarak sunuldu. Öyle ya, peşlerinden bu kadar adam koşarsa, işin nazı da artardı, maliyeti de...
Kucka’yı dört haftadır izliyoruz. Kimin kontenjanından oynadığını henüz çözemedik. Başkan mı, hoca mı ısrar ediyor bilmiyoruz. Ama geçen yılki orta saha uyumunu bozduğu ve takıma katkı sağlamadığı aşikâr.
Sosa’ya gelince... Ersun Yanal’ın taraftarı heyecanlandıran, kulübün kasasını ise tehdit eden Arjantinli ile maça başlaması bizim için sürpriz oldu. O tek antrenmanla formayı kaptı, Durica’nın yokluğunda hazır gelen Hubocan kulübedeydi.
Kimin ne kadar hazır olduğuna karar veren bir hocası olduğuna göre, üstelik kazanmış bir takımın patronu ise bu şahıs, bize de saygı duymak düşer.
Evet, konuşmak için henüz erken. Lakin zaman gösterecek Sosa’nın maliyetini hak edip etmediğini. Kişisel fikrimiz, 90 dakika sahada kalması lükstü.
* * *
Dağınık, takım oyunundan uzak görüntüsünün bedeli olarak Gençlerbirliği karşısında ilk yarıyı geride tamamladı bordo-mavili ekip. Top yapamadı, orta alanı tutamadı.
Başlangıçta bizi şaşırtan Yanal, ikinci bölüme de sürprizle başladı. Abdülkadir isimli, görüntüsü bücür, futbolu tıpkı Yusuf Yazıcı gibi gelecek vaat eden bir genci sürdü sahaya. Takımı geride iken ve kulübe de onca deve dişi gibi futbolcu otururken, Yanal’ın hamlesi cesaret gerektirirdi, yaptı. İddialıyım, ısrar edilsin, şans verilsin, bu çocuk Trabzonspor ve Türk futbolunun yeni yıldızı olur. Hani, Emre Mor kimmiş diyesi geliyor insanın...
Bu değişiklik oyun kurgusunu da etkiledi Trabzonspor’un. Uğur çıktı, Okay stopere, Sosa ön liberoya geçti. Yusuf dolaşarak oynamaya başladı. Gençlerbirliği’nin çalıştığı ezberi bozulunca, topu üçüncü bölgeye daha hızlı taşımanın yararını görmeye başladı ev sahibi.
Rakibin direncini kırabilmek için bir-iki dokunuş daha gerekiyordu, Yanal onları da düşündü. Önce Rodallega, Olcay’ın, sonra Onazi Burak’ın yerine girdi. Ersun hocanın haklılığını, attıkları birer golle tescilledi ikisi de. Bu aynı zamanda yedek bekleyenlere verilmiş önemli bir mesajdı aslında. “Herkes hazır olsun, size inanıyorum ve ihtiyacım var” dedi deneyimli teknik adam.
Şöyle diyebiliriz; Kötü başlayan maç, Yanal’ın ikinci yarıdaki gözü kara oyuncu tercihleriyle güzel bitti.
Gençlerbirliği’ne gelince... Mesut Bakkal sihirbaz değil. Şapkadan tavşan çıkarmasını kimse beklemiyor. Ancak inanıyoruz ki, rakiplerini iyi analiz eden ve mevcut kadroya göre oyun stratejisi belirleyen Bakkal, başkent ekibini bulunduğu yerden yukarılara taşıyacaktır.