Transferde harcanan paranın haddi hesabı yok. Hani, “kaç futbolcu aldınız?” diye sorsan, sayacak yönetici de hâkeza! Sonuç; kupa ve Avrupa’ya havlu atmış, şampiyonluk iddiasını haftalar önce kaybetmiş bir takım. Sadece iddiasını kaybetmiş olsa neyse! Önünde tek hedef var, sezon sonunda UEFA vizesi alabilmek. Lakin bu ruhla, bu mücadele ile ve bu kafa ile o da çok zor.
Sen evinde ligde tutunmaya çalışan bir rakip ile oynuyorsun ve koskoca ilk yarı boyunca tek bir hücumun yok. Gol mü? Çıkarın Mehmet Ekici’yi, geriye kalan kocaman bir sıfır.
Buna karşın kalende gördüğün sayısız pozisyon.
Sanki deplasmanda oynayan Karabükspor değil, Trabzonspor. Önde baskı yapan, Fatih ve İshak’ın savunduğu iki kanadı yol geçen hanına çeviren, rakibin oyun kurmasına engelleyen taraf Karabükspor. Artıları eksileri toplayıp çıkarın, hem oyun, hem skor anlamında Trabzonspor’dan üstün bir rakip.
45 dakikada tüm kimyası bozulan Trabzonspor’un maçı çevirebilmesi gerçekten çok güçtü. Bir defa olağanüstü bir gayret ve istek gerekliydi. Oyuncu tercihleri nedeniyle eleştiri oklarının hedefi haline gelen Ersun Yanal’ın oyuna ilk müdahalesi son derece etkisiz kalan Sefa ve Özer’in yerine Salih ile Deniz’i almak oldu. Kurallar izin verse takımın yarısını değiştirmesi gerekirdi de, olmadı elbette!
Sonrası yüksek gerilim ve stres. Stresi uzun süre yöneten Karabükspor oldu. Hırsı ile, mücadelesi ve direnciyle panik halindeki Trabzonspor’u ilk yarıda olduğu gibi kalesinden uzak tutmaya çalıştı. Bu arada hızlı hücumcuları Treore, Sow, Ahmet İlhan’ı her an devreye sokacak bir performans da gösterdi.
Ta ki bir Trabzonspor klasiği haline gelen duran top organizasyonuna kadar. Bu kez gecenin yıldızı Mehmet Ekici’nin kullandığı frikik atışında Cardozo’nun eşitlik sayısı geldi. İşte maçın kırılma anı da bu pozisyon oldu. O dakikaya dek kazanmak için herşeyini ortaya koyan Karabükspor maç içindeki en büyük hatasını yaptı. Mehmet Ekici’ye ceza alanı önünde istediği fırsatı verdi. Duran topların ustası değil, artık profesörü olan Ekici, iki takım oyuncularından kurulu barajın arasından adeta iğne deliğini buldu. Doğrusunu söylemek gerekirse bu tarihi gol, belki de Trabzonspor’da çok kişiyi ipten aldı, taşların temelinden sarsılmasını önledi.
Ya günü, maçı ve takımını kurtaran Ekici olmasaydı? Bırakalım da bunu, kurduğu kadro ile gurur duyanlar düşünsün!