Maçın hemen başı... Son iki haftadır kaçırdıklarıyla hocasına saç yolduran Olcan nefis frikik golüyle kendini affettiriyor. Hemen bir dakika sonra, Halil penaltı noktasından topu kaleciye nişanlıyor. Aynı Halil, ilk yarının son dakikasında inanılmazı başarıyor ve bomboş durumda topu kalenin içine dürtemiyor.
Trabzonspor zaten zor pozisyona giren bir takım. Girdiğin vakit bulduklarını atacaksın. Atacaksın ki, 10. dakikada maçı koparıp ilk kez stresten uzak bir doksan dakika oynayacaksın.
Ama olmuyor işte. Halil gibi deneyimli bir futbolcunun o gol vuruşlarını yapamaması anlaşılır şey değil. Ya kafası başka yerlerde, ya da başkalarının inandığı yeteneklerine kendisi inanmıyor.
Trabzonspor bu sezon ligin flaş takımları arasına girmeye aday Kasımpaşaspor’u öyle kötü gününde yakaladı ki, sormayın. Lakin maçı kazanan takımın en başarılı oyuncularının kalecisi Onur, savunmacıları Bamba, Mustafa ve Zeki olması da sahadaki mücadelenin garipliğini anlatmaya yeter sanırım.
Son on dakikalık bölümü bir kenara bırakın, ki Kasımpaşaspor bu dakikalarda tüm riskleri alıp savunma güvenliğini unutmuştu, Trabzonspor’un şöyle hazırlanıp düşünülmüş, çalışılmış denecek tek hücum organizasyonu yoktu.
Lige verilen ara yararlı olur mu?
Eee, bir takım içinde bu kadar çok rotasyon yapar, her maça birbirinden farklı kadro ile çıkmak durumunda kalırsanız, sahadaki futbolculara ne yapacağını ve sistemi anlatmak günler değil, haftalar sürer. Dolayısıyla her maçınız sıkıntı, her doksan dakikanız dayanılması güç bir gerilimde geçer.
Biz bundan sonra da teknik adam tercihlerine saygı duymaya devam edeceğiz. Ancak bu saygı, Şenol hocanın artık takıntı haline gelen bazı düşüncelerini görmezden gelmek anlamına gelmemeli. Örneğin transferin son günlerinde forvete çözüm olarak alınan Janko’nun en azından Halil’in bu kadar kötü göründüğü bir maçın son 5 dakikasında oyuna alınması, insanın aklına ister istemez “aralarında bir problem mi var?” sorusunu getiriyor. Trabzonspor’da bir başka sıkıntı, kulübeden gelenlerin takıma katkısı... Demek ki orada bekleyenler hem fizik, hem de mental olarak hazır tutulamıyor. Zaten ciddi bir kadro sorunu varken, bir de maç içerisindeki hamlelerin boşa çıkması, bordo-mavili ekip açısından hiç de iç açıcı bir durum değil.
Lige verilecek ara, dünkü maçta gözlemlenen eksiklerin giderilmesi için yararlı olur mu, görmek için Beşiktaş maçını beklemek gerek. Ancak şu bir gerçek, Trabzonspor bu sezon yanlış transfer politikalarının, camia içinde polemiklerin ceremesini uzunca bir süre daha çekmek zorunda kalacak.