Adınız Real Madrid de olsa, sekiz maçtır yenemediğiniz bir rakiple oynuyorsanız psikolojik baskı yaşamanız normaldir. Özellikle son iki sezondur dışarıdaki gerilimi sahada iliklerine kadar hisseden Trabzonspor'un öncelikle sinirlerine hakim olması şarttı.
Fenerbahçe ligde en çok golü atan, ofansif yönü güçlü, en önemlisi kulübesi zengin bir takımdı. Kağıt üzerinde Trabzonspor'a göre artıları bir hayli fazlaydı.
Perşembe akşamı Lazio karşısında son 20 dakikada enerjisi tükenen Trabzonspor'un özellikle rakibin hücumcularına karşı dikkatli olması gerekiyordu ki, o maçta yediği gollerdeki savunma hatalarına baktığınızda, Mustafa Akçay'ın bu konuda özel bir önlem alması kaçınılmazdı. Nitekim Apollon maçındaki gibi Aykut Demir'e sol bekte görev verip Olcan'ı hemen önünde oynatması, Gökhan Gönül ve zaman zaman Kuyt'ın etkili kullandığı bu kulvarı tıkamak adına yapılmış bir hamleydi. Bununla birlikte Holmen, Webo ve Sow'un gerek ceza alanı dışında, gerekse araya atılacak paslarda son derece etkili vuruşlar yapmasına da önlem almak gerekiyordu ki, maç boyunca Trabzonspor savunması ve kaleci Onur bunu başarıyla gerçekleştirdi.
Bu sezon ligde geriye düştüğü hiç bir maçı çeviremeyen Trabzonspor'un, tıpkı Galatasaray'ın Juventus'a yaptığı gibi rakibe önde basmak yerine oyunu kendi alanında kabul ettikten sonra hızlı oyuncularıyla skoru değiştirmeye çalışması, puan ve puanların şifresi olabilirdi.
Maçın ilk yarısı bu kurguda ve son derece tempolu geçti. Trabzonspor savunmada dikkatliydi. Uzun zamandır bir arada oynamayan stoperler Giray-Mustafa ikilisi ise maç boyunca aksamadı. Hemen önlerindeki Zokoro göbeği iyi kapattı, rakibe kolay şut şansı tanımadı.
İkinci yarıda yine müthiş bir mücadele ve taktik savaşları vardı. Ersun Yanal'ın gole dönük oyuncu değişikliklerine karşın, Mustafa Akçay'ın skoru korumaya yönelik karşılığı, maçın düğümünün çözülmesini engelledi. Trabzonspor kazanmaya şartlanmış Fenerbahçe'ye oranla daha sakin kalmayı bildi.
Fenerbahçe maç boyunca oyuna hükmetmesi ve baskı kurmasına karşın, Trabzonspor'un defansif görevlerini neredeyse eksiksiz yerine getirmesi nedeniyle, Akçay'ın öğrencileri kıymetli bir puanın sahibi oldu.