Danışa danışa gidersiniz!

Hakemlik konusundaki yeni senaryoların samimiyetine zerre kadar inanmıyorum.
Mehmet Büyükekşi döneminde gündeme getirilen, mevcut federasyon ve Merkez Hakem Kurulu tarafından uygulamaya geçirileceği duyurulan, “devrim” sözcüğü ile asla bağdaşmayacak düzeni savunanları da hayretle izliyorum.
Beyler Almanya, İngiltere ve Fransa’ya giderek incelemelerde bulunmuş (epey de para harcamışlar) ve ülkemize uyacak en doğru sistemi belirlemiş.
Saydıkları ülkelerin futbol kültürü ile yarışıyoruz, marka değeriyle kapışıyoruz ya. Şimdi de onların hakemlik yapılanmasını örnekliyoruz.
MHK başkanı Ferhat Gündoğdu’yu TRT Spor’da katıldığı programda izledim. Kurgulanmış ancak içi boş şeylerdi söyledikleri.
Hatta bir ara stüdyodakilere “sizler danışma kurulu üyesi olacak profildesiniz” diyecek kadar uzaklaştı gerçeklerden.
Danışma Kurulu diye sunulan ve sunanın dahi ne olduğunu anlatamadığı bu oluşumda hakem müessesesinin ve hakemler üzerinden yapılan eleştirilerin sona ereceğini düşünmek akıl tutulmasıdır.
Eldeki malzeme aynı. Temel sorun adaletli olmak ve herkese eşit davranmaktır. Bunu beceremediğiniz için yan yollara sapıyorsunuz zaten.
Projenin hukuki sınırları da belirsiz. İzahı yok. Yarın yaratacağı sıkıntıları düşünen de yok.
İnsanlar soruyor;
Federasyon hakemliğin neresinde kalacak?
Merkez Hakem Kurulu’nun işlevi ne olacak?
Danışma Kurulu olarak sunulan tuhaf yapının objektifliğini kim garanti edecek?
Parayı veren düdüğü çalacaksa, liglerin meşruluğu tartışılmayacak mı?
Söyleşinin sonunda kulağıma inanamadım; MHK başkanı dedi ki “Danışma Kurulu’nun hiçbir yaptırımı olmayacak.”
Bu kadar gürültü niye o zaman?
Bir de neymiş; 20. haftadan itibaren otomatik hakem ataması yapılacakmış.
Pardon da, yapay zekayı kullanacaksanız bunca masalı kime anlatıyorsunuz?
Rahmetli Mehmet Ali Yılmaz, federasyon başkanlığı döneminde hakem atamalarının “torba” yöntemiyle yapılacağını söylemiş ve büyük eleştiri almıştı.
İnanın onun fantezisi bile bunlardan daha gerçekçiymiş!

Haberin Devamı

Collina ve Rosetti TFF’yi sevmiyor!

Halil Umut Meler, Türkiye’nin FIFA elit listesindeki tek hakemi.
Geçen sezon Ankaragücü- Ç.Rizespor maçının bitiminde ev sahibi kulübün başkanı ve yanındaki koruma kılıklı şahıslar tarafından saldırıya uğramıştı.
O günlerde en ciddi tepki kimlerden gelmişti?
FIFA başkanı Gianni Infantino, Hakem Komitesi başkanı Pierluigi Collina ve UEFA Hakem Kurulu başkanı Roberto Rosetti’den.
Collina’nin şu sözlerini hatırlayın; “Hakemin yerde yatarken kafasını korumaya çalışması ve ardından gözünün altına aldığı tekmeyle morluk oluşması korkunçtu. Verdiği karar yanlış bile olsa bir hakem dövülemez.”
Biz ne yaptık bu çirkin saldırıdan sonra?
MHK nezaretiyle “çaktırmadan” Meler’i kızağa çektik. Deneyimli hakem kritik maçlardan uzaklaştırıldı. Rivayete göre kendisi görev istemedi, MHK de “olur kardeşim” dedi.
Uydurun yalanı, inanan inansın.
Ya FIFA ve UEFA ne yaptı? Şampiyonlar Ligi, UEFA Uluslar Ligi, FIFA Dünya Kıtalararası müsabakaları ve arap coğrafyasında “şimdilik” 9 maçta görev verdi. Özel davetler hariç.
Net söylüyorum; Collina ve Rosetti Türkiye’de futbolu yönetenlere soğuk bakıyor. Yönetim tarzlarını önemsemiyor.
Bakmayın birilerinin UEFA başkanı Aleksander Ceferin ile verdiği pozlara.
Herkesin hesabı var; yakında da kokusu çıkar!

Haberin Devamı