Cemal Ersen

Cemal Ersen

cersen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Beşiktaş taraftarının Ali Palabıyık ve Cem Satman’a öfkesi uzun süre dinmeyecek.
Haksız değiller. Maçta siyah-beyazlı takım aleyhine yapılan iki önemli hata ve kaybedilen puanlar var.
Ancak sosyal medya çılgınlığı yüzünden hem tepkilerin dozu artıyor, hem içeriği çirkinleşiyor.
Tehdit, gözdağı, hakaret, kişisel boyuttan özel yaşama doğru tehlikeli biçimde kayıyor.
Yakın geçmişte Cüneyt Çakır, Halis Özkahya ve Fırat Aydınus için de aynı tehlike söz konusu olmuştu.
Ev adreslerinin, telefon numaralarının sosyal ortamda deşifre edilmesi, nasıl bir toplumsal travma yaşadığımızın kanıtı aslında.
Bugün aynı yöntem Ali Palabıyık ve Cem Satman için kurgulanıyor. İş o kadar ileri gidiyor ki, masum aileleri ve çocuklarını hedef alıyor saldırılar.
Üstelik, yakın çevremizde de görüyor ve üzülerek izliyoruz, eğitimli, mevki-makam sahibi insanlar da katılıyor bu kervana. Yazık!
Taraftar haklı da!
Kimsenin avukatı olamayız. Hakkı yenen, canı yanan, puanlar kaybeden ilk takım Beşiktaş değil. Daha düne kadar nice hakemler çıkarıldı infaz sehpasına, hangi kulüpler ve yöneticiler soyundu cellat rolüne, anımsayın. Yarın yine olacak, yine olacak!
Söverek, döverek, ipini çekerek çözemeyiz kendi yarattığımız hakem paranoyasını.
Hakemler kötü ise; bilin ki futbolun diğer aktörleri de öyledir. Bu ortamın hazırlanmasına yol açan, derbiye kör göze parmak sokar gibi Palabıyık ve ekibini atayan Merkez Hakem Kurulu kötüdür. Kulüp başkanı ve yöneticiler, yangına körükle giden futbolcu ile teknik adamlar kötü niyetlidir. Reyting peşinde koşan medya da dahildir onlara. Futbolumuza patinaj yaptıranlar belli, önce buralardan başlayalım işe.
Sıralamada en masumu ise taraftardır. İşinden gücünden fedakarlık eden, harçlığından artırarak biletini alan, parasını lisanslı ürünlere yatıran, koşarak deplasmana giden insanlardır konuşma hakkı olan. Ama onun da bir sınırı var. Bu kadar değil!

VAR olsaydı?
Fenerbahçe- Beşiktaş maçındaki hakem hataları, yine VAR (Video Asistan Hakemliği) tartışmasını canlandırdı. VAR olsaydı, Beşiktaş’ın verilmeyen penaltısı ve iptal edilen golü bu kadar gündemde kalmayacaktı.
Sevgili Rıdvan Dilmen VAR’ın dört büyüklerin maçında kullanılmasının, taraftar baskısı nedeniyle mümkün olmadığını savunuyor. İyi de, VAR onlar için istenmiyor mu? Anadolu kulüplerinin uğradıkları haksızlıkları zaten konuşan, onların seslerini duyan yok ki. Eğer video hakemliği Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor maçlarında kullanılmayacaksa, en çok bağıranlar daha çok karıştırmayacak mı ortalığı?..
Söz VAR’dan açılmışken. Video hakemliği projesine pek sıcak bakmayan bir MHK ve federasyon görüyoruz. Belki bize öyle geliyor!
Konu acilen netleşmeli. Netleşirken, futbolcu ve teknik adamlara da sorulmalı; “VAR mısınız, yok musunuz?” diye.
Daha “VAR” başlamadan oyunun fazla durmasından, konsantrasyonlarının bozulmasından şikayet ediyorlar çünkü.
Galiba maliyeti fazla diye vazgeçilen 6 hakemli düzene dönmek en iyisi. Kel başa şimşir tarak, en azından iki çift göz daha fokuslanır pozisyonlara!

Haberin Devamı

MHK topu taca atıyor
Merkez Hakem Kurulu, hafta içinde hakem maç ücretlerini artırdı. Profesyonel sözleşmelerinde ise ciddi bir indirim yapacak.
Onlara sorarsanız, hakemler performansa göre para alacak. Kötüler hem evdeki bulgurdan, hem pirinçten olacak. MHK’nin bu manevra ile sorumluluktan sıyrılmaya çalışması anlaşılır gibi değil. Hakemin eğitimi, performansı, psikolojisi, sosyal hakları ve yeri geldiğinde hesabı kimden sorulacak? Yoksa, sıra bize geliyor diye mi çekiniyor yöneticileri?

Haberin Devamı

Seviyoruz seni Altınordu
Bir futbol kulübü olmanın çok ötesinde işler yapıyor Altınordu.
Başkan Seyit Mehmet Özkan’ı takdirle takip ediyoruz. Altınordu’yu dünya çapında bir marka yapmak kolay değil. Emek, özveri, para, en önemlisi vizyon gerekiyor.
Bunun için de, özenle seçilmiş bir ekip tabii ki. Hepsi bir araya gelince, bir hayat okulu çıkıyor ortaya.
Zaten işin sırrı, İzmir ekibinin sloganında yatıyor: “İyi birey, iyi vatandaş, iyi futbolcu...”
İyi birey olmanın yolu aileden ve eğitimden geçer. Altınordu bunu yapıyor.
İyi vatandaş olmak, ülkesini sevmek, insanlara saygı göstermek, ulus değerlerine sahip çıkmak demektir. Altınordu bunu yapıyor.
İyi futbolcu yetiştirmek, küçük yaşlardan başlayarak yeteneğin eğitimle yoğrulmasına bağlıdır. Altınordu bunu da yapıyor.
Hafta içinde Altınordu Futbol Eğitim Kurumu’nun bir organizasyonu vardı. Gururla takip ettik. U12 takımı Ankara’ya geldi. İlk durakları ise Anıtkabir oldu.
Minikler saygı duruşunda bulundu, mozoleye çelenk bıraktı. Anıtkabir müzesini gezdi. O mekanın havasını soludu. Mustafa Kemal sevgisini derinden hissetti.
Bunları niçin yazıyoruz? Atatürk karşıtlığının bilinçli bir şekilde arttığı dönemde, Altınordu kulübünün onun ilkelerine bağlılığı ve anısına gösterdiği saygı çok önemli bir vurgu.
İşte bu yüzden seviyoruz seni Altınordu...

Haberin Devamı

Duyarlı bir ses Mesut Bakkal!
Öncelikle dostum, arkadaşım, yıllarca çok güzel şeyleri paylaştığım Naim Süleymanoğlu’nun en kısa sürede sağlığına kavuşmasını diliyorum. Umarım karaciğer nakli için uygun organ bulunur, koşullar yerine gelir ve Cep Herkülü tekrar aramıza döner.
Naim’in yaşadığı dram ile hatırladık organ naklinin ne kadar önemli olduğunu. Yoksa Gençlerbirliği’nin duyarlı teknik direktörü Mesut Bakkal’ın söylediği gibi, binlerce insan var yaşama tutunabilmek için sırada bekleyen.
Bakkal ve ailesi çok değerli bir karar almış. Organ bağışında bulunacaklarmış. Yarın kimin başına ne geleceğini kestiremeyiz. Sağlıklı iken bu adımı atmak, kamuoyu önünde örnek olacak insanların kutsal görevidir. Teşekkürler Bakkal ve ailesine...