Cemal Ersen

Cemal Ersen

cersen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Şike ve teşvik davasında çok ilginç bir noktaya geldik. On aylık sürecin sonunda bulunduğumuz nokta Futbol Federasyonu’nun alacağı kararları kestirebilmek açısından da önemli.
Şimdi şu tabloya bir göz atalım,
Davanın önemli isimlerinden Bülent Uygun nerede?..
Önce özgürlüğüne kavuştu, ardından Futbol Federasyonu tedbir kararını kaldırarak mesleğini yapmasına izin verdi. Halen Süper Ligi gözleyen Elazığspor takımının başında.
Tayfur Havutçu?..
Tahliyesinin ardından federasyon tıpkı Uygun gibi onun da önündeki engeli kaldırdı. Havutçu şu anda Beşiktaş’ın teknik patronu.
Şekip Mosturoğlu?..
Savcılık iddianamesinde çete şemasının en üstlerinde konumlandırıldı. Aylar süren tutukluluk halinden sonra özgürlüğüne kavuştu. Hemen ardından hakkındaki tedbir kararı kalktı. Şimdi sarı-lacivertli kulüpte yöneticiliğe devam ediyor.
Mecnun Odyakmaz?..
Çok mücadele etti. Tahliye oldu, PFDK tarafından konan tedbiri kaldırıldı, halen kulübünün en yetkili yöneticisi konumunda.
Sadri Şener?..
Emniyetteki ifadesinin ardından tutuksuz yargılanmak üzere salıverildi. Önce yurt dışı yasağı, sonra tedbir kararı sona erdi. Trabzonspor başkanlığına devam ediyor.

Haberin Devamı

Şikenin aktörlerine bakalım
Şikeyi kimler yapar? Futbolcu, yönetici, teknik adam, masör, malzemeci v.s.
Gelelim bizim şike davasının aktörlerine ve şu anki pozisyonlarına...
Kaleci Korcan?..
Şike davasında en ağır suçlamalara muhatap olan genç oyuncu aylar sonra formasını geri aldı. Tekrar Sivasspor’un kadrosunda.
İbrahim Akın ve İskender Alın?..
Teşvik aldıkları iddiasıyla uzun süre cezaevinde yattılar. Tahliye oldular, Tahkim Kurulu ikisinin de tedbir kararını bozdu.
Ümit Karan?..
Eskişehirspor - Trabzonspor ve Eskişehirspor-Fenerbahçe maçlarıyla ilgili suçlandı. Aylar sonra cezaevinden çıktı, Tahkim’e başvurdu ve tedbirden kurtuldu. Dilerse sportif hayatına devam edebilir.
Serdar Kulbilge?..
Ciddi suçlamalardan biriyle karşı karşıya idi. İddia edilen eylemi, yasanın çıkış tarihinden önce olduğu için gözaltı süresi sonunda bırakıldı. Tahkim Kurulu onun da tedbirini iptal etti.
Burada sayamadığımız ancak iddianamede adı geçen onlarca spor adamı ile ilgili kısıtlamalar mahkeme ve Futbol Federasyonu tarafından kaldırıldı.
Hepsinin ortak yönü, davaları sürse de yeniden futbolun içinde olmaları ve 3 Temmuz 2011 tarihinden önceki yaşamlarına geri dönmeleri!

Haberin Devamı

Ayıracak kimler kaldı?
Türkiye’yi ayağa kaldıran, insanları birbirine düşüren, fikir savaşlarına yol açan, siyaseti işin içine sokan, UEFA ile ipleri geren 97 kişilik davayla ilgili cezaevinde kalan zanlı sayısı 10.
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Asbaşkan İlhan Ekşioğlu ve kulüp çalışanı Tamer Yelkovan’ın dışındakiler, menajerlik sınav soruları ile ilgili olarak bir sonraki duruşmayı bekliyor.
Birileri çıkıp şöyle diyebilir; “Dava devam ediyor, sonucu görmeden yorum yapmayın.”
Evet doğrudur. Lakin nasıl suçu kanıtlanıncaya kadar her şahıs masumdur ki, bu pencereden bakmak son derece insanidir, bazıları kusurlu bulunsa bile şu an yargı ve Futbol Federasyonu tarafından hem bedensel hem de işlevsel özgürlüklerine kavuşan bu insanların hangi şike örgütüne, nasıl iştirak ettiklerini sorgulamak da o derece yerindedir.
İlk günlerde koparılan fırtınalar ve iddiaların gerçek olduğu kanaati yaygın olsa idi, bugün bu dava üç, bilemediniz beş kişinin üzerinden yürütülebilir miydi?
Ya da şöyle soralım; cezaevindeki şahıslar şike yaptıkları için orada iseler, suç ortakları nerede? Suç ortakları dışarıda ise onlar niye içeride?..
Sayın Başbakan da, Futbol Federasyonu Başkanı da “şahıslar ile kurumların ayrılması” gerektiği görüşünde.
Benim anlayamadığım, bugünden itibaren ayıracak şahıs ve kurumun kalıp kalmadığı...
Aradığımız yanıtlar sanırım 3 Mayıs’daki tarihi duruşmada...
O duruşmada da tahliye olmaz ise bunun bir şike değil, kamuoyuna açıklanamayan kuşkular üzerine inşaa edilmiş bir başka operasyon olduğunu düşünebiliriz demektir!

Haberin Devamı

İyi ki varsın PFDK başkanı!
Hepimize müjdeler olsun!
Türk futbolu bir kez daha ırkçılık söylemiyle anılmaktan kurtuldu!
Ne mutlu ki bize, Zokora’ya sarf ettiği iddia edilen sözler nedeniyle disiplin kuruluna sevk edilen Emre Belözoğlu ayrımcılıktan değil, hakaretten ceza aldı.
Ya tersi olsaydı?.. Ya kurul başkanı o ifadelerin ırkçılık içerdiğini söyleseydi?..
Düşünebiliyor musunuz, bugüne dek her türlü ayrımcılığa karşı çıkmış bir ulus olarak Emre üzerinden nasıl bir karalamanın içine düşerdik?
Vallahi ucuz kurtulduk. Sağ olasın PFDK başkanı!
Sen olmasan Türk futbolu yanmış, lekelenmiş, bitmiş, tükenmişti!
İyi ki sen ve senin gibi düşünenler var!..

Raporun da suyu çıktı
Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener katıldığı bir televizyon programında açıklıyor; “Etik kurulu raporunun özetine baktım. Sahaya yansıyan bir şey yok diyecekler. O da bitti işte...”
Allah Allah! Bu rapor gizli değil miydi? Sır gibi saklanmıyor muydu?
Sayın Şener nasıl oluyor da taraf olduğu bir incelemede milyonlarca insanın merakla beklediği mütalaayı okuyabiliyor?
Okumakla kalmıyor, öğrendiklerini paylaşabiliyor?
Üstelik o rapor sadece bir görüş değil mi?..
Bu işin Yönetim Kurulu var, Disiplin Kurulu var, daha önemlisi Tahkim Kurulu aşaması var!
Hadi onları da geçtik, UEFA’sı var, FİFA’sı var... Ne garip değil mi?
Ve Şener aynı programda şöyle devam ediyor; “UEFA yaptırım uygularsa şikayet edecek bir makam ararız. Edemezsek kafayı büker, yönetimi ve başkanlığı bırakırız. Yabancı oyuncuları satarız, yerli oyuncular Avrupa’ya gider, kalanlarla mahalli ligde oynarız.”
Olacağına bakalım Sayın Başkan!