Cemal Ersen

Cemal Ersen

cersen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Karşılıklı demeçlerle günlerdir gerilen ortamın bizi hangi noktaya getirdi gördünüz mü? Sonunda pimi çekilip sahanın ortasına konan bomba patladı. O bombayı hazırlayanlara da, oraya bırakıp pimini çekenlere de yazıklar olsun. İşte Türk futbolunu sürüklediğiniz bataklık. Muradınıza erdi iseniz ne mutlu sizlere!..
Futbolun dışında her şeyin konuşulacağı dün akşamki maçta faturayı sadece takımlarına zarar veren taraftara kesmek insafsızlık olur. Taraftarı o psikolojiye sokup, rakibi bir düşman gibi görmesini sağlayan, çıldırmışcasına öfkelendirip kontrolünü kaybettirenleri de unutmayalım. Bu atmosferden futbolcuların etkilenmemesi mümkün müydü? Değil elbette. Onlar da nasiplerine düşeni alınca sahada tam anlamıyla bir savaş yaşandı. Ne emeğe, ne oyuna saygı vardı.
Açıkcası tribünde ve sahada yaşanan her şey Fenerbahçe’nin işine yaradı. Daha sakin kalan, sinirlerine hakim olmayı beceren konuk ekip ilk yarım saatte iki farklı skoru yakalarken, Trabzonspor şok içine girdi. Emre-Zokora gerginliği üzerine kurgulu tribünler maçı bırakıp korner atan Fenerbahçeli futbolcularla uğraşmaya başlayınca sadece oyun değil, Trabzonspor da ondan soğudu.
Kontrolsüz, gerçek performansından uzak, panik içindeki bordo-mavili ekip için ilk yarının son dakikasında gelen gol bile motivasyon sağlayamadı.
Oysa koskoca bir ikinci yarı daha vardı. Lakin akıllarda futbol değil, futbolda asla olmaması gereken hesaplaşma düşüncesi olunca, bu takımı final grubuna taşıyan oyuncular topluluğu teslimiyetçi bir ruh haline büründü. Koşulları lehine çevirmeyi bilen Fenerbahçe ise beraberliğin şampiyonluğa veda anlamına geleceği maça önce direnerek, sonra asılarak son sözünü söylemeyi son haftaya bıraktı.
Aslına bakarsanız futbol konuşmak ilk kez bu kadar anlamsızlaştı. Tribünde, sahada, protokol sıralarında, soyunma odası koridorlarında öyle çirkin şeyler yaşandı, öyle tehlikeli senaryolar sahnelendi ki, yıllardır atılan kin ve nefret tohumlarının daha da yeşerip, filizlenmesine hizmet etti tümü.
Buyrun işte eseriniz. Kamplara ayırdığınız camialar, birbirine düşman kesilen insanlar, gerilimle beslenen yönetici ve teknik adamlar, rakibe saygı duymayan futbolcular. Hepsi, ama hepsi sizin sorumsuzluğunuz ve basit hesaplarınız yüzünden bugünlere geldi.
Maçı Fenerbahçe kazanmış. Trabzonspor kaybetmiş. Bana ne? Dün akşam bir kez daha çok keskin çizgilerde çizilen bu çirkin tabloyu gördükten sonra söyleyecek tek şey “ Kazanan yok. Kaybeden Türk futbolu” oldu.