Cemal Ersen

Cemal Ersen

cersen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Helal olsun Karabükspor’a. Helal olsun Mesut Bakkal’a. Onca eksik oyuncusuna karşın Trabzonspor gibi bir rakibe sahasını dar etmek kolay mı? Diyeceksiniz ki bu Karabükspor, deplasmanda Galatasaray’ı ve Fenerbahçe’yi de aynı skorla yenip sükse yapmıştı. Evet doğru. Zaten onları farklı yapan da bu. Kağıt üzerinde favori gösterilen takımlara karşı çok daha iyi motive olmaları ve peşin hükümleri yıkmaları, Mesut Bakkal’ın göreve gelişiyle birlikte Karabükspor’un futbol kişiliğini değiştirdi adeta.
Trabzonspor karşısında kontrollü ama gol için istekli, savunmada dikkatli ancak oyunu çirkinleştirmeden kazanmanın gereğini yerine getirmeyi bildi konuk ekip. Bir detay daha. Kadrosunda 12, sahada ise 6 yabancı oyuncusu vardı Trabzonspor’un. Karabükspor’un ise bir! Buna kulübedekiler dahil. Demek ki neymiş? Milyon dolarlık transferler yerine mütevazı bütçelerle takım kurmak, eldeki malzemeyi en verimli şekilde kullanabilmek önemliymiş.
Gelelim Trabzon’a. Kupada estirdiği rüzgarın esamesi yoktu Karabükspor maçında. Hücum kurgusu Vittek’e odaklanmış, geriden yüksek topları bu oyuncuyu buluşturma düşüncesi oyun planı olarak sunulmuştu. Ancak Vittek’in attığı gol dışında rakip savunmayla beyhude boğuşması bu planları da alt-üst etti. Kanatlar hiç işlemedi. Alanzinho’nun haricinde topu alıp doğrudan kaleyi hedefleyen kimse yoktu. Orta alanda Sapara ve Adrian’ın verimsizliği, Yasin’in oyunda kaldığı süre içinde etkisizliği, kurtarıcı diye sarılınan Colman’ın vurdumduymazlığı, Karabükspor’un kendi istediklerine yapmasına çanak tuttu.
Peki kim iyi denebilecek düzeydeydi Trabzonspor’da? Biraz Alanzinho, azıcık da Olcan’ın çabası vardı, hepsi o kadar. Bu kadar kötü oyuncunun arasına kulübeden kimi sokarsanız sokun, maçın kaderi değişmezdi. Nitekim eşitlik sayısı için bilinçsizce saldırırken savunmasında da açıklar verdi Trabzonspor. Karabükspor ise tam da istediği şekle bürünen mücadeleyi üçüncü golle süsleme davetini geri çevirmedi. Anasının ak sütü gibi hak etti üç puanı.
Trabzonspor cephesinde rüzgarın nasıl ve hangi yönden eseceği belli değil. Hele şu lig atmosferinde hiç değil. Takke düştü kel göründü. 18 hafta bitti, sığınılacak mazeret kalmadı. Öyle değil mi Şenol hocam?