Ligde artık geri sayım başladı. Avrupa bileti almanın hesabını yapan Trabzonspor da maç maç düşünmek zorunda olduğu son viraja girdi. Dolayısıyla biri bitmeden diğerini düşünme değil, her doksan dakikayı kazançlı kapama süreci başladı. Teknik direktör Ersun Yanal’ın bu stratejiyle oyuncularını motive etmeye çalıştığını biliyoruz. Lakin evdeki hesap her zaman çarşıya uymuyor.
Dün akşamki rakip, kırmızı hat stresinden uzaklaşmış Gençlerbirliği idi. Yanal, geçen hafta ilk yarım saat bocalamasına karşın, Antalyaspor maçını farklı kazanan kadroyu bozmamıştı. Bozmamıştı da, oyunu bozan başkent ekibi oldu. Her rakibe böyle oynayamazsınız. Olcay’ın sağda, N’Doye’un ortada, Yusuf’un ise sağda Pereira’nın partneri olma deneyimi, Trabzonspor’un yapmak istediklerini daha ikinci bölgede engelledi. Gençlerbirliği kafası rahat ve dirençli bir takım. ilk 45 dakikada yedi köşe atışı kullanması rastlantı değildi.
Buna karşın bildik hücum kombinasyonlarının dışına çıkarak sadece Rodallega’yı savunmanın arkasına atılan toplarla buluşturma düşüncesi, işe yaramadı bu bölümde. Cılız pozisyonlar vardı, etkili vuruş yoktu.
Futbolda bazen talihsiz bir olay işlerin doğruya dönmesine sebep olabilir. Okay’ın 40. dakikada sakatlanıp çıkması ve Castillo’nun oyuna dahil olmasıyla Trabzonspor klasik oyun düzenine döndü.
Maçın ikinci yarısında her iki kanadı etkili kullanan, Castillo ve N’Doye’nin derinlemesine paslarıyla rakip ceza alanını karıştıran Trabzonspor, son vuruşlarda öyle beceriksiz kaldı ki, bir gol belki rakibin direnci kırılacak ve ortaya çok farklı bir skor çıkacaktı.
Rodellega, Mas, Uğur, Olcay gibi farklı isimlerin girdiği sayısız pozisyonlar Trabzonspor’un bir sevinç anı için ne kadar istekli olduğunun göstergesiydi. Ancak zaman daraldıkça başlayan panik havası bordo-mavili ekibin bu ağır yükün altından kalkmasını engelledi. Gençlerbirliği’nin de hakkını verelim. Son 10 dakikayı bir eksik oynamasına rağmen oyun disiplininden kopmamaya çalışarak puanı hak ettiğini söylelim.
Futbolda kendi göbeğini keseceksin diye bir deyim vardır. Trabzonspor’un bunu yapabilmesi için her maça doğru tercihlerle başlaması ve alışıldık temposunu sürdürmesi gerek. Bazen takımın ayarlarıyla oynamak, zaman ve puan kaybına neden olabiliyor. Umarız herkes kendi payına bir ders çıkarır bundan!