Rıza Çalımbay’dan önce maç seçme, rakibi küçümseme gibi tehlikeli bir alışkanlık geliştirmişti Trabzonspor. Özellikle iç sahada ağır bedeller ödedi bu yüzden. Yoksa 15. hafta sonunda, ligdeki konumu çok farklı olabilirdi bordo-mavili ekibin.
Bu tespiti yaptıktan sonra Kasımpaşa karşısındaki Trabzonspor’a dönelim. Rıza hoca ile birlikte takım olma yolunda oyuncular her gün üzerine koyarak ilerliyor. Yardımlaşmak, mücadele etmek, aynı ruhu paylaşmak; kazansan da kaybetsen de sahip olman gereken olmazsa olmazlarıdır. Karadeniz temsilcisi bu alışkanlığını daha yukarı taşıdığı takdirde, yakın geçmişteki kayıplarını hızla telafi edecektir kuşkusuz.
Bu anlamda ciddi silahları var. Kaptan Onur’dan, en uçtaki isim Burak arasındaki mesafeyi dolduran karakterli bir futbolcu topluluğunu yönetmek, her teknik adama nasip olmaz. Rıza hocanın yedek soyundurduğu isimleri zihinsel ve fizik olarak hazır tutma konusundaki becerisi, takdire değer.
Savunmacıların peşi sıra gelen sakatlıkları gerçekten can sıkıcı bir durumdu. Mustafa’nın 62. dakikada çıkmasından sonra gelen Kucka hamlesi, Trabzonspor’u bocalama evresine soksa da, oyuna giren Olcay, Bero ve Rodallega’nın skora yaptıkları katkı, küskün denen futbolcuların ne kadar kaliteli ve kişilikli olduğunu görmemiz için fırsat oldu. Bence Çalımbay, kadro şişkinliğinden hiç şikayet etmesin. Uzun lig maratonunda kime, ne zaman ihtiyacı olacağı belli olmaz, dünkü gibi!
Trabzonspor, Burak’ın ilk yarıda yoktan var ederek attığı golle önde iken, ikinci bölümde radikal değişiklikler yapmak zorunda kalan Çalımbay’ın tercihleri ve sıralaması da son derece isabetli oldu. Oyun kurgusunun değişmesi takımın geriye yaslanmasına yol açtı. Kasımpaşa ciddi fırsatlar yakaladı. Böylesi bir baskıya direnen ve takım savunmasını doğru yapan bordo-mavililer, rakibin beraberlik için risk aldığı bölümü taze kuvvetlerinin enerjisi ile farka çevirmeyi bildi. Tıpkı geçen haftaki Antalyaspor maçındaki gibi. Kaleci Onur’un 89. dakikada Rangel’in önüne çektiği set, maçın kırılma anı idi. Kalan kısa süreye iki gol sığdırmak, cepheye sonradan sürülen yedek kuvvetlerin, hırs ve becerisinin ürünü idi.
Dirençli olmak, her durumda oyuna ve sonuca tepki gösterebilmek kolay meziyetler değil... Trabzonspor, hem içerideki sorunları doğru yöntemlerle çözmeye, hem koyduğu hedefe adım adım ilerlemeye çalışıyor.
Saygı gören, bilgisine ve deneyimine inanılan bir teknik direktöre sahip olmak en önemli avantajı. Antrenmanda ve maç içinde adaletli olmaya çalışan Çalımbay, Karadeniz ekibi için büyük şanstır. Sakın ha, üzmeyin, kırmayın hocayı!