Rakibin ligdeki konumuna bakıp işini ciddiye almazsan, kolay gibi görünen maçları kazanmak güçleşir. Trabzonsporlu oyuncular böyle bir ruh halinde idi. Süper kupanın ve Beşiktaş galibiyetinin morali bazen ters motivasyon yaratabiliyor. Karadeniz temsilcisi Denizlispor karşısında ilk on dakikadan sonra inisiyatifi ele almasına ve pozisyonlar bulmasına karşın son vuruş becerisini gösteremedi. Biraz ciddiyetsizlik, biraz bencillik ve yoğun maç trafiğinde yorgunluk emareleri vardı. Usta ayaklar tutukluk yaptı.
Denizlispor’un kendi planlarına bağlı kalarak zaman zaman topu Trabzonspor’a bırakma düşüncesi oyunun kilitlenmesini engelledi. Kapalı savunmaları aşmaya çalışmak, kimi vakit sinir bozucu olabilir. Trabzonspor böyle bir engel ile karşılaşmamasına rağmen hücum anlamında üretken olamadı. İlk yarıda iki önemli pozisyon yaşandı. Biri Sagal’ın sert şutunda Uğurcan’ın kurtarışı, diğeri Ekuban’ın kafa vuruşunda direğe takılan top.
Bordo-mavili ekibin ligde yakaladığı çıkışı sürdürebilmesi için kalan bölümde daha etkili olması gerekiyordu. Peki nasıl olacaktı bu? Bazı oyuncuların inisiyatif almasıyla. Djaniny’yi dün akşam çok beğendim. Son derece yararlı ve verimli oynadı, çok çalıştı. Ara transferin nokta atışı Bakasetas takıma, arkadaşları ona alıştıkça Trabzonspor’un üçüncü bölgede gücü artacak. Yunanlı oyuncu öyle tehlikeli yerlerde dolaşıyor ki attığı golü de adeta kokladı. Abdullah Avcı’nın gönlü rahat olsun, tam da istediği tarzda bir futbolcusu oldu. Süre aldıkça katkı sağlayacak.
Berat’a gelince. Yine çok soğukkanlı, basit ama müthiş yararlı olmaya devam ediyor. Arkadaşlarına güven veriyor.
Açık söyleyeyim son haftaların başarılı ismi Nwakaeme dün bir garipti. Aldığı her topla savunmanın arasına girme isteği sonuçsuz kaldı. Çok top kaybetti. Şut denemeleri ise abartılı oldu. Herhalde onun paylaşımcı anlayışına alışmışız. Ve Ekuban. Kanat oyuncusu olmamasına karşın bu sezon müthiş işler yapıyor. Lakin Denizlispor karşısında o da tutuktu. Elbette her futbolcu gol atmak ister, unutmayalım, attırmak da bir meziyet.
Trabzonspor öne geçtikten sonra gereksiz biçimde vites küçülttü. Tamam kontrollü oyunu tercih etmek normal, ama tek farklı skorlar her zaman tehlikedir. Bir kaza golü bir çuval inciri berbat edebilirdi. Denizlispor bu bölümde daha cesur ve istekli göründü. Topa daha çok hükmederek rakip kaleyi zorlamaya çalıştı. Pozisyon da buldu, Berat’ın çizgiden çıkardığı top ve uzatma dakikalarında Rodallega’nın yakın mesafeden bir vuruşu vardı ki, Uğurcan’ın kritik müdahalesi kabusun önüne geçti. Galibiyet bir yana, Abdullah hocanın üzerinde kafa yorması gereken bir konu bu.
Evet Trabzonspor’un bu tarz skorlarla maç kazanmasını artık yadırgamıyoruz. Ama futbolunu geliştirmesi açısından alması gereken epey yol olduğu da bir gerçek. Bu yüzden her maça aynı ciddiyetle hazırlanmak önemli. Kendini iyi ve güçlü hissetmek güzel bir duygu.
Denizlispor maçında Trabzonspor takımını gereğinden fazla özgüvenli gördüm. Bu psikoloji, beklenmedik yol kazalarına sebep olabilir. Her maçta Uğurcan’dan bu performansı beklemek haksızlık. Trabzonspor’un bundan sonra dikkat etmesi gereken şey takım savunmasından asla ödün vermeden ilerlemek.