Fatih Terim’in ahı tuttu desek.. Yok yok, bizim tanıdığımız Terim, canı kadar sevdiği camiaya beddua etmez. Aksine, ortada kendisinden kaynaklanan bir olumsuzluk varsa, üzülür.
Günlerdir Galatasaray muhabiri arkadaşlarımızın haberleri ve yorumlarını okuyoruz.
İddialara göre takım ruhunun yerinde yeller esiyormuş.
Yabancı oyuncularla yerliler küsmüş.
Başkan Ünal Aysal çürükleri ayıklayın demiş. Teknik direktör Mancini radikal kararlar almaya hazırlanıyormuş.
Anlayacağımız, 4. yıldız parolası ile başlayan sezonun ortası gelmeden, Galatasaray’da işler arap saçına dönmüş.
Peki, Mancini bu krizi çözebilir, 20. şampiyonluğun mimarı olarak adını sarı-kırmızılı kulübün tarihine yazdırabilir mi?
Neden olmasın? Krizin çözülmesi, iç barışın sağlanması, Fenerbahçe ile aradaki dokuz puan farkın kapanması, Şampiyonlar Ligi’nde bir üst tura çıkılması, kağıt üzerindeki hedeflerin gerçeğe dönüşmesi demek! Bir değil, birkaç mucizenin bir araya gelmesi yani... Küllerinden doğmak gibi bir şey!
Aslında Galatasaray’ın önemli bir avantajı var. Ezeli rakibi Fenerbahçe’nin teknik direktörü Ersun Yanal ne diyor futbolcularına? “Bu ligde 11 puan fark kapandı, sakın rehavete kapılmayın.”
Yanal, Kasımpaşa, Beşiktaş ve Sivasspor’u değil de, Galatasaray’ı rakip olarak görüyor kendine. Şampiyonluk yarışının hâlâ Fenerbahçe ve Galatasaray arasında geçeceğine inanıyor. Galatasaray yönetimi, teknik direktörü ve oyuncuları Yanal’ın yarısı kadar inansa bu hedefe, sorunların yarısı çözülmüş demektir.
Aksi takdirde mi? Kim bilir, o 4. yıldızı takmak veya taktırmak bakarsınız yine Fatih Terim’e kalır!
Dişi Kartal’ın mesajı
Haftanın mesajı Pazartesi günü Beşiktaş tribünlerinden geldi.
Galatasaray derbisinde yaşanan olaylar nedeniyle 4 maç “seyircisiz” oynama cezası alan Beşiktaş’da, bu kez “Dişi Kartal’lar” iş başında idi.
Seyircisiz oynanan maçlara sadece kadınlar ve çocukların alınması uygulaması, Avrupa’nın pek çok ülkesinde örnek gösterilse de, Beşiktaş’ın kadın taraftarının bir isyanı vardı.
O isyan ellerindeki pankartta şu cümle ile özetlenmişti: “Bu maç seyircisiz ise biz neyiz?..”
Akıllara zarar bu pankart, Türkiye Futbol Federasyonu tarafından dikkate alınmalıdır.
Ayrımcılığın her türlüsüne karşı olduğunu talimatlarında kalın harfler ile ilan eden TFF, küçük bir düzeltmeyle futbol sever kadınların da gönlünü alabilir.
Eğer uygulamanın önümüzdeki dönemlerde de devam etmesi öngörülüyor ise, Disiplin Talimatı’nın “Seyircisiz oynama” başlıklı maddesi, “Kulübün resmi müsabakasını kendi sahasında sadece kadın ve çocuklara oynamasıdır” şeklinde revize edilebilir.
TFF böylece hem kadınların haklı tepkisine yanıt vermiş olur, hem de son dönemlerde kadına şiddet ve toplumdaki kadın ile erkeği ayrıştırma çabalarını en azından kendi kulvarında auta göndermiş olur!,
Sıfır tolerans mı dediniz?
Peşi sıra gelen doping skandallarından sonra Spor Bakanı ve Spor Genel Müdürü’nün ortak bir söylemi vardı: “Kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız. Bu tip olaylara sıfır tolerans göstereceğiz.”
Türk sporunun adının uluslararası arenada dopingle anılması can sıkıcı, gelinen nokta endişe vericiydi. Açık söyleyelim bu iddialı sözlerden sonra umutlanmıştık. Ta ki, Genel Müdür Mehmet Baykan, kadın halterci Nurcan Taylan’ı makamında kabul edinceye dek. “Ne var bunda, olimpiyat, dünya ve avrupa şampiyonu bir sporcuyu elbette kabul edecek” demeyin. Nurcan Taylan genel müdürü niye ziyaret etmiş? Aldığı iki yıllık cezanın sona ermesinden sonra ilk Avrupa Şampiyonası’nda yarışıp altın madalya sözü vermek için!
Peki neden ceza almış milli sporcu? Doping yaptığı gerekçesiyle! Genel müdür Baykan o kabulde şöyle konuşmuş; “ Tekrardan aramıza hoş geldin. Yeni başarılarını bekliyoruz...”
Sözün bittiği yer burası olsa gerek. Tanrı aklımızı korusun!
73 bin liralık sigara!
Radyo Televizyon Üst Kurulu bu aralar fazla mesai yapıyor. Fatih Terim ile Galatasaray Başkanı Ünal Aysal arasındaki mesaj trafiğinin içeriğini yayınladığı gerekçesiyle Beyaz TV’ye cezalandıran RTÜK, aynı kanala iki yaptırım daha uyguladı.
3 Ekim’de yayınlanan Beyaz Futbol programında Rasim Ozan Kütahyalı’nın, “Fatih Terim, Galatasaray başkanına Adana genelevi çaycısı muamelesi yapıyor” sözleri kanala ikinci kez aylık reklam gelirinin yüzde 1’i oranında para cezası gelmesine neden oldu.
RTÜK’ün radarına takılan diğer spor yorumcusu ise Ahmet Çakar oldu. 29 Ekim tarihindeki canlı yayında kameraların kendisini çektiğinden habersiz olan Çakar’ın sigara içtiği görüntülenince, Beyaz TV’ye 73 bin lira daha ceza kesildi.
Sivri dilli yorumcuları nedeniyle son dönemlerde ağır faturalar ödemek zorunda kalan Beyaz TV gerekli önlemleri alır mı bilemeyiz. Ancak, sigara kaçamağı nedeniyle verilen ceza Çakar’dan tahsil edilirse şaşırmayız!