Cemal Ersen

Cemal Ersen

cersen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kupada Galatasaray ve Beşiktaş’ın elenmesi mi, yoksa 1461 Trabzon’un gruplara mı kalması Trabzonspor’u motive eder diye sorsanız, eminim yanıtı ikinci seçenektir.
Şenol Güneş’in böylesi kritik bir sınavda “yedeklerim de ne yapıyormuş, bir de onları göreyim” gibi lüksü olmadığı için, lig kadrosu üzerinde fantazi yapma lüksü de yoktu. Nitekim istenmedik bir kazaya önlem olarak Kayserispor maçında görev verdiği ve güvendiği isimler yine sahadaydı.
İlginçtir, tıpkı son maçta olduğu gibi oyunun hemen başında anlaşılması ve izah edilmesi güç bir golle geri düştü bordo-mavili ekip. Kasımpaşaspor açısından bulunmaz bir fırsattı bu. Kapalı savunmaların kilidini açmakta zorlanan Trabzonspor’u sıkıntıya sokan “geriye düşme psikolojisi” maç başı planlarında yer almadığı için, oyun disiplinini sağlaması da kolay olmadı. Ne kurgulanmış bir hücum organizasyonu, ne orta alanı hızlı geçip rakip savunmayı eksik yakalama becerisi vardı. Bu çabayı gösteren Alanzinho ve Olcan’a ayak uyduran çıkmayınca, yardımcı hakemin Mustafa’nın eşitlik sayısını yanlış bir ofsayt bayrağı ile iptal etmesine gösterilen tepki de, sessiz bir çığlık gibi havada kaldı.
Şenol Güneş ikinci yarıda riskleri peşi sıra aldı. Önce Colman’ın yerine Adrian’ı, sonra Halil’i ve gözden çıkardığı düşünülen Volkan’ı sürdü sahaya! Hem de Zokora gibi bir kesici pozisyonunu boşaltarak. Ofansif oyuncuların çokluğu, mutlak sonuç verir gibi bir kesin sonuç yoktu elbette. Lakin katkıyı da onlar yaptı bu kez. Volkan ve bu takımın en önemli oyuncusu olduğu geç fark edilen Adrian işbirliği, gitti denen tur için umut oldu geri sayım sonlanırken.
Penaltılar mı? Gücün değil tamamen atan ile koruyanın o anki konsantrasyonu ile ilgili hesaplaşmayı tecrübe kazandı. Trabzonspor çok sıkıntılı geçen tur vizesini alırken, son anda artılarını kullandı. Biraz da 1461 motivasyonu tabi!