TFF’nin haritası,Türk’ün Türkler’in bizim haritamızdır
TFF’nin 2016 için seçtiği şehirler açıklandı, genel düşünce bölündüğümüz yönünde ve TFF’ye tavır var.
Bir iki lafım var tabii...
Önce, günaydın!
Uyandılar nihayet!
***
Sonra...
Bizim Avrupa Şampiyonası organize etmemiz şart mı Allah Aşkına?
Bu bir!
Daha 2009’da birbirimize girdik, yuh, bunun böyle olacağı tahmin edilmedi mi, ligdeki kulüplerin başkanları, en azından Aziz bey daha önce bilgilendirilemez miydi, hır-gür kapalı kapılar ardında çıksaydı ve Aziz bey, benle, bizim bakkalla aynı anda mı öğrenmeli statların listesini, bu normal mi?
Bu iki!
Zaten bölünmemiş miydik, üç büyükler, bizi üçe bölmemiş miydi?
Anadolu ’Anadolu ve İstanbul’ diye,Trabzon ‘Trabzon ve İstanbul’ diye bizi bölmemiş miydi?
Diyarbakır hocası, başkanı bizzat ‘bizi istemiyorlar’ diye ikiye bölmedi mi bizi?
Bu üç!
Bizi kimse bölmedi de, bölünmedik de, TFF’nin haritası mı böldü ?
Bu dört!
Bu tantananın iyi tarafı yok mu?
Var.
Taraftarlığın, kulüpçülüğün aşırı dozunun bizi böldüğünü nihayet çakozladık.
Futbol ,seyrediliş, yorumlanış, yayınlanış, yazılış, klüplerin yönetiliş şekliyle bizi AB dünyasından gittikçe uzaklaştırıyor, başka bir gezegende gibiyiz, bu haliyle bize zararlı, hatta yasaklanmalı.
Şaka yapmıyorum.
Bu da beş!
***
Sadede gelirsek, rakibimiz İtalya 2016 için şu şehirleri seçmiş;
Bari, Bologna, Cagliari, Floransa, Cenova, Milano, Napoli, Palermo, Roma, Torino, Udine ve Verona.
Doğudan batıdan, kuzeyden güneyden şehirler var,adalar bile var.
En güneydeki ‘mafiose’ Sicilya’nın merkezi Palermo da var, sosyetik Sardunya’nın başkenti Cagliari de...
Roma Roma’dır, siyasi, dini başkent, olmazsa olmaz.
Milano var,ticari başkent...
Torino sanayinin, Floransa rönesanın başkenti...
Unesco’nun gözdesi kuzeyin klas,zarif şehri,Romeo’nun Juliet’in antik tiyatrolu Verona’sı da var,Cenevizlilerin Cenova’sı da...
Müthiş koyları ,Napoliten ruhu ile Napoli de bir olmazsa olmaz...
Udine kuzeydoğunun temsilcisi...
Bologna bolonez sosun ve solun kalesi...
Bari gariban güneyin sesi...
Filan...
Peki bu harita nasıl çıktı ortaya?
Şöyle; önce ülkeyi korudular, çivi çakmadılar, bozmadılar, beklediler.
Zamanı gelince önce klasiklerini, Venedik’i, Roma’yı ‘sonradan doğma, görme’ Amerikalılara, onların filmleriyle da dünyaya sundular.
Sonra Floransa pazarlandı.
Sonra Milano, gölleri, arka bahçesi...
Dünya oralarda birkaç tur atınca, yeni bölgeler sürdüler piyasaya.
Toscana vadisi, Siena...
Napoli koyları...
Sicilya...
Falan...
Başka bölgeler de hazır,zamanı gelince...
Alfabesi şu turizmin; ülkeni önce milletine gezdireceksin, sonra diğer milletlere...
Fiat, arabalarına turist gördüğünde kusacak hale gelen Siena ve onun Palio’sunun adını verirken, bir turist için göbek atacak durumda olan biz, Tofaşlara Serçe, Şahin, Doğan, Kartal ismini koyduk.
‘Hasankeyf’ demedik mesela,’Sümela’ diye bir model de üretmedik, ’Mardin’ diye bir model de...
Bizimkilerle aynı yaştaki oranın antik kentlerine senede 10-20 milyon turist gelirken kendi insanımız bile gitmedi bizim antik kentlere...
Hanım turizm bakanımıza “turizmin içinde bulundunuz mu daha önce” diye sorulduğunda, ”evet, turist olarak“ dedi ve bu hanım en az İtalya kadar değerli bir turizm ülkesi olabilecek bu ülkenin turizmini yönetti.
TFF’nin haritası bugün ortaya çıkmadı.
Mesela Kadıköy...
İçinde Moda, Kalamış, Fenerbahçe gibi iki fantastik burun, bir şahane koy ve bir de marina olan böyle bir bölge görmedim bugüne kadar...
Bozmaya uğraşıyoruz, bozuyoruz, bozulmuyor.
Düşünün şaheseri!
Böyle bir bölgede sembol olmuş asırlık ağacı, oralarda bir belediye başkanı kesmez, kesemez, düşünemez bile, keserse o gün istifa ettirtirler, burada kesti ve hiçbir şey olmadı.
Bunu da sokuşturalım araya, bulunsun.
***
Mehmet de(Demirkol)2016 için seçilen şehirleri beğenmemiş,haklı,soruyor:
“Bu harita hangi ülkenin”?
Bu harita, Türk’ün, Türkler’in haritası!
Bizim haritamız!
Biz nereye gidiyorsak TFF oraları koymuş haritaya.
İyi yine, Bodrum, Türkbükü bile olabilirdi.
Buna da şükür!
Futbol medyası ayaklandı, böyle harita mı olurmuş?
Olur!
İş için ceplerine para konup gönderildikleri ve mecburen gittikleri yerler hariç kendi haritalarını çizerler mi bizim medyacılar, doğumlarından bugüne kadar nerelere gittiler?
İçlerinde 2016 için dışarda bırakılan o Türkiye’ye kendi parasıyla giden var mı?
İstisnalar hariç TFF’ nin haritasından farklı çıkmaz haritaları.
Bu millet Kapadokya’sını bile Asmalı Konak’la tanıdı.
***
Şu bizim ülkenin insanının turizm haritasında biraz da o bölgeler olsaydı, ne oralardan göç vardı şimdi, ne açılıma filan gerek vardı, ne de bu harita ortaya çıkardı.
***
Bu harita doğru harita.
Bizim haritamız.
Maalesef!
Tolunay Kafkas ve Sercan Yıldırım
Sercan Yıldırım...
Ertem Şener ilk yarının 11’ini soruyor, bir şartı var, Bursa’dan futbolcu almayacak.
Sercan stoperde takılıyor, Zapotnicky’den başkası aklına gelmiyor, ”11’e ‘yabancı’ istemiyorum,yerliciyim, yerliden yanayım“ diyor.
Bir sonraki soru şu;”nerede oynamak istersin”?
Cevap;”İngiltere”.
Yabancı istemeyen Sercan, yabancıların arasına gitmek istiyor ve oralarda biri ona “yabancı” dediğinde önce kendisi, sonra ailesi, sonra ülkesi ayağa kalkacak, ’faşistler,ırkçılık bu’ diye ortalık birbirine girecek.
Sercan iyi futbolcu, futbol yetenekleriyle İngiltere de oynamaya hazır olsa da kafa olarak hazır değil, belli.
Abileri gibi!
Giderse,onlar gibi döner.
Bir futbolcumuz da Las Palmas’da oynarken,”yabancı sevmiyorlar “demişti.
O ada, İspanya’da İspanyolun olmadığı tek yer belki de...
En çabuk o dönmüştü!
***
Tolunay Kafkas...
Teknik direktörün yerlisi, yabancısı olmaz.
Doktorun, mimarın, mühendisin de...
Eşin, sevgilinin de...
Evrensel yaşamda iyisi kötüsü olur.
Her yerli hocaya bu soruyu sordular, hepsi “yerli” dedi.
Bir Tolunay Kafkas hariç.
“Hocanın yerlisi yabancısı olmaz, iyisi kötüsü olur.”
Futbol bilgisi olarak mutlaka çok yerli hoca vardır milli takımı yönetecek.
Evrensel bakış bir onda var ,öyle gözüküyor.
Hayata bakışı ‘milliyetçiyim yerli olsun’ olandan dünyanın en iyi furbolcusu, hocası bile olsa kendine fayda gelmez ki, takımına gelsin.
“Milliyetçiyim yerli isterim” diyen futbolculara hocalara bir daha soruyorum.
Evlerinde, hayatlarında anaları, babaları, teyzeleri, kayınbabaları filan hariç yerli bir şey var mı!
***
Bizim neyimiz eksik diyorlar ?
Buyunuz!