En tahsillinin, en tecrübelinin, en ustanın teorisi...
Hıncal abinin...
Galatasaray’ın yayınladığı bildiri çok kibarmış, çok daha ağırını hak etmiş bu TFF, bu MHK ve bu hakemler ona göre.
TFF’nin, GS’ın bildirisine “hezeyan“ demesi bunun bir
hakaret sözcüğü olması, aklına Yıldırım’ın üslubunu getirmiş “Aa bu Yıldırım’ın üslubu “demiş.
O, muhaliflerine bu üslupla cevap veriyormuş. “Bu federasyonu Özgener değil Yıldırım yönetiyor” lafları zaten dünyada dört dolanıyormış. Zaten ona İzmir’den mail yağmış “Özgener Altaylı değil, hasta Fenerli” diye...
Filan falan...
Ve...
GS’lı taraftarları ayar ediyor, kuruyor.
Bu TFF, bu MHK, bu GTK karar vermiş, GS’ı yaşatmayacak.
Mış.
Ve...
Hıncal abinin unuttuğunu ben ekliyorum.
Hadi hep beraber hurraaaa sokağa.
İki sorum var Hıncal abiye:
1-Abi söylediklerinin yarısına sen inanıyormusun?
2-Niye böyle yapıyorsun?
Ve...
Bu durumu tek kelime ile özetlemem gerekirse...
Facia!
* * *
Bir başka teori de şöyleydi.
Hasan bey, Aziz beyin baskısıyla paralı menajeri(?) Kemal’i, GTK Başkanı yaptı.
Kemal 5-6 ay maş almış-en son 2002‘de-o günden beri Yıldırım’la bir kere karşılaşmış, bir kere telefonla konuşmuş, onda da Kemal’e “şu dedikoduları önleyin, açıklama yapın” demiş.
Türkçesi “seni ben oraya getirmedim, bu durumdan rahatsızım”.
1-Aziz bey oraya adamını oturtmak istese Kemal’i oturtmaz, Kemal onun adamı olmaz, Aziz Bey Kemal’i benim kadar tanır, oraya en son oturtacağı adam odur.
2-Hasan bey, Aziz beyin lafıyla bir yerlere adam oturtmaz.
3-Bunları Aziz beyi, Hasan beyi, Kemal’i biraz tanıyan bilir.
4-Benim bildiğimi Hıncal abi ve diğer komplocular da bilir, bilmiyorlarsa öğrenmeleri 3-5 dakika sürer.
Yani yine palavra.
Yani...
Yine facia!
Davos mavos başbakanımız, futbol mutbol büyük başkanlarımız
Trabzon ve BJK birer bildiri yayınladı.
‘Van minit’di.
Davoş işiydi.
Sokağaydı.
Yolları kesiliyordu, düşmanları vardı.
GS’ı, FB’yi kastettiler.
GS iyi gidiyordu, gıkı çıkmadı, hatta arka çıktı hakemlere.
Sonra işler ters gitti.
Sivas’a elendiler, Kayseri’ye puan verdiler.
Tepki verebilirdi taraftar.
FB bir hafta önce 6 yiyen Belediye ile oynayacaktı.
Tam zamanıydı.
Bir bildiri de GS yayınladı.
FB yense ‘teori’ cuk oturacaktı.
Yıldırım’ın adamı Özgener, onun adamı Sarvan, hem Yıldırım’ın hem Özgener’in adamı Kemal ve adamları ve hakemler, gözlemciler, temsilciler...
Ama beklenen olmadı.
FB’nin de yolu ‘düşmanları ‘tarafından iki ofsaytla kesildi.
Allah’tan!
* * *
GS yönetiminde vizyonlu, eğitimli, akıllı, ülkenin önünde giden, başarılı iş adamları var.
Bu bildiriden çoğu rahatsız oldu.
Eminim.
Dönerler dedim.
Dön-e-mediler.
Divana taşıdılar.
‘Monşerler’,diplomasi yine sokağa, siyasete teslim oldu.
Kemal Onar gibi ciddi saygın bir isim gündeme getirdi bildiriyi.
Divan Başkanı kabul etti.
138 kişi içinde 137 kişi-Hayri Kozak hariç- destekledi.
Kulüpçülük, batıya açılan pencerede , ‘after 60-70-80’ grubunda bile bu halde.
Yazık.
Siyasiler bu milleti ikiye böldü.
Üç büyükler üçe...
Diğerleri de dörde, beşe, altıya bölüyorlar.
Parça parça oluyoruz.
Ve...
Talihsiz ve bahtsız ve güzel ülkem.
Umudunu kaybetme.
Bu ülkede güzel-daha güzel-insanlar da var.
Belki bir gün...
Belki...
Ve...
“GS Türkiye’dir” dedi GS yönetimi.
Şöylesi daha ‘cuk’.
Türkiye.
Miş.
Bu Türkiye’ymiş.
Öğrendik.
Ha başbakan, ha Davos mavos...
Ha büyük başkanlar futbol mutbol...
Hedef sokak hep.
Fos!
Bence!
* * *
Ya FB...
Çok kötü oynadı, sustu, ters tepebilirdi.
Bekliyor.
FB büyüktür, yolumuz kesilmektedir, düşmanlarımız filan, falan...
Yakında...
Pek yakında...
* * *
Anadolu paralanıyor, araştırıyor, kazık yemiyor, daha iyi organize oluyor.
Beceriksizlikleri ortaya çıktı.
Bu büyükleri rahatsız etti
Car car car konuşmalarının sebebi bu.
FB’nin BJK’ın sportif alanda yolunu kesenler en tepede oturanlar.
Galatasaray’ınkini kesen de en tepede oturan, kendi kesmiyor, Florya’nın tepesindeki profesyoneline kestiriyor.
Fark sadece burada.
Kendi yolunu kendi kesmese, kim kesebilir üç büyüğün yolunu?
Hiç kimse.
* * *
Bu hakemler, yıllarca büyükler tarafından kullanılmış bir neslin
evlatları. Bu TFF, bu evlatlara,“büyükleri kollamayın” dedi.
Hakemler bu yuzden bocalıyorlar.
Büyüklerin, hakem konusunda kimseye söyleyecek lafı yok.
Hala konuşuyorlar.
Car car car!
* * *
Bu TFF, bu MHK, bu GTK ve bu lig eskiye göre hem namuslu, hem temiz. Üç büyükler de bunu biliyor.
Yani...
Bu tantana bile bile, taammüden.
Bu da işin en pis tarafı.
Ve...
Bu yazdıklarım manipülesizdir.
100’de 100.
Temizdir.
100’de 100.
Bencedir.
100’de 100.
Ve...
Sadece arşivde bulunsun diye yazdım.
‘BAZI’ YORUMCULARIN ‘BAZI’ MÜDÜRLERİN YATACAK YERİ YOK
Yine bizim futbol medyası...
Bir kısmının yatacak yeri yok.
Valla.
Hayatlarında sadece köşeleri, programları var, al ellerinden yok olurlar.
Yok olmamak için her şeyi yapıyorlar.
Herşeyi yok ediyorlar.
Kimi haybeden amigo-avukat-, kimi komplocu, kimi provokatör.
Kimi haybeden bitirim.
Ve...
Hesapta futbola hizmet etmek, temizlemek istiyorlar.
Halbuki böyle bir misyonları yok...
Onlardan hizmet isteyen de yok.
Yani...
Haybeden.
Para alarak yorumluyorlar-yorumluyorum-.
Hepsi bu.
Bu işin önüne arkasına illa ulvi bir amaç koymaya gerek yok.
Ve...
Yorumcu yorumlarken kim olduğu ve ne uğruna yorumladığı alt yazı ile yazılmalı.
Ben yorumlarken de...
Bu yorumcu bu yorumları için senede şu kadar almaktadır.
Bu yorumcu teknik adamdır, boştadır, şu takımları gözüne kestirmiştir teklif beklemektedir.
Bu yorumcu için takım farketmez, teklif beklemektedir
Bu yorumcu MHK başkanlığı yapmıştır, bu MHK başkanı ile kavgalıdır.
Bu yorumcu, şu MHK Başkanı olduğunda şu göreve gelecektir.
Bu yorumcu sadece hakemden anlar, sadece hakem yorumlamaktadır.
Bu yorumcu hakem şu hakem ile mahkemeliktir.
Bu yorumu filan takımın kongre üyesidir.
Bu yorumcu filan takımın eski yöneticisidir.
Bu yorumcu şu TFF Başkanının adamıdır.
Bu yorumcu şu takımın eski profesyonelidir.
Bu yorumcu şu başkan seçilirse yönetimine girecektir.
Bu yorumcu şu başkan seçilirse profesyonel görev alacaktır.
Uzatmaya gerek yok.
Anlaşıldım herhalde.
Ve...
Yorumcuyu, yorumu ‘altta yazılanlara ‘ göre yorumlar-yorumlamalıdır- seyirci, okuyucu.
Nokta.
Fenerbahçe medyadaki ‘anonscuların’ isimlerini niye açıkla-ya-mıyor?
21 Mayıs 2010
'Süper Çöplük'ten nemalanan süper yorumcular, süper başkanlar
14 Mayıs 2010
Ankaragücü ve Trabzon Fenerbahçe'ye yatacak mı, dükkanı kapatalım mı?
7 Mayıs 2010
Galatasaray Liseli olunca insan hakları, 'Jbüşüst liseli' olunca hayvan hakları mı?
30 Nisan 2010