Bu zor bir yazı. Galatasaraylıyım. Galatasaray şampiyon gibi.
Bu beni de heyecanlandırıyor.
Ama...
Evet 'ama'sı var.
Ve...
'Ama'nın sonrası da...
***
Radyospor'a biri mesaj atıp, annelerle ilgili bir şarkı istedi.
Mesajı yayında okudum.
Bir mesaj daha geldi
"Candan'ın mükemmel bir 'anne şarkısı' var, ama Hakan'a inat Anıtkabir'e gittiği için sevmiyorum artık onu" .
Gönderenin ismi yoktu sadece 'cimbomlu' yazıyordu.
***
Taraftarlığın aşırı dozu hayatları sadece kulüpleri olanların beynini yıllardır yedi bitirdi.
Beyni yenmiş bir sürü adam var aramızda.
***
Siyasiler bölemedi milleti.
Üç büyükler böldü.
Bu taraftarlık anlayışı milleti üçe böldü.
Şimdi onları bölüyorlar.
Ufak ufak...
Böyle.
Veya...
Öyle veya böyle...
Önce ikiye...
Sonra da...
***
Milli takımı önce imanlı imansız diye ikiye böldüler.
Sonra imanlıları da...
İmamlı imanlılar, imamsız imanlılar.
Sonra cumalı imanlılar, cumasız imanlılar...
Gerisi...
Onlar zaten imansızdı.
Onlara göre.
Sonra o golü İ.Mansız atmaz mı?
Allahın işi işte.
Üstelik İ.Mansız da imanlıydı.
Kendine göre...
***
Galatasaray'ın ileri gelenlerinden biri, bu olaylar bizi bölebilir demiş.
Yeni uyanmış.
Elini yüzünü bir yıkasın da...
***
Dönelim Candan hanıma...
Şükür, Zaman'a tam zamanında konuştu, bazı Galatasaraylılar tepki gösterdi.
O da bunlardan biri, Galatasaraylılar Cemiyeti'nin başkanı.
300-400 kişilik bir grupla Anıtkabir'e gitti..
Tam zamanında.
Çocuk bunu Hakan'a inat diye yorumluyor.
***
Din hassas bir konu ve bazı yorumcu ve yöneticilerin 20-30 IQ'lük muhabbetlerle beyinlerini dumura uğrattıkları bir kısım futbol hastamızın hasta beyinleri müsait değil ulu orta bu konuları sağlıklı tartışmaya .
***
Cim bomlu Candan hanımı hem de beğendiği halde Anıtkabir'e gittiği için dinlemek istemiyor'cimbom'lu.
Ne hale gelmiş çocuk.
Vah vah.
***
Hakan sonra Galatasaray'ın sitesine laik ve Atatürkçü olduğunu söyledi.
Kendileri konuşmaya çekindi, Hakan'dan medet umdu yine Galatasaray yönetimi.
Ve...
Bu açıklama sadece Hakan'ın gücünü gösteriyor.
Yönetimin de onun karşısındaki güçsüzlüğünü...
***
Şükür'ün göz kamaştırıcı, başarılı bir kariyeri var.
Saha içinde örnek alınacak bir sporcu.
Düşüncelerini açık açık söylüyor.
Hatta bazen açık saçık.
Artık hoşuma gidiyor bu hali.
İtiraf ediyorum.
Görüşlerini paylaşmasam da....
Yürekli buluyorum onu.
***
Galatasaray'ı yıllardır yönetenlerden daha yürekli o.
***
Ahh be Hakan, bu ülkede kim kimin dinine imanına karıştı da bu konulara karışıyorsun.
Niye?
Bizi de karıştırıyorsun.
Niye?
***
Ve yöneticiler...
Kulüpleri söz konusuysa yüreklidirler.
Federasyona rakiplere medyaya atıp tutarlar..
Ülke söz konusuysa...
Hepsi suss, pusss...
Pes!
***
Florya’dakiler, Gerets döneminde yönetime aralarından bir adam sokar demiştim...
Çok güçlüydüler.
Yöneticileri kaderine terk etmişti onları, onlara rağmen şampiyon olmuşlardı.
Son seçimde 'adamları' Florya'nın ve Galatasaray'ın başında kalınca, gerek görmediler herhalde.
***
Bu sene de başka bir ilki başarıyorlar.
Yabancıları yok.
Takımı sürüklesin diye geçen yıl bu 10'un 10'da birine 10 gol 10 asistle oynayan 10'un yerine alınan 10'ları bir var 10 yok...
Üstelik ilk senesi 10 milyon.
Üstelik oynamadığında "ohh 10 kişi oynamadık hiç olmazsa" diyor Galatasaraylı.
Teknik direktörleri yok
Sezonun yarısında seyircileri yok.
Ve...
Şampiyon oluyorlar.
Galiba...
Hakan ve arkadaşları, kulübün içindeki güçlerini bileklerinin hakkıyla kazanıyorlar doğrusu.
***
Galatasaray 'da ki hiyerarşi diğer kulüplerden biraz farklı.
1-Futbolcular
2-Başkan
3-Yönetim
4-Futbol A.Ş. Genel Müdürü
5-Teknik kadro
***
Bir sürü şampiyonluğu olan ve en kötü yönetildiği senede bile şampiyon olmayı başaracak gibi gözüken Galatasaray için bir şampiyonluk bu kadar önemli mi?
Birinci soru bu?
Daha önemli şeyler yok mu?
İkinci soru da bu.
***
Hıncal Abi'ye bakın...
O bile sadece sampiyonlukla ilgili komplo teorileri yazıyorsa aylardır...
Sadece kendine çalışıyorsa...
En önemli şey belki de bu.
***
Şampiyonluk öncesi bunların zamanı mı?
Aynı soruyu ben de sorabilirim.
Şampiyonluk öncesi bunların zamanı mı?
***
Son bir şey...
Tam zamanı valla .
Bence...
M. Ali Aydınlar
Onu ve eşini Roma'da tanıdım.
Hastane açmaya karar vermişti, araştırma safhasındaydı.
O, Mehmet Ali Aydınlar. Tanıdığım en alçak gönüllü insan.
***
Sonra Acıbadem'i açtı. İsmi de büyüdü, hastanesi de. O hep aynı kaldı.
***
Ona kaç 'gariban' yolladığımı hatırlamıyorum.
Valla.
Sağ kolu Neşe hanım çok kahrımı çekti. Hastanesi, onlarca babanın onlarca evladının hayatını kurtardı.
Kendi oğluna bir şey yapamadı.
Kadere bak...
***
Allah rahmet eylesin.
***
Laf Mehmet Ali beye gelmişken...
Ya da ben lafı ona getirmişken...
Hasan Doğan onu futbola girmeye razı ederek büyük iş başardı. Federasyon üyeliğinin bir aralar yerlerde sürünen çıtasını en tepeye çıkarttı.
***
Bu yazıyı daha öce yazacaktım, övgüden sıkılır,rahatsız olur biliyorum, yazmadım.
***
Ve...
Federasyonculuktan benim anladığım şu...
İşi bu olanı, federasyona girmek için canını vermeye hazır olanı federasyon binasına bile sokmayacaksın.
İşi olanı, bu işlerden kaçanı da n'apıp edip bu işlere sokacaksın..
Hayatımdaki annelere
Hayatımda tanıdığım en yumuşak, en sevdiğim o kadına...
Rahmetli anneme...
Bana hem ablalık, hem annelik yapan melek gibi o üç kadına...
Ablalarıma...
Aşık olduğum, tanıdığım en hoş, en zarif,o en güzel anneye...
O'na...
Anneler gününüz kutlu olsun...
Fenerbahçe medyadaki ‘anonscuların’ isimlerini niye açıkla-ya-mıyor?
21 Mayıs 2010
'Süper Çöplük'ten nemalanan süper yorumcular, süper başkanlar
14 Mayıs 2010
Ankaragücü ve Trabzon Fenerbahçe'ye yatacak mı, dükkanı kapatalım mı?
7 Mayıs 2010
Galatasaray Liseli olunca insan hakları, 'Jbüşüst liseli' olunca hayvan hakları mı?
30 Nisan 2010