Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Türkiye Futbol Federasyonu Ana Statüsü’nün 74/10 maddesini okuyarak başlayalım: “Yayın hakları ihalesi, yürürlükte bulunan yayın lisans sözleşmesinin sona ermesinden en erken bir yıl, en geç altı ay önce yapılır.”Türkiye Futbol Federasyonu Ana Statüsü’nün 74/10 maddesini okuyarak başlayalım: “Yayın hakları ihalesi, yürürlükte bulunan yayın lisans sözleşmesinin sona ermesinden en erken bir yıl, en geç altı ay önce yapılır.”Sezon sonunda yayın lisans sözleşmesi de bitecek. Sezonun bitmesine üç ay var…Dün, bugün yarın derken TFF kendi ana statüsünün gereğini yerine getirmekte en azından üç ay geç kalmış. Süreyi aşmış… Hukuk açısından daha pazarlıklar, teklifler, revizeler başlarken açığa düşmüş durumdasınız. Anlaşma aşaması bitip sözleşmeler imzalansa dahi, günün birinde bu gecikme nedeniyle bir iptal davası açılabilir. Olasılık çok düşük ama, hukuk kapısı açık.Sadede gelelim… Futbolumuzun “marka değeri” öylesine düşük, yayın içeriği o kadar zayıf ki artık geçmiş yıllarda olduğu gibi yüz milyonlarca dolarlık teklifler sadece anılarda yaşıyor.Bir kulüp başkanı dostum, “Bu kadar kalitesizlik ve sorun, elbette malın değerini düşürür. 150 milyon doları bulsak çok iyidir” diyor… TFF İhale Komisyonu’nun “revize” (teklifleri yeniden gözden geçirme) kararı beklenen karşılığı bulmuyor. Umulanın çok altında minik artışlar söz konusu.Yayın ihalesinde göz önüne alınması gereken gerçekler var:1) Günümüzde devam eden dekoder uygulaması, gelişen yeni teknolojilerle yerini daha yaygın dijital ortamlara bırakabilir.2) Kaçak yayınlar maçların oynandığı sırada “suçüstü” işlemiyle yakalanıp kontrol altına alınamıyor.3) Yayıncı kuruluşun en önemli varlığı 3 milyon abone ile ilgili bilgiler.   Bu listenin pazarlıkta çok etkili olabileceği söyleniyor.Bu nedenlerle beklenenin altında teklifler geliyor. beIN Sports, yayıncılık başarısıyla sistemi oturtmuş bir kuruluş. Ancak ödemeler konusunda gecikmeler ve kur farklarındaki değişim karşısında sürekli indirim talepleri özellikle kulüplerde sıkıntı yaratıyor. Kulüpler daha güvenli sözleşmeler istiyor.Uluslararası spor yayıncılığı pazarlamasında başarılı etkinlikleriyle bilinen Saran Group ise yeni teknoloji platformlarıyla farklı öneriler sunuyor. İlk yıl 100 milyon dolar garanti para, sonrasında dış satışlar ve aboneliklerle artan gelirin paylaşılması. Bu paylaşımda kulüplere yüzde seksen öneriliyor.Yeni yayın ihalesi şartnamesinde bir bölümü TL’ye çevrilemeyen, kur sabitlemesine kapalı dolar üzerinden, büyükçe bir bölümü de TL üzerinden düzenlenen “paketler” de tartışmalı. Ürünleri dörde bölüp ayrı ayrı artırmaya çıkardıktan sonra bir de “kocaman paket” var ki tüm ürünleri kapsıyor. Bu tuhaf durumun açıklamasını yapmak o kadar kolay değil.Spor Toto Süper Lig ve TFF 1. Lig kulüpleri yıllık gelirlerinin en büyük bölümünü TV yayınlarından bekliyor. Hayal ettikleri rakamlar gerçekleşmeyince sorunlar çoğalıyor.Tek umutları “sihirli bir dokunuşla” ihalenin sonlanması ve özledikleri ödemelerin başlaması...Soralım o zaman: Sihirbazı fazla yormadınız mı?  

Haberin Devamı

Terim’in kariyer hapishanesi

Haberin Devamı

Fatih Terim hocamız her şeyden elini ayağını çekse… Memleketin ya da dünyanın gizli güzelliklerinden birinde inzivaya çekilse, kendini çiçeğe-böceğe, torunlarına verse…Yine de Türk futbolunun kahramanıdır. Kitaplar, ansiklopediler, dijital platformlar onun başarı öykülerini yazacaktır, hiç kuşkusuz.Artık sağlıktan başka hiçbir şeye ihtiyacı yoktur.Ama yine de yapması gereken bir iş var.1996’dan beri kendisinin kurup kendi mahkumiyetine karar verdiği “kariyer hapishanesi”ni yıkmak.Oradan çıkmak. Kısacası sadece Galatasaray, sadece Milli Takım arasında gel-git’lerle oluşan “sınırlı” kariyerine yeni bir alan açmak…Yap bunu Fatih Hoca… Anadolu kulüplerinin sağlam projelerini yönet. Yeni hedefler, yeni yıldızlar, yeni başarı öyküleri yaz bize…Durmak sana yakışmaz. Anadolu’ya çıkmazsan olmaz.

Haberin Devamı

Bir münasip zamanda bir münasip zamanda buluşsanız santrada

Farkında mısınız? Türk futbolunun en köklü kurumlarını oluşturan İzmir kulüpleri, katıldıkları liglerde puan cetvellerinin sonlarında çırpınıyorlar.Süper Lig’de Göztepe 16., Altay 19. sırada… TFF 1.Lig’de Altınordu sondan ikinci, 22 puanla on sekizinci. Karşıyaka’nın hali de içler acısı… Üçüncü Lig 3. Grup’ta 12. sıradalar. İzmir’e hiç yakışmayan bir durum.Göztepe’nin borcu yok ama, onca kaliteye rağmen aldığı sonuçlar da iç açıcı değil. Altınordu alt yapıdan oyuncu yetiştirmekte çok başarılı. Satışları iyi. Ancak o çocuklardan kurulu ekip özellikle ilk yarıda çok puan kaybetti. Karşıyaka… Kişisel görüşüm, Türkiye’de gerçek kulüp yapısına örnek olacak durumdalar. Basketbolda yaptıklarına bakın, yeter. Futbolda bu seviye düşüklüğü, başarısızlık nerden kaynaklandı? Anlatıyorlar: “Ne siyasetten destek alabildik, ne de belediyeden!”…Tam da benim kafama göre bir durum. Hep birlikte toplanıp çözüm arasalar. Rekabetin ateşini düşürüp dayanışmayı öne alsalar çok güzel işler yapabilirler. Ortak akıl… Haydi santraya!