İyi ki varsın Mert!

Haberin Devamı

Bazen tatil de yorar insanları… İşi unutur, kafanızı dağıtır, farklı alanlarla ilgilenir, ağır aksak hallerle göreve dönersiniz… Beşiktaş’ın Rize’den lig sahiline çıkması böylesine negatiflerle doluydu. Haydi, daha somut örneklerle devam edelim. Maç yine de yüksek tempoda oynandı. Beşiktaş ev sahibinin hızlandırdığı tempoya ayak uydurabildi mi? Eh işte!... Telaşla, tepkimeyle, kendi kararlılığıyla, kendi kurgusuyla değil, Rizesspor’un her hamlesine adeta uykudan uyanır gibi karşılık verdiler.
Rizespor ilk yarıda oyunun patronuydu… Akintola, Ghezzal, Olawoyin ve Ali Sowe ile Beşiktaş kalesine yüklendiler. Beşiktaş savunması bu hamleleri karşılamakta oldukça etkisiz ve dağınık kaldı. Kalesinde Mert olmasaydı, Rizespor maçta dört gol daha bulacaktı. Sırası gelmişken… Ernest Muçi’yi de takdir etmek gerekiyor. Beşiktaş’ın en atletik oyuncusuydu. Rafa Silva, Gedson ve İmmobile gollük topları çok kolay kaybederken, kalabalık savunmayı aşacak ustalığı gösteremediler. Muçi gol öncesinde de, en az iki-üç atakla güzel geçiş örnekleri verdi.
Serdar Topraktepe, 73’de oyuna müdahale ederek Muçi, Salih ve İmmobile’yi kenara alıp Semih, Oxlade Chamberlaine ve NDour’u sahaya sürdü. Yine de Beşiktaş daha etkin hücum pozisyonları oluşturamadı. Semih’in vuruşunda Rizespor kalecisi Tarık Çetin de olağanüstü kurtarışıyla karşı kaledeki Mert’e adeta nazire yaptı. Hepsi bu.
Semih’i 73 dakika kenarda bekletip İmmobile ile değiştirmek ne kadar isabetli? Kendi adıma ikisinin bir arada gole daha sıcak ve yakın olacağını düşünüyorum. Sadece bir gözlem. Skor 1-1 olunca her iki takım da denkliği bozmak için ikinci gol arayışlarına girişti ama ikisi de en az yenilgi kadar can sıkacak beraberliğe razı oldu.. Yine de maçın kaybedeni, bence Beşiktaş oldu. Baştan sona galibiyete yetecek istek, heyecan ve enerjiyi gösteremediler.