Beşiktaş’ta “futbol aklı” dağıldı!
Kişisel olarak Giovanni van Bronckhorst’e saygı duyarım. Onu çalışkan, ciddi ve dürüst bir teknik adam olarak kabul ederim. Ancak onun bu özellikleri, Beşiktaş’ta yaşanan gerçekleri örtmeye yetmiyor.
Siyah-beyazlı takımın şu sıralar en çok konuşulan oyuncusu Semih Kılıçsoy. Geçen sezon takımda yer almaya başlayan Semih, biliyorsunuz 12 gol atarak başarı göstermişti. Bugün A Milli Takım’a sürekli çağırılan bir oyuncu statüsüne sahip. Ancak Montella’nın “santrforsuz” oynama anlayışıyla birlikte bazı Beşiktaş maçlarında da sol kanatta görevlendirilmesi, ya da kulübede unutulması, sadece santrfor özelliğini değil, oynama alışkanlığını da yok ediyor. Öte yandan futbolda eğitici olarak uzmanlaşmış bazı hocalara göre Semih, olağanüstü çabuk, etkili çalımlar atabilen, topa çok iyi vuran yetenekli bir oyuncu. Ancak alt yapıda görmesi gereken bazı konuları henüz öğrenememiş. Artık açığı kapatma görevi, Bronchorst’ün omuzlarında. Ne var ki o daha kestirme bir yol bulup Semih’i “sıradan”laştırıyor.
Hollandalı hocanın transferde ısrar ederek aldırdığı son 5 oyuncuya sürekli görev vermesi, farklı alternatifleri denememesi, örneğin Salih’i adeta yok sayması da zaman zaman sıkıntı yaratıyor.
Bronckhorst göreve geldiğinde, yönetim, ara dönemlerde başarılı çalışmalarına dayanarak Serdar Topraktepe’yi “teknik ekip”e dahil etmişti. Ekipte birinci yardımcı Jean Paul van Gasstel… Serdar Topraktepe ikinci sırada. Hocanın Türk yardımcısıyla ilişkileri kopuk. Taktik tartışmalara Serdar’ı dahil etmiyor.
Beşiktaş futbol takımında, resmi kaynaklar göstermese de 12 kişilik teknik kadronun 13. üyesi Amerikalı Brad Friedel… Futbol şubesinin en etkin üyesi. Hal böyle olunca Yönetim Kurulu üyesi ve futbol sorumlusu Feyyaz Uçar ile Futbol Koordinatörü Samet Aybaba sorun çıkarmadan kenara çekiliyorlar. Şikayetçi değiller ama takımı izleyen gazeteciler ve bazı eski oyuncular Beşiktaş’ta “Futbol Aklı”nın dağıldığını öne sürüyorlar.
Beşiktaş’ta örnek alınacak iyi niyet ve çağdaş kararlarla hayata geçen “akıl”, maalesef zor durumda. Yeni sezona doğru ve başarılı hamlelerle giren Beşiktaş bu trendi kaybetmemeli. Başkan Hasan Arat’ın bir kriz masası oluşturup “aklı” yerli yerine koyarak takımı “resetlemesi” o kadar zor iş değil. Sahadaki sorun, masada çözülmeli!
73’lük delikanlı TMF Başkan Adayı
Türkiye Motosiklet Federasyonu’nun 5 Kasım’daki kongresi oldukça heyecanlı geçecek. Bir süre önce kaybettiğimiz Başkan Bekir Yunus Uçar’dan boşalan koltuğa tüm federasyon başkan adaylarının, yaşlı demiyorum, belki de en kıdemlisi oturmak niyetinde. Dört dönemdir TMF yönetim kurulunda başkan yardımcılığı yapan Mehmet Sadık Vefa, 1876’dan beri boza üretiminde tarihsel bir kimliğe bürünen Vefa Bozası’nın sahiplerinden.
Bozacı dükkanında 148 yıldan beri mermerleri ve masa sandalyeleri değiştirmeyen kurumda Mehmet Sadık Vefa, yönetiminin yanı sıra çok genç yaştan beri motosiklet sporu yapmasıyla da tanınıyor.
Mehmet Sadık Vefa, Türkiye’de 750 lisanslı motosikletçi olduğunu, beş yaşından itibaren yüzlerce çocuğu yetitirmeye başladıklarını söylüyor. Kenan Sofuoğlu, Can Öncü ve Toprak Razgatlıoğlu gibi farklı kategorilerde dünya şampiyonlukları kazanan ustalara yeni gençlerin de katılacağını anlatıyor. Afyonkarahisar’da her yıl bir dünya motokros şampiyonası etabının koşulduğunu belirten Vefa, İstanbul Park’ta yeni pist düzenlemesiyle F1 arabalarının yanı sıra motosiklet yarışlarının da düzenleneceğini bildiriyor. Motosiklet dünyasında en büyük zorluğu kulüpler çekiyor. Çünkü her kulüp bir şampiyona düzenlemek zorunda. Asbaşkanlar Ogün Baysan ve Mahmut Nedim Akülke Başkan’ın yanında görevi sürdürecekler. Mehmet Sadık Vefa, hala deri ceketle motoruna atlayıp kentte ve kırda keyifle sürüyor. Sponsorluk görüşmelerinden eğitim ve bütçe sorunlarıyla da uğraşmayı bilen Vefa’yı örnek kararından dolayı kutluyorum.