Adil maç, doğal sonuç
Süper Lig ayrışıyor… Bazı takımlar ve oyuncular bildiğimiz ölçüler içinde kalıp başarıyı ararken, kendi yetenekleri ve üstünlükleriyle rakiplerini aşarak oyunun kalitesini ve seviyesini yükseltiyorlar.
Dün geceki maçın ilk yarısında edindiğimiz izlenim ve gözlem notlarımız böyleydi. Galatasaray, Okan Buruk’un tercihiyle Icardi ve Osimhen’i “çift santrfor” olarak sahaya çıkarırken, Beşiktaş tek santrforu Immobile’ye yalnızlığı yaşattı. Sadece Immobile değil… Topla buluşup zıpkın gibi rakip ceza alanına yönelen Rafa Silva da yalnız kaldı. İki sivri adam, topla hemen her buluşmalarında birbirlerini yalnız bıraktılar.. Topu getiren, kime pas vereceğini bilemedi, rakip savunmacılar da basıp kolayca “geçiş” yapıverdiler.
Beşiktaş oyunun başından itibaren topla daha çok oynayan taraftı. Buna ek olarak Arda Kardeşler’in Galatasaraylı futbolcuların sert müdahalelerine seyirci kalmadığını, serbest vuruş kararlarını bekletmeden verdiğini, sarı kartlarını göstermekte gecikmediğini de gördük. Hakem kararları bakımından adil bir maç izliyorduk. Kardeşler gördüğünü çaldı. Peki futbolun adaleti bakımından? Bu konu oldum olası tartışılır. Futbolun adaleti olmadığını iddia edenler de vardır, hak edenin kazandığını kabul edenler de. Böyle bir tartıyı yaptığımızda da oyunun hak eden tarafından kazanıldığını kabul etmemiz gerekir.
Beşiktaş’ta Masuaku en gayretli oyuncuydu. Ersin de zor maçta elinden geleni yaptı. Emirhan baskı altında çok çalıştı ama, gayreti golleri önlemeye yetmedi. Rafa Silva iyi niyetli ve istekliydi, yetmedi. Immobile ise sezon başından beri en verimsiz ve en durgun maçını oynadı. Immobile’de yorgun ve sıkılgan bir hal gözledik. Dünkü maça özelse olabilir. Ama aynı hal gelecek haftalarda da sürerse Beşiktaş adına sıkıntı olacaktır. Bronckhorst’un Immobile’nin yanı sıra Semih ya da Mustafa Hekimoğlu’nu alternatif göreve hazırlaması beklenir.
Kazanan takıma bakalım. Sol bekte sorun yaşıyorlardı, Barış Alper’in gayretleriyle maçı sıkıntısız bitirdiler. Sanchez, Sara, Torreira, Icardi ve Osimhen Galatasaray’ın parlayan yıldızlarıydı. Yunus’a da hak ettiği alkışı göndermek gerekir.
Okan Buruk, elindeki üç santrforu da kullanarak maçı tamamladı. Önemli bir maçta çift santrforla sahaya çıkıp Mertens’den vazgeçerek başlamak cesaret işidir. Okan Hoca’ya iki mesajımız var: Önce apandist ameliyatı için geçmiş olsun diyelim. Sonra da cesareti için kutlayalım.
Muçi’nin attığı gol çok şıktı. Bu şık gol Beşiktaş’ın mutluluğuna yetmedi tabii…
Bronckhorst’e de geçmiş olsun dileklerimizle.
Artık tek yenilmeyen var… Bakalım kaç hafta dayanacaklar?