Anket yapılsa; ligin keyifsiz, renksiz, albenisiz maçları arasında açık ara birinci olurdu Trabzonspor, Mondihome Kayserispor karşılaşması. Öyle ki ne futbol vardı ne de ‘bu nasıl kaçar?’ denilecek pozisyonlar vardı.
Mondihome Kayserisporlu oyuncular bir pozisyona girdi, onu da atarak, güle oynayarak döndüler Kayseri’ye.
Kısıtlı imkanlar dahilinde iyi işlere imza atan Recep Uçar ve öğrencilerini tebrik etmek lazım, en azından daha çok isteyen taraftı.
Düşünün, kale hariç her mevkide oynatılan, her maçta olduğu gibi iyi oynayan Gökhan, maçın skorunu belirleyen ortayı elini kolunu sallayarak yapabiliyor…
Trabzonsporlu oyuncular doksan dakika ne mi yaptı? Lafı eveleyip gevelemeden söyleyelim:
Bırakan orta yapmayı, bırakın pozisyona girmeyi, futbol adına hiçbir şey yapmadılar. Emin olun futbolu yazanların yattığı mezarda kemikleri sızlamıştır!
Fenerbahçe galibiyetiyle ligin bittiğini varsayıp, kalan karşılaşmaların öylesine oynandığını düşünmüş olabilirler mi acaba? Zira başka izahı yok bunun, bu kadar vurdumduymaz, bu kadar da gamsız olunmaz!
Trabzonspor yönetimi para bulmak, proje üretmek için gece gündüz uğraşsın, çalışsın, Trabzonspor’dan alacakları gününde ödenen oyuncular futbol namına hiçbir şey yapmasın!
Ne bekler atağa kalkabildi ne orta saha üretken olabildi ne de kanatlar çalıştı…
Tamam, bazı mevkilerde eksikler olabilir, ancak bu kadar da olmaz, olmamalı da…! Çünkü şartlar ne olursa olsun sen Trabzonspor’sun, sen Trabzonspor’un oyuncususun!
Mecburiyetten sağ bek oynatılan Gökhan, skoru belirlerken, diğer bir deyişle futbolun gereğini yerine getirirken…
Sezon başından bu yana Trabzonspor’un attığı hiçbir golde katkısı olmayan orijinal beklerden Trabzonsporlular çok şey mi istiyor, bekliyor?
Mendy’nin oynamaması, Onuachu’nun yalnızları oynamasının yanı sıra…
Orta sahada lider özelliklere sahip (8) oyuncu olmayınca, keyif veren oyun izlemek, kanatlardan çok şey beklemek hayalden öteye geçmez, amma velakin tüm bunlara karşın bordo-mavili oyuncuların bu kadar kötü oynamaya, vurdumduymaz olmaya hakları yok… Karagümrük maçında olduğu gibi pozisyona girememek, kaleyi bulamamak inanılır gibi değil; ağlar mısın, güler misin?
Hazır yeri gelmişken; Trabzonspor mevcut oyuncu kadrosuyla topu rakibe vererek, bekleyerek oynayabilir, sonuca ancak öyle gidebilirler, Beşiktaş ve Fenerbahçe galibiyetleri en iyi örnektir… Topa rakiplerinden daha fazla sahip olarak skoru yakalamaları kolay değil; kadronuzun ona uygun, uyumlu olması gerekir…
Özetle Trabzonsporlu oyuncuların, Trabzonspor’u yönetenlerin kaynak bularak, proje üreterek mutlu ettiği Trabzonsporluları bu denli üzmeye hakları yok!
Her şeye rağmen…
Enseyi çok da fazla karartmanın gereği yok! Ders alınsın, önlem alınsın yeter. Trabzonspor bu yıl şampiyonluğa oynamadığına, şampiyonluğu da kaçırmadığına göre, gelecek yılın planlamasına şimdiden başlanmalı. Hedef bu yıl lig 3’cüğü ve Türkiye Ziraat Kupası olduğuna, olacağına göre, kaybedilmiş çok da bir şey yok, telafisi vardır. Dememiz o, kaş yaparken göz çıkarılmamalı, zira camiayı üzdükleri kadar mutlu edecek olan yine aynı oyunculardır… Giydikleri formanın, taşıdıkları armanın hakkını teslim etsinler devamı gelir…