Dün “Trabzonspor için 1 meşale de sen yak” etkinliğine katılıp, biz de görevimizi yerine getirenlerden olduk Sütlüce’de. Böylelikle Trabzonspor’un 56. Yaşı da kutlanmış oldu, bir hafta gecikmeli de olsa…
Bakmayın 56 yaşında olduğuna; dünyanın dört bir yanında o kadar çok seveni var ki saymakla sonunu getiremeyiz… Aldanmayın 56 yaşında olduğuna; yaşadıkları 560 yıla bedel!
Öğlen saatlerinden itibaren görmeliydiniz Haliç’e giden ana ve ara yolları. Buluşma saati yaklaştıkça, Sütlüce’ye yaklaşıldıkça safları sıklaştırdı kalabalıklaştı Trabzonspor’un çocukları…
Bursalı, Diyarbakırlı, Urfalı, Samsunlu, Giresunlu, Kayserili, Kahramanmaraşlı Trabzonsporlular el ele vererek, şarkılar, türküler söyleyerek, horon bilmeyenler bilenlere ayak uydurarak…
Onu bilir onu söylerim, Trabzonspor bu kadar büyükse, o kadar kalabalık bir aile olmuşsa, dünyaya kafa tutuyorsa Trabzonlu olmayan Trabzonsporluların etkisi, katkısı o kadar çoktur ki yazmakla bitirmeyiz…
Karıncalar her etkinlikte olduğu gibi Marmara’dan su içti yine o sıcakta. Oklananın altında hamur gibi incelen beyaz bulutları taşıyan rüzgâr arada bir klima gibi serinletti.
Mini dalgalar, su üstünde tıngır mıngır sallanan kayıklar…
Denizi görmeliydiniz, kendinizi yaylaya zannederdiniz. Ağaçlar boy atmış o biçim, harika çim. Havai fişeklerden yükselen dumanın yayla dumanından farkı; renkli olmasıydı.
Genç bir kardeşimizin telefonda konuştuğu kişiye “Anlatamam dayı, yaşaman lazım” cümlesi, galiba birçok şeyin özeti! Hakikaten yaşamak, görmek lazımdı…
Konu tabi ki Trabzonspor’du, birbirini tanıyanlar ile ilk kez karşılaşanlar arasında. Öyle de olması lazımdı. Zira Trabzonspor olmasaydı, bırakın binlerce kişiyi, rica minnet ancak toplayabilirdiniz birkaç kişiyi.
“Sponsorumuz kim?’ ‘Trabzonspor iyi olduğunda karıştırmak için gece gündüz algı yaptılar’ ‘Yıllardır gömü mü buldu diye diyenler borcumuzun ne kadar olduğunu öğrenmişlerdir?’ ‘Bu hafta takımdaki eksikler tamamlanır mı acaba?’ ‘Borcumuz azalsın!’
Laf aramızda Trabzonsporluları biraz düşünceli gördük. Bazıları bu yılı geçiş, yeniden yapılanma yılı kabul ederek beklemeye koyulmuş…
Herkes Trabzonspor’un birinci adamı Ertuğrul Doğan’ın ağzından çıkacak kelimeleri merakla bekliyor. O anlamda başkanın yükü de çok ama çok ağır!
Saatler 21’i gösterdiğinde Trabzonspor başkanını ve yöneticileri taşıyan gemi sahile yaklaştığında, yıllardır statlarda yerini alan binlerce Trabzonsporlu, Ertuğrul Doğan’ın ilk meşaleyi tutuşturmasıyla; bu defa Haliç’i yaktılar, aydınlattılar yedi tepeli İstanbul’u, her yer rengarenk… Binlerce ağızdan aynı anda “Şampiyon Trabzon… Bize her yer Trabzon”
Trabzonsporlular için güzel ve de bir o kadar eğlenceli gündü…
İyi ki varsın, iyi ki doğdun Trabzonspor…