2021-2022 sezonu, Trabzonsporlular için rüya gibiydi. “Yıllar sonra gelen şampiyonluğu öyle bir kutlayacağız ki, yıllarca konuşulacak” demişlerdi. Söylediğini yaptılar; kutladılar, sadece onlar değil izleyenler de keyif aldı kutlamalardan.
Laf aramızda, şampiyonluk kutlamasında çıtayı bayağı yükselttiler, bundan böyle şampiyon olan kulüpler düşünsün artık! Vallahi parayla yapılmazdı o tanıtım... Hem Trabzonspor, hem ülkemiz adına müthişti. Dünya gözlerini kırpmadan, hayranlıkla izledi.
Futbolda dün yok, o anlamda geleceğe bakmak, yeni sayfalar açmak, Abdullah Avcı’nın da dediği gibi ‘yeni hikayeler’ yazmak gerekir.
Bütün takımlar için sezonlar sıkıntılı başlar, hele de ilk haftalar.... Oyuncuların hazır hale gelmesi, takımın, sistemin oturması zaman ister. Eksikler de varsa transfer ister.
İlk haftalar iyi futbol da beklenmez. Ligin son haftalarında olduğu gibi... Önemli olan üç puandır.
Doğrusunu söylemek gerekirse, iki takım arasında kadro kalitesi olarak bayağı bir fark var. Hal böyle olunca, maçın mutlak hâkimi Trabzonspor olacaktı elbet. Cornelius gibi hava hakimiyeti olan golcünüz varsa, gol kaçınılmaz oluyor.
Avcı’nın öğrencileri, ilk yarı fişi çekip işi bitirebilirdi ama son vuruşlar karavana olunca...
İkinci devre, ilk yarıya ve kadro kalitesine bakarak Trabzonspor’un daha etkili olmasını, farkı artırmasını beklesek de, elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan İstanbulspor’un iki cılız gol girişiminden başka bir şey izleyemedik desek abartmış olmayız.
Denswil’in kafa golü, Cornelius’un attığı ilk golün kopyası desek!
Özetle, geçen sezonun şampiyonu, ilk maçında üç puanı Cornelius ve Denswil’in kafa golüyle aldı. Bir başka deyişle Trabzonspor’da dün kafalar çalıştı!