Trabzonspor hakemi de yendi!
Konya’da iyi futbol yoktu ancak mükemmel denilecek kalitede goller izledik, biri Trezeguet’in, diğeri Funtas’ın ayağından… Anlayacağınız Trabzonsporlular Konya’da perdeyi Trezuguet ile açtılar, Funtas ile kapattılar, ilk gole şapka çıkartılır, son gole ceketin düğmeleri kapatılır!
Funtas’ın son bölümde tüm gücüyle vurduğu o şut gol olmasaydı, uzatmalar dahil kalan dakikalar Trabzonsporlular için öyle hiç de kolay geçmeyebilirdi. Zira ev sahibi takım oyuncuları skoru 2-1 yaptıktan sonra neyi var neyi yok sahaya yansıtmışlardı ki… Mesela 82. Dakikada direkte patlayan topları en net göstergesiydi. Hazır yeri gelmişken ilk yarı Trabzonspor’un da bir topu direkte patladı, Bardhi’nin frikiği. O top filelerle kucaklaşmış olsaydı harika gollerin sayısı artmış olacaktı…
Evet futbol yoktu ancak mücadele üst düzeydeydi. İki takım oyuncuları puan ve puanlar için canını dişine taktı…
Trabzonspor’da Mendy ile Meunier’i izlemek hakikaten büyük keyif. Kim bulup alıp getirdiyse helal olsun. Dün Trabzonspor Konya’dan üç puanla dönmüşse baş mimarı bu iki oyuncudur, nasıl oynanması gerekiyorsa oynayan, ayağa pas yapan, nerede durulması gerekiyorsa duran… Trabzonspor’da bu tip oyuncuların sayısının artması dileğimizdir…
Hakemler için bir parantez açmak gerekirse; Trabzonspor’un ilk yarı bir dakika içinde verilmeyen iki penaltı pozisyonu var, biri çok net, diğeri tartışmaya açık… Bu köşenin yazarı olarak soruyorum; aynı pozisyonu şampiyonluğa oynayan İstanbul takımları için verir misiniz, vermez misiniz? Bırakın aynı pozisyonu çeyreğinin gölgesini çalmazsanız, ben bir şey bilmiyorum!
Uzatmayalım…
Nasıl ki Fenerbahçeliler ile Galatasaraylılar şampiyonluk yolunda birbirinin maçlarını takip ediyorlarsa, üçüncülük için Trabzonsporlular ile Beşiktaşlılar da benzer takibi yapıyorlar. Dememiz o, bordo-mavililerin ligde kalmak için canını dişine takan Tümosan Konyaspor’u hakeme rağmen mağlup etmeleri çok anlamlı olduğu kadar çok da önemliydi.