Aksal Yavuz

Aksal Yavuz

aksalyavuz@hotmail.com

Tüm Yazıları

Geçtiğimiz yıl şampiyon olan takımın bu sezon da şampiyonluğa oynaması, ligde son viraja girildiği haftalar puan tablosuna ve fikstüre bakılarak ‘Galatasaray mı, Fenerbahçe mi, Trabzonspor mu daha şanslı?’ diye sorulması gerekirken…

Trabzonspor’un bugünkü haline bir fon müziği yapılsa; ‘kendim ettim kendim buldum, gül gibi sarardım soldum…’ olurdu herhalde. Zira insanın kendine ettiğini ordu bir araya gelse edemezmiş! 

Süreç iyi yönetilmezse başarılı olduğunuz sezonu mumla, kaybolan birlik beraberliği kara kandille ararsınız.

Haberin Devamı

Ligler başlamadan, başladıktan sonra da gerek bu köşede gerek gazetem Milliyet SKORER TV yayınlarında defalarca dile getirdik:

Şampiyonlar Ligi’ne ve önümüzdeki sezona hazırlık yapan Trabzonspor yönetimi, transfer sürecinde elini çabuk tutmalı, hata yapılmamalı. 2022-2023 sezonu bir önceki sezon gibi olmayacak, rakipler güçlenecek, şampiyon adayı takımlar çoğalacak, oynanacak maçların sayısı da artacak. Kadro yeterli değil, montaj değil nokta transferler yapılmalı. Yetenekli genç oyuncuları da bu işe katmalı… Olası başarısızlık her anlamda yorar, yıpratır, dağıtır.

Gel gör ki transfer ayında yaklaşık bir ay yaprak kıpırdamadı. Bir ay sonra rüzgâr öyle sert esmeye başladı ki; dünyanın hiçbir kulübünde görülmeyen, şampiyon takıma 13 yeni transfer; plansız, programsız, hem de kısa zamanda yapılıyor tüm bunlar. Alınan bazı oyuncuların hazırlık kamplarına katılmaması, bazı oyuncuların takım arkadaşının ismini dahi öğrenmeden sahaya çıkması hakikaten şaka gibiydi. Gençleri görene aşk olsun!

Sakat oyuncuların çokluğu da belini büktü Trabzonspor’un, o da ayrı bir konu, başka bir dert!

Büyük umutlarla, yüksek rakamlar verilerek alınan oyunculardan beklenen verimin alınmaması, transfer komitesinde olanların karavana atmakta rakip tanımadıklarının en büyük ispatıydı.

Şampiyon yönetimin, şampiyon teknik ekibin bu süreci iyi yönetemediği doğrudur. Transferlerde ‘alınabilir’ kararını veren scout ekibi de buna dahildir. Sen gel de boşa harcanan zamana yanma, havaya savrulan milyonlara kahrolma! Borç kartopu misali büyükçe büyüdü, büyümeye devam ediyor.  

Haberin Devamı

Böyle bir durumda, bu şartlar altında işlerin yolunda gitmesini beklemek hayalden öteye gitmeyecekti, gitmedi de.

Şampiyonlar Ligi’nin eşiğinden dönüldü, UEFA Avrupa gruplarından çıkma hevesi Trabzonsporluların kursağında kaldı, Konferans Ligi’nin kapısı tıklanıp geri dönüldü…  Süper Lig’de havlu atıldıktan sonra elde sadece Türkiye Ziraat Kupası kaldı.

Başarısızlığın nedenleri gün gibi ortadayken kafa kafaya verilip çözüm üretmek, daha sıkı kenetlenmek yerine, kredisi olan yönetimin kendi içinde bölünmesi, devamında kesme şeker gibi dağılması inanılır gibi değil.

Kayıkçı kavgalarının, zamansız ve bu tür ayrılıkların Trabzonspor’a daha çok zarar vereceğinin hesabı yapılmadan yaşanıyor, oluyor tüm bunlar. Böyle bir ortamda takımdan başarılı olmasını beklemek?  

Trabzonspor’da şampiyonluk yaşayan, yaşatan kulübün başkanı ile as başkanı kongre salonunda birbirine merhaba demediği, birbirinin elini dahi sıkmadığı görüldü. Neler olduysa, neler yaşandıysa artık? Ona rağmen Trabzonspor şampiyon oldu ya; gerçekten büyük başarı!  

Haberin Devamı

Velhasıl kelam Trabzonspor camiası kendi içinde bir bölünme daha yaşadı. Diğer bir deyişle, tabir caizse Trabzonspor camiasının nur topu gibi bir oğlu daha oldu!

İnanılmaz başarı hikayesinin sonu böyle bitmemeliydi, vedalaşmalar bu şekil olmamalıydı…

Gelinen noktada Trabzonspor’un bu sezon şampiyonluk şansının kaç olduğu değil de durumunun ne olacağı, süreci nasıl atlatacağı merak edilmeye başlandı.

İyi yönetilmeyen süreç Trabzonspor’u buralara sürükledi madem…

Her şeyi yeni Başkan Ertuğrul Doğan ve ekibinden beklememek gerekir. Zamana, paraya, birlik beraberliğe ihtiyacı olan Trabzonspor’un yeniden ayağa kalkabilmesi için her Trabzonsporluya büyük görev düşüyor.