Başlarken; teknik adamlar, futbolcular ve…
Çimenin kokusunu, golün coşkusunu, düdüğün doğrusunu ve tribünlerin dolusunu özlemişiz be!
Şunun şurasında iki hafta kaldı başlamasına…
Kulüplerimizin yaptıklarına-yapacaklarına bakıldığında; bu sezonun son yıllara oranla daha hareketli ve de hararetli geçeceği belli de...
*
Günümüzde antrenör tercihinin olağanüstü önem kazandığını, bu konuda atılmış yanlış bir adımın maddi-manevi büyük yıkımlara sebep olduğunu…
O anlamda takımların karakteri ve futbol kimyasının büyük yaralar aldığı unutulmamalı!
*
Mesela çoğu futbol sever, teknik direktörün teknik, taktik fizik kondisyon yönünden futbolcuları iyi çalıştırıp, onları belirli bir form düzeyine getirdiğinde takımlarının her maçı kazanacağını; başarılı olacağını zannederler.
Bu varsayımın hakikat payı yüksektir fakat futbolun insan tarafından oynandığını, insanın kırılgan ve engin, ruhsal-zihinsel dünyası olduğunu da unutmamak gerekir!
*
Öyle ki…
Takım sporlarında birbirinden farklı insanların tekbir bireymiş gibi davranıp oynayabilmesi de özel bir çabayı gerektirmektedir.
Zira…
Değişik kültürlerden gelen farkı yapıda insanları ortak amaçlar doğrulusunda motive etmek, takım olmak çok zordur.
*
Ayrıca…
İnsanlık kalitesi düşük futbolcudan ve o futbolculardan kurulu takımdan büyük ve de kalıcı başarılar beklemenin mümkün ol(a)mayacağını da söylemek-bilmek gerekir!
*
Öte yandan…
Sporcunun başarma amacının getirdiği psikolojik yük altında olduğunu, bu yükün baskısı iç gerginliği artırdığını, başarı arzusunun yerine hayal kırıklığı olabileceğini…
Hal böyleyken; futbolcular sahaya futbol değil de Rus ruleti oynayacaklarmış gibi çıkacaklarını-çıktıklarını hatırlatmakta yarar var…
*
Uzun lafın kısası…
Teknik adamlar futbolculara performans danışmanlığı yapan kişidir…
Amma velâkin antrenörlerin mesleki koku alma duyuları tıkalıysa, kendilerine iyi bakmalarının yanı sıra sporcular sözünü ettiğimiz baskıyı kaldıramazlarsa; yandı gülüm helva, seneye sil baştan bi daha!