Haberin Devamı

İlk yarı Trabzonspor’un yerine 3’üncü ligden bir takım olsaydı; rakip kaleye en azından bir şutu olurdu, pozisyona girerdi. Üstelik ev sahibi Göztepe ilk yarının yarısını bir kişi eksik oynamasına rağmen. Sarı-kırmızlı oyuncular kalelerine geri pas yapmamış olsalardı, kalede Lis’in olduğunu anlayamayabilirdik!
Bir takım bu kadar mı kötü oynayabilir? Bir takımın oyuncuları bu kadar mı vurdumduymaz olabilir? Herhalde Türkiye liglerinde bir ilktir bu; bir takımın rakip kaleye atak yapamaması, şutunun olmaması?
Anlayacağınız Trabzonsporlu oyuncular koca ilk yarıyı boşa harcadılar…
Bordo-mavililer, Göztepeli oyuncuların presi karşısında toz şeker gibi darmadağın oldular, bilhassa ilk yarı iki pas yapamadılar.
Uğurcan Çakır gününde olmasaydı, Göztepe ilk yarı fişi çekip Trabzonspor’un işini bitirirdi, hem de tarihi bir farkla yaparlardı bunu. Uğurcan direndi direnmesine de takım arkadaşlarının umurunda değildi sanki. Başta Bardhi ile Draguş…
Rakip bir eksik kalsa ne yazar, sende iki oyuncu elleri belinde gezinirse doğal olarak rakip değil sen bir eksik oynamış olursun. Gerçi Trabzonspor dün hep eksik oynadı hatta hiç oynamadı ya…
İkinci yarıdaki oyuncu tercihleriyle bordo-mavili ekip biraz kıpırdadı kıpırdamasına da arkada bıraktıkları geniş alanları ve kanatları ev sahibi takımın atletik oyuncuları otoban gibi kullandı.
Trabzonspor’un bu denli kötü oynaması bir eksik oynayan Göztepeli oyuncuların iştahını artırmasına yetti de arttı. Bu işler böyledir, sen kötü olursan; rakibin coşkusu artar. Öyle ki Stoilov, oyun planını dahi değiştirmedi.
Seyirciye bir parantez açmak gerekirse; tabir caizse hastayı yatağından ayağa kaldırır! Böylelikle 12. Adamın takımına etkisini Gürsel Aksel’de bir kez daha görmüş olduk…
Ona rağmen Trabzonsporlu oyuncular ikinci yarı pozisyona girmedi değil, Umut Bozok, kafasına gelen topu auta değil de filelere yollamış olsaydı, İzmir’den galip dönmeleri işten bile değildi. Banza’nın rakip defans oyuncunun da katkılarıyla doksana yolladığı topa sakız gibi uzayan Lis’in inanılmaz müdahalesini hesaba katmıyorum bile.
Göztepeli oyuncuların hakkını teslim edelim, bir eksik kalmalarına rağmen yorulmadılar, canlarını dişine takarak, yardımlaşarak, inanarak oynadılar, galibiyeti analarının ak sütü gibi hak ettiler. Bu maçı kaybetmiş olsaydılar; onlar adına yazık olurdu, ayrıca futbolun kitabını yazanların kemikleri sızlardı, zira Trabzonsporlu oyuncular futbol adına hiçbir şey yapmadılar, mücadele etmedikleri için sezonun ilk mağlubiyeti kaçınılmaz oldu.