12.10.2016 - 10:33 | Son Güncellenme:
Başbakan Binali Yıldırım, partisinin genel merkezinde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'na katıldı. Başbakan Yıldırım, "Milletten yana tavır koyan Sayın Devlet Bahçeli'ye de teşekkür ediyorum. Millet için örnek bir davranış sergiledi. Dün yaptığı açıklama umut verici bir açıklama. AK Parti olarak bizim baştan beri söylediğimiz şey, Türkiye fiili durumu hukuki durum haline dönüştürmek mecburiyetindedir. Bir anayasa ihtiyacı artık acil hale gelmiştir. Sayın Bahçeli'nin beyanatları cesaret verici. Biz hazırız. Bu yolda adımları da atacağız. Kararı ya Meclis verecek ya da millet verecek. Milletin verdiği karar en doğru karardır. Kısa sürede Meclis'e yeni anayasa getireceğiz. Sürekli güçlü bir siyasi iradeyi oluşturacak bir sistem değişikliği Türkiye'nin vazgeçilmez bir ihtiyacıdır" dedi.
KEMAL UNAKITAN'IN VEFATI
Başbakan Yıldırım, "Bu sabah saatlerinde yol arkadaşımız Kemal Unakıtan'ın ölümünü üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Ülkemize, milletimize, partimize çok büyük hizmetleri oldu. AKP’nin 2002’den itibaren başlattığı dönüşümün kamu maliyesi alanındaki öncü isimlerindendi. Bugün iftihar ettiğimiz Maliye Bakanlığımızın yapısı ve çalışma sistemi anlayışında Kemal Abi’nin büyük emeği vardı. Muhalif olanların bile sevgisini kazanmış değerli bir yol arkadaşımızdı. Ailesinin, partimizin, milletimizin başı sağ olsun.
Kemal Bey’in cenazesi yarın öğlen namazına müteakip Süleymaniye Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Süleymaniye Külliyesi’nde toprağa verilecektir. Ak Parti kurulduğu ilk günden beri bir aile olarak biriz, beraberiz, iriyiz, diriyiz ve birlikte Türkiye’yiz. Allah nice yıllar boyunca omuz omuza çalışmayı nasip etsin. Bugün sakin bir toplantı yapacağız, Kemal Abi’nin benim üzerimde farklı bir hatırası da vardır. Sadece siyaset hayatında değil, yıllar önce yolumuz kesişti. Hatıralarımız vardı, onun için bu toplantımız onun hatırasına daha sakin geçecek. Millete hizmet için siyaseti bir araç olarak hep gördük. Bizler siyasetin millete hizmet için önemli bir araç olduğunun bilincinde olarak siyasi hayatımıza altın harflerle yazan bu muhteşem kadroyu, siz yol arkadaşlarımı tebrik ediyorum. Sizlerin şahsında millet için, vatan için fedakarca çalışan bütün kardeşlerime de selamlarımı iletiyorum" diye konuştu.
"DÖKÜLEN HER DAMLA KANIN HESABINI TEK TEK HESABINI SORACAĞIZ"
Başbakan Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü ; "Toplantımızın başında PKK terör örgütü tarafından şehit edilen Aydın Muşlu ve Dicle İlçe Başkanımız Deryan Aktent’e Allah’tan gani gani rahmet diliyorum. Bütün teşkilatlarımıza, özellikle Van – Diyarbakır teşkilatlarımıza baş sağlığı diliyorum. Söz veriyorum ki dökülen her damla kanın hesabını tek tek hesabını soracağız. Teröristleri, onların destekçilerini ülkemizde nefes alamayacak hale getireceğiz. Terör örgütü PKK ile birlikte olan, onların siyasi uzantılarının da maskelerini mutlaka düşüreceğiz. Gece gündüz enselerindeyiz, o hainlere yaşayacak alan bırakmayacağız. Ne silahla, ne de hileli siyasetle Allah’ın birbirine kardeş kıldığı insanımızı, vatandaşımızı birbirinden ayıramayacaklar. Bu kardeşlik bağını asla ve asla koparamayacaklar. Türkiye’nin bütün kutsal değerlerine inananlar için ölüm bir son değildir, bir yenilgi değildir. Bu ülkenin bütün şehitlerine Allah’tan bir kez daha rahmet diliyorum. Aziz hatıralarını şükranla yad ediyorum. Türkiye’nin bağımsızlığı için nasıl ecdadımız gözünü kırpmadan can verdiyse biz de canımızı feda etmekten tereddüt etmeyeceğiz."
"BU TAVIR FETÖ'NUN SİNSİ EYLEMLERİNE HİZMET EDER"
Başbakan Yıldırım, "Türkiye’nin geleceğe yürüyüşünü durdurmak için istikrarımıza kast eden örgüt sadece FETÖ değil, ne kadar ihanet çetesi varsa üstümüze eş zamanlı olarak saldırıyor. FETÖ de 15 Temmuz’da demokrasimizi esir almak istedi. FETÖ’cü hainler, millet iradesine kast edenler bugün birer birer hukuk önünde hesap veriyor. Bu sinsi örgüte karşı verdiğimiz mücadeleyi büyük bir titizlik ve kararlılıkla değerlendiriyoruz. Yeni bir komisyon oluşturduk, itiraz edenler buraya başvuracak. Bizim adımız Adalet ve Kalkınma Partisi'dir, yanlış varsa düzeltilecek. Ancak kim gerçekten suçluysa onu da bulup adalete teslim etmek boynumuzun borcudur. Kimse bu işi sulandırmaya kalkmasın. FETÖ’nün kökü kazınıncaya kadar bu mücadele aralıksız sürdürülecek. Millet üstünde vesayet kurmak isteyenleri nasıl bir bir dize getirdiğimizi görecek. Çocuklarımızın geleceğine kast edenlerin artık hiçbir şansı yok, asla olmayacak. Bunun en büyük teminatı önce yüce milletimiz daha sonra da AKP’dir. Başta ana muhalefet partisi olmak üzere FETÖ gerçeğini anlamamakta direnen bir küçük kesim olduğunu görüyoruz. Hiç kusura bakmasınlar, bu yaptıkları bu asil millete en hafif tabiriyle haksızlıktır. CHP'nin mağduriyet üzerinden sürdürdüğü söylemin ne kadar sıkıntılı olduğu açıktır. Bu FETÖ'nun bir oyunudur, bu oyuna alet olmaları üzücüdür. Kısa vadeli kazançların hesabını yapıyor olabilirler ancak 15 Temmuz kahramanları asla bunu hoş karşılamayacak. Bu tavır FETÖ'nun sinsi eylemlerine hizmet eder. Bir mağduriyet lafı tutturup tüm bunların üstünü örtmeye çalışmak terörün hanesine kazanç olarak yazılır" dedi.
"HALKIMIZIN GÜVENLİĞİ İÇİN SINIR ÖTESİ HAREKATLARIMIZ DEVAM EDİYOR"
Başbakan Yıldırım, "Yanlışlık varsa işte mekanizmayı kurduk, her şey araştırılıp gereği yapılır. Bu milletin siyasi ve ekonomik olarak şahlanışının önünde taşeron terör örgütleri duramazlar, duramayacaklar. FETÖ ile eş zamanlı mücadele eden BTÖ ile mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz. PKK’ya son 30 yılın en büyük darbesi vuruldu. Halkımızın güvenliği için sınır ötesi harekatlarımız da devam ediyor. Örgütün kara ve hava harekatıyla kırsalda büyük ölçüde gücünü kaybetmesini sağladık. Güvenlik güçlerimiz büyük bir fedakarlıkla çalışmalarını sürdürüyor. Cani terör örgütü, bölgedeki insanların en büyük düşmanıdır. Milletim bölgede yaşayan bütün vatandaşlarım şunu iyi bilmelidir ki terör örgütünün sizler gibi bir sorunu olmadı ve olmayacak. Ancak hem Türkiye’nin, hem Doğu’nun, hem Türklerin, hem Kürtlerin tek bir sorunu vardır o da bölücü terör örgütüdür. Dolayısıyla yapmanız gereken bu sorunu kökünden söküp atmaktır. Bölgede kendilerine karşı duran siyasetçileri, korucuları, aşiretleri velhasıl kim varsa onlara karşı laf söyleyen hepsini hedef alıyorlar. Ancak nafile, bu kardeşlik bağını bırakın koparmayı bu hareketler daha da sağlamlaştırıyor. Bölge halkı devletinin yanında, daha pazar günü Van’da toplanan aşiretler bir şamar gibi terör örgütlerine karşı duruşlarını belli ettiler" diye konuştu.
"TERÖR ÖRGÜTÜ DE DESTEKÇİSİ DE BU TOPRAKLARDAN TAMAMEN ÇIKARILACAK"
Başbakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü; "Bölgedeki vatandaşlarımız canını ortaya koyuyor, mücadeleye devam ediyor. 15 Temmuz’da 81 vilayetimizde herkes bayraklarla sokağa çıktı. Sadece İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de değil, Hakkari’de, Şırnak’ta, Yüksekova’da, Batman’da velhasıl Türkiye’nin her köşesinde bütün vatandaşlarımız bayraklarıyla meydanlardaydı. İşte bu da Türkiye’nin hiçbir ayrımcı gücün bölemeyeceğini. Bu kardeşliği yok edemeyeceğini gösteren tarihi bir geceydi. Teröre karşı vatandaşımız her zaman devlet – millet el ele bu mücadeleyi verdi. Kaostan, kargaşadan beslenen hainleri bu durum çok üzdü. Hırçınlaşıp sağa sola saldırmalarının nedeni budur. Ne kadar cana kıyan örgüt varsa onlardan çok daha büyük Türkiye var, yüreği iman dolu yiğit millet var. Birlik ve beraberlik ruhunu hiç ama hiç kaybetmeyeceğiz. Bölgeden gelen il başkanlarımız da burada. Karşılaştıkları sıkıntıları bizlerle paylaşacaklar. İhtiyaçları, yapılması gerekenleri anlatacaklar. İnşallah bu sıkıntıların tamamını el birliğiyle aşacağız. Terör örgütü de destekçisi de bu topraklardan tamamen çıkarılacak. Bundan en ufak kim şüphe ediyorsa ben de onun aklından şüphe ederim."
"RUSYA İLE İSRAİL İLE DOSTLUKLARI ARTTIRIP DÜŞMANLARI AZALTMAK SURETİYLE İLİŞKİLERİMİZİ DÜZELTTİK"
'Terörle mücadele ne gerektiriyorsa onu yapıyoruz' diyen Başbakan Yıldırım, "Elbette ki sadece tek bir teröre tek bir gündeme takılı kalamayız. Hayatı durdurup bir konuya odaklanıp diğer alanları ihmal edemeyiz. Ekonomik istikrarı korumak için gayretimiz devam ediyor. Gerekli ne tedbir lazımsa bunları alıyoruz. Projeler, yatırımlar, kalkınma hamlelerinde en ufak bir yavaşlama yok. Hedeflerimizde bir sapma olmadan programımızı planladığımız gibi uyguluyoruz. Bölgelerimizin kalkınması için yatırım ve teşvik paketlerini bildiğiniz gibi açıkladık, uygulamaya geçme çalışmalarımız sürüyor. Sanayicilerimizle, iş adamlarımızla, uluslar arası yatırımcılarla önemli kararlar alıyoruz. Yatırımların artması, yeni iş, aş sağlayacak fabrikaların artması için çalışmalar yapıyoruz. Rusya ile İsrail ile dostlukları arttırıp düşmanları azaltmak suretiyle ilişkilerimizi düzelttik. Rusya ile ilişkilerimizde kriz öncesi şartlarımıza geri gelme, daha da ileriye gitmek için kapsamlı bir iş birliğine gidiyoruz. Savunma, sanayi, tarım, turizm gibi yatırımların arttırılması yönünde kapsamlı kararlar aldık, bunları uygulamaya geçiriyoruz" dedi.
"KENDİMİ DENETİMLİ SERBESTLİKTE GÖRÜYORUM"
Başbakan Yıldırım, "Akşam eve gidince suratımı asık görünce torunlarımın benden uzaklaştığını görüyorum. Ama gülümseyince yaklaştıklarını görüyorum. Bizim görevimiz insanlarımızın gerginliğini artırmak değil. Moral daima yüksek olacak. Moral değerlerinizi muhafaza edemezseniz yüzde 100 başaracağınız işte bile başarısızlığa düşerseniz. Her konuda kendinize sınır koyun ama millete hizmette sınır koymayın. Bakan olduğumda çocuklarım bana dedi ki 'Sen bakan oldun ama biz mutlu değiliz. Bizim hayatımız kısıtlandı. Oraya gitsek gören mi olur' diye. Ben şimdi başbakanlık görevini üstlendim kendimi denetimli serbestlikte görüyorum. Bir adım daha zora gitti bizim işler. Öyle kapıdan ayağını attığın anda her taraftan bir kafa uzanıyor. Şöyle balıkçıya gideyim nerde. Yok. Hangi görevi yaparsak yapalım normal insan neye ihtiyacı varsa biz de onu yapmamız lazım. Neyse özel meseleleri milletle paylaşmaya gerek yok." dedi.
"BİLEN DE KONUŞUYOR, BİLMEYEN DE KONUŞUYOR"
Başbakan Yıldırım, "Tam gün eğitim dedik bir yaygara, şu kadar okul lazım. İş yapmaya gönlü olunca bahanenin bini bir para. Sen yapmayacaksın kardeşim AK Parti yapacak. Topu topu 77 bin derslik. 300 binden fazla dersliği AK Parti iktidarı döneminde eğitim sistemine kazandırdık. Bilen de konuşuyor, bilmeyen de konuşuyor" dedi.
"YENİKAPI RUHUNA BAĞLI OLDUĞUNU, MİLLETE VERDİĞİ SÖZÜ YERİNE GETİRMESİNİ İSTİYORUM"
Başbakan Yıldırım, "Ana muhalefet lideri, 'Bunların haklarını savunmaya devam edeceğim' diyor. Et kardeşim, FETÖ'cülerle senin muhabbetin iyiyse bana ne. Ben milletin hakkına bakarım. 'Bunlar 2002'de, 2003'te vardı, siz niye bunları görmediniz' diyor. Terör örgütü ile bunları bir görme. Belirtileri bunun 2013'ün başında MİT krizi ile başladı. Hatta yargı reformu yaptığımız anayasa referandumundan sonra belirtilerini gördük. Sonra Gezi olayları. 'Dershaneleri kapatacağız' deyince kafa tuttular. 17 Aralık'ta tavrımızı ortaya koyduk. Adını koyduk, peki siz ne yaptınız yerel seçimlerde kol kola girdiniz. Canlı şahidiyim. O ablalar, abiler kendilerini parçalıyor. CHP'ye, HDP'ye oy taşımak için gecesini gündüzüne kattılar. O zaman anlayamadınız mı siz? 17 Aralık'tan 4 gün önce heyet gönderdi CHP Amerika'ya. Bunu da ayıplamıyorum. Hadi onu da kabul edelim. 17 Aralık'tan sonra hala bunlarla birlikte hareket edeceksin. 15 Temmuz'u göreceksin, yaşayacaksın. Pes. Millete havale ediyorum. Şehitlerimizin, gazilerin vicdanına bunları havale ediyorum. Bunlara sahip çıkmak milletin geleceğini, milletin ortaya koyduğu kahramanlığa karlı en büyük saygısızlık. Bu siyaset değil. Siyasetimizi meydanlarda yapalım. Yol yakınken Sayın Kılıçdaroğlu'nan bu yanlıştan dönmesi gerekir. Yenikapı ruhuna bağlı olduğunu, millete verdiği sözü yerine getirmesini istiyorum" diye konuştu.
"BAHÇELİ'YE TEŞEKKÜR EDİYORUM"
Başbakan Yıldırım, "Milletten yana tavır koyan Sayın Devlet Bahçeli'ye de teşekkür ediyorum. Millet için örnek bir davranış sergiledi. Dün yaptığı açıklama umut verici bir açıklama. AK Parti olarak bizim baştan beri söylediğimiz şey, Türkiye fiili durumu hukuki durum haline dönüştürmek mecburiyetindedir. Bir anayasa ihtiyacı artık acil hale gelmiştir. Sayın Bahçeli'nin beyanatları cesaret verici. Biz hazırız. Bu yolda adımları da atacağız. Kararı ya Meclis verecek ya da millet verecek. Milletin verdiği karar en doğru karardır. Kısa sürede Meclis'e yeni anayasa getireceğiz. Sürekli güçlü bir siyasi iradeyi oluşturacak bir sistem değişikliği Türkiye'nin vazgeçilmez bir ihtiyacıdır. Bu sadece istikrar için değil, Türkiye'nin birliğinin beraberliği açısından da elzemdir. Bugüne kadar anlaşılan 60 madde olmak üzere AK Parti hazırlayacak ve Meclis'in onayına sunacak. Meclis'te sonuç ne olursa olsun milletin onayına götüreceğiz. AK Parti sorunları torunlarına havale eden bir partidir" diye konuştu.
"TÜRKİYE ARTAK BÖLEBİLECEKLERİ BİR ÜLKE DEĞİLDİR"
Başbakan Yıldırım, "Cumhurbaşkanı ile aramıza kimse giremez. Cumhurbaşkanımız partimizin kurucusudur. Türkiye sevdalısıdır. Tabii ki Cumhurbaşkanımızla en uyumlu şekilde çalışacağız. Bizi uyumsuz gibi göstermeye çalışanlar hayal kırıklığına uğrayacak. Türkiye artık bölebilecekleri bir ülke değildir" dedi.