02.08.2010 - 00:12 | Son Güncellenme:
DOĞAN HABER AJANSI
Yurt gezilerini sürdüren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Rize’ye giderken girdiği kahvede okeye davet edildi. Okey oynayanların, “Başkan, gel beraber oynayalım” teklifine gülümseyen Kılıçdaroğlu, “Recep’le olsa oynardık” yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu, Araklı’da halka, “Haramilerin iktidarını alaşağı edeceğiz. Siyasette zenginleşmeyeceğiz. Siyasette zenginleşmek bize haram olsun” diye seslendi. Kılıçdaroğlu, Sürmene’de de şunları söyledi:
“Şehitlerimizi görüyorsunuz. Bir Başbakan şehitlere ‘kelle’ der mi? Ne olursun Recep bey, iki satırlık bir dilekçe yaz. Git istifa et.”
CHP lideri Of’ta da eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’la ilgili şöyle dedi: “Diyorlar ki, ‘Anayasa değişikliği gelecek. 12 Eylül’den intikam alacağız’ Yahu burnunuzun dibinde Yaşar Büyükanıt yok mu? 27 Nisan’da muhtıra vermedi mi? Siz kalktınız altına kurşun geçirmez araba verdiniz. Bakanlar Kurulu kararı ile üstün hizmet ödülü verdiniz. Bu mudur mücadeleniz? Size söz veriyorum. 27 Nisan muhtırasını verenlere CHP hesap soracaktır. Muhtırayı verdi, iktidara taşıdı, buna karşı AKP’nin minnet borcu vardı ve ona üstün hizmet madalyası verdi, Bakanlar Kurulu kararıyla.”
Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Ben bir çıkar işbirliği olduğunu söylemiştim. 27 Nisan’da bildiri veriliyor, e-muhtıra, 28’inde bakanlar toplanıyorlar, ’bu e-muhtıraya karşı ne yapacağız’ diye. Ve hükümet de bir bildiri yayınlıyor. Sonra Dolmabahçe Sarayı’nda 2.5 saatlik görüşme oluyor. Erdoğan çağırıyor görüşmeye ve o görüşmeden sonra yapılan açıklamada Erdoğan, ’bu bir özel görüşmedir’ diyor. Daha sonra Büyükanıt yaptığı açıklamalarda, ’devletle ilgili konuları konuştuk’ diyor. Kimse bilmiyor içeriğini. Daha sonra emekli olunca kendisine zırhlı bir araç alınıyor ve sonra da üstün hizmet madalyası veriliyor.
Baktığımız zaman AKP’yi iktidara taşıma sürecinde Büyükanıt’ın kullanıldığını görüyoruz. Milleti kandırmak için işbirliği yaptılar. Muhtırayla darbe çağrışımı yaptılar ve milletin temiz duygularını sömürdüler..”
‘Haberal’a selam gönderiyoruz’
“12 Eylül’ün türevi olan bir AKP’den zaten daha fazla bir şey bekleyemezsiniz” diyen Kılıçdaroğlu, CHP milletvekili Eşref Erdem için de “Keşke e-muhtıra ile ilgili açıklamaları genel başkan yardımcısı olduğu zaman yapsaydı” dedi.
Kılıçdaroğlu, Erdem’in ihracının söz konusu olup olamayacağına ilişkin soru üzerine de “Hayır, herkes düşüncelerini açıkça söyleyebilir” yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu, Prof. Mehmet Haberal’ın “Ergenekon” davası kapsamında tutuklu bulunmasına da değinerek, “Sizin bir hemşehriniz var, dünya çapında, adı Mehmet Haberal. Yazık günah değil mi bu insana? Haberal’a selam gönderiyoruz” dedi. Kılıçdaroğlu, Artvin’de de, Anayasa değişikliği paketinde YÖK’e ilişkin bir düzenlemenin olmadığını belirterek, “Çünkü YÖK’ü ele geçirdiler” dedi.
12 Eylül darbesini yapanların yargılanmasına ilişkin yasal düzenlemeyi Meclis’e getirdiklerini, ancak AKP’lilerin oylarıyla hayata geçirilemediğini belirten Kılıçdaroğlu “12 Eylül darbesini yapanlardan hesap soracağız diyorlar. Bunların sözüne güvenilmez. Altını çizerek söylüyorum, AK Parti aldatanlar ve kandıranlar partisi, 12 Eylülün ürünüdür.”