SiyasetToplayın kurultayı bu işi bitirelim

Toplayın kurultayı bu işi bitirelim

06.05.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

“Seçimli olağanüstü kurultay” isteyen İnce, “Olağan kurultay diyerek zaman kaybetmeyin, değişim taleplerini zamana yaymayın. Zamana yayarsanız, zamanı yöneten olmaktan çıkar, zamanın yönettiği kişi olursunuz” dedi

Toplayın kurultayı bu işi bitirelim

CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, “seçimli olağanüstü tüzük ve program kurultayı” yapılması çağrısında bulunarak, “Bu olağanüstü kurultayımız, Cumhurbaşkanlığı kurultayı olarak anılacaktır” dedi.
İnce, dün TBMM’de CHP’li 13 milletvekiliyle basın toplantısı düzenledi. Referandumda 16 Nisan saat 16.10’a kadar başarılı bir süreç yürüttüklerini ifade eden İnce, “AKP çaldı, YSK aracı oldu, son anda CHP yönetimi bir hata yaptı” dedi. CHP yönetiminin sandık görevlilerine mesaj gönderdiğini, mühürsüz oyların tutanak altına alınmasının istenmemesinin hata olduğunu savunan İnce, “CHP yönetimi ne yazık ki gereğini yerine getiremedi. Bu saatten sonra dilekçelerle hak arayan, sadece mahkeme önlerinde hak arayan bir partinin ötesine geçmeliyiz. Açıklama için seçim günü saat 23.00’ü beklemek nasıl eksik, yanlışsa, sözde hakim cübbesi giymiş çay tiryakisi müdavimlerin masa başı oyunlarına böyle cevap veremeyiz. Daha ilk günden hayır mitinglerine devam etmeliydik” dedi.
İnce, geldikleri noktada önlerinde yepyeni bir durum olduğunu, CHP’nin kendisini, bu yeni duruma göre yeniden düzenlemesi, programını, tüzüğünü, dilini, söylemini, yönetim anlayışını baştan aşağı değiştirmesi gerektiğini ileri sürdü. Artık 50 artı 1 gerektiğini ifade eden İnce, seçimin Kasım 2019’da yapılacağının garantisinin olmadığına işaret etti. İnce, bu yeni durumda CHP’nin tüzüğü ve programının yeni duruma cevaz vermediğini ileri sürerek, CHP tüzüğünde il, ilçe başkanı, genel başkanın nasıl seçileceğinin belli olduğunu, ancak cumhurbaşkanı adayının nasıl belirleneceğinin yazılmadığını kaydetti
Cumhurbaşkanlığı kurultayı önerdi
İnce, “Geldiğimiz noktada ısrar etmek, diretmek, durumu kavrayamamaktır, tehlikenin farkına varamamaktır, yüzde 49’u anlayamamaktır. Yapılması gereken basittir; derhal, beklemeden, seçimli olağanüstü tüzük ve program kurultayıdır. Partinin önce yüzde 26’yı, sonra yüzde 49’u kucaklaması, 49’u 51 yapmak için çalışmalar yapmasıdır. Bu olağanüstü kurultayımız, Cumhurbaşkanlığı kurultayı olarak anılacaktır. Cumhuriyetimiz tehlikededir. CHP’ye yakışan, Genel Başkan’ın olağanüstü kurultayı toplamasıdır. İmza toplamak gibi sürece girmek partimizi yorar, tartışmaya açar. ‘Yeni sistemde cumhurbaşkanını Yüce Divan’a göndermek için 400 milletvekili gerekiyor, bu imkansız’ deyip, cumhurbaşkanını eleştirirken, CHP’nin olağanüstü seçimli kurultay istemesi için de 650’ye imza gereklidir dersek, insanları inandıramayız. Türkiye’de demokrasi istiyorsak önce partimizde demokrasi istemeliyiz. Önce partide sonra Türkiye’de demokrasi demeliyiz” dedi.
‘Korku değil umut’
İnce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kast ederek şöyle devam etti: “Marjinal bir siyasetçi, 15 yıllık süreçte yüzde 10’luk dünya görüşünü, milleti ikna ederek yüzde 50’lere getirmişse, tabanı yüzde 25 olan sosyal demokratlar, yüzde 65’lere çıkarmayı hedef almalıdır. Çağrımızdır; olağan kurultay diyerek, 8 aya yayarak tartışmayı büyütmeyin, uzatmayın, değişim taleplerini zamana yayarak kapatmaya çalışmayın. CHP’nin yeni kadro, söylem, iddialara ihtiyacı vardır. Bunu zamanında yapmazsanız, zamana yayarsanız, zamanı yöneten olmaktan çıkar, zamanın yönettiği kişi olursunuz. Toplayın olağanüstü kurultayı bu işi bitirelim. Dilini, söylemini değiştiren, polemik değil bilgiyi öne çıkaran, itham değil ikna eden, korku değil umut saçan, ayrıştıran değil birleştiren, günübirlik değil ilkeli düşünen, savrulan değil kararlı olan bir CHP’ye ihtiyaç vardır.”

13 vekil katıldı

İnce’nin toplantısına milletvekilleri Mehmet Göker, Yakup Akkaya, Erdin Bircan, Mazlum Nurlu, Bülent Bektaşoğlu, Namık Havutça, Rıza Yalçınkaya, Akın Üstündağ, Bülent Öz, Emre Köprülü, Şerafettin Turpcu, Tanju Özcan ve Yaşar Tüzün katıldı.

‘İddialarımdan vazgeçmedim’

İnce, genel başkanlığa aday olup olmayacağı sorusu üzerine, “Adaylık konusu burada konuşulacak bir şey değil o tabanla konuşulacak bir şeydir. Ama ben hiç iddialarından vazgeçmiş birine benziyor muyum?” dedi. Bir soru üzerine İnce, “disiplinlik” iş yaptığını düşünmediğini dile getirdi. Kılıçdaroğlu’nun, kendisi için, “Benim karşıma aday oldu, sonra elini kaldırıp, tekrar milletvekili adayı yaptım” dediğine işaret eden İnce, “Lütufta mı bulunmuş. 2002’de birlikte milletvekili olduk. 2004 sonlarında Baykal’a, 31 milletvekili imzasıyla çekilmesi çağrısında bulunduk. Orada benim ve Kılıçdaroğlu’nun da imzası var. Baykal’a ‘çekilsin’ dediğimizde Baykal, bizi 2007’de tekrar milletvekili yaptı. Hiçbir zaman bunu bizim gözümüze sokmadı” dedi.
“CHP’yi tartışmaya açtı” eleştirilerine de yanıt veren İnce, “Ortada büyük başarı var da ben ve arkadaşlarım tekere çomak mı sokuyoruz?” diye sordu.

‘Kavga lüksü yok’

Delegelerden korkulmamasını isteyen İnce şöyle devam etti: “Bu delegeler bu partinin evlatlarıdır. Bizim kavga lüksümüz yoktur, kim seçilirse seçilsin onun etrafında kenetlenmek, büyük uzlaşmayı kurmak zorundayız. Kimseyi tahrik etme hakkımız, kimseyi kapının önüne koyma lüksümüz yoktur. Amacımız kendi arkadaşlarımızı kapının önüne koymak değil, kapının önündekileri içeriye almak, büyütmek, kucaklamak olmalıdır. ‘Seni disipline gönderirim’ yerine, onu kahve içmeye davet edip, gönlünü almaya, yanlışı varsa yüzüne söylemeye ihtiyacımız vardır. Kendi PM üyesinin eleştirilerine katlanamayanlar, nasıl büyük uzlaşmayı kuracaklar? Bir lider taşın arkasına saklanırsa, millet dağın arkasına saklanır. ‘Ben aday değilim ama adayı ben belirlerim’ demek, ‘Ben aday olursam seçim kazanamam’ anlamına gelir. Bu anlayış yenilgi ruhunun içselleştirildiğini gösterir. Bu anlayış bile dönüşümün acil bir ihtiyaç olduğunu göstermektedir.”