11.06.2013 - 19:29 | Son Güncellenme:
TBMM (AA)
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, çevreci gerekçelerle eylem yapanlar ile Taksim'i terörize eden bölücü grupları ayrı bir grupta değerlendirmek gerektiğini söyledi.
CHP, Danışma Kurulu'nda oybirliği sağlanamadığı için "güvenlik güçlerince uygulanan orantısız gücün nedenlerine ilişkin" araştırma önergesinin bugün görüşülmesini, grup önerisi olarak Genel Kurul'un gündemine getirdi.
CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, öneri lehinde söz alarak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, yatıştırma dili değil, toplumu birbirine düşüren çatıştırma dili kullandığını ileri sürdü.
Tezcan, "Allah hepinizi, başta Başbakan'ı ıslah etsin. Bir Başbakan, milletine dönüp dini ve milli değerleriyle kıştırtır mı?" diye sordu.
Erdoğan'ın, "akil Taksim" yaratma peşinde olduğunu savunan Tezcan, Taksim Platformu'nu, mücadeleyi yürütenleri yok sayarak, kendine yakın kişileri temsilci diye belirleyip, konuşmaya çağırdığını öne sürdü.
Tezcan, "Yeniçeri isyanı diyorlar, niye rahatsızsınız, siz iki yıldan bu yana yeni Osmanlıcılık hevesinde değil misiniz? Bu heveste olanlar Yeniçeri isyanına hazır olmalılar. Onlar, Yeniçeri isyanı yapmıyorlar, onlar özgürlükleri için mücadele ediyor. Bu millet, çocuklarını size yedirmeyecek, AKP iktidarına çocuklarımızı yedirtmeyeceğiz" diye konuştu.
Kavas sildi
Sataşma gerekçesiyle AK Parti Grup Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı söz istedi. Bahçekapılı, TBMM Başkanvekili Sadık Yakut'tan, Genel Kurul'da kavasın görevlendirilmesini isteyerek, şunları kaydetti:
"Lüften hizmetlileri görevlendirir misiniz, biraz önceki konuşmacının salyaları ve tükürükleri bu kürsüyü pisletmiş. Burada tükürükleri var. Ellerimi buraya değdirmeden konuşuyorum. Önce kendi tükürüklerini temizleyeceksin, burayı kirletmeyeceksin.
Erdoğan konuşuyor diye siyaset yapma olanağı buldunuz, acıyorum size. Alkışlayın arkadaşlar, bir şey bulmuşlar. Düştüğünüz acizlikten, siyaset üretememenizden utanın. Doğru düzgün konuşun, küfretmeyin. Ellerimi buraya koyamıyorum hala, salyalar var burada. Küfretmeye gelirse onu da yapmasını biliriz, o ağızla da konuşmasını biliriz. Ama biz sizin seviyenize inmeyeceğiz. Siz her türlü müziği dinleyen, tiyatroyu, sanatı bilen insanlarsınız, biz cahiliz, özür dileriz. Ama sandıkta çıkan halkın temsilcileriyiz."
Bahçekapılı'nın konuşmasından sonra kavas, elindeki bezle kürsüyü sildi. Bunun üzerine CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, ayağa kalkarak kavasa tepki gösterdi.
Tezcan da bu sefer Bahçekapılı'ya sataşma gerekçesiyle karşılık verdi. Tezcan, Bahçekapılı'nın telaşını anladığını, Başbakan'a borcunu ödediğini, "bir dahaki dönemi nasıl olurum da garanti edebilirimin" hesabını yaptığını savundu. Tezcan, "Başbakan'ın peygamber olduğunu ifade eden bir grubun, grup başkanvekili olduğu için Başbakan'a söylenen her söz kendini rahatsız ediyor. Bunları anlatırken, heyecanından ağzından akan salyalar, biraz önce görevliler tarafından silindi. Kürsüyü son kullanan belliydi. Temiz dil deniliyor, ayyaş, kafası kıyak gençlik, alkolikler diyen kim bakın. El ele tutuşan çocukların, el ele tutuşmasından bile ahlak dışı bir şey anlayan kültür, hangi kültürdür dönüp bakın. Kimin ağzının salyalarının nereye aktığını göreceksiniz" dedi.
BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, İnce'ye, "Sizin kavasa bağırma hakkınız yok, senin kölen değil, görevini yapıyor" diye tepki gösterdi. CHP İstanbul Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu da sinirlenerek Buldan'a doğru yürüdü, araya BDP Van Milletvekili Nazmi Gür girdi. Gür ile Aslanoğlu'nun tartşmasını, milletvekilleri sakinleştirmeye çalıştı. TBMM Başkanvekili Yakut, tartışmanın uzaması üzerine birleşime ara verdi.
"Tek kareyle değerlendirmek acziyet olur"
Aradan sonra Tezcan'a Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç da yanıt verdi.
Kılıç, Erdoğan'a, TBMM çatısı altında, milletvekili sıfatı taşıyan birisi tarafından hiçbir şekilde ağza alınmaması gereken ifadelerle, ağır bir saldırıda bulunduğunu ifade etti. Kılıç, bu sözleri, konuşmacıya olduğu gibi iade ettiğini belirtti.
Sokakta eylemlerin olduğuna işaret eden Kılıç, TBMM'nin siyasetin merkezi, siyasetin yapılacağı yerin TBMM, iktidarın ve muhalefetin süreci yönetmesi gereken yerin TBMM olduğunu söyledi. Kılıç, burada kullanılan dilin sokağa örnek olması gerektiğini dile getirerek, Taksim'de yaşanları fotoğrafın tek karesiyle değerlendirmenin azciyet olacağını belirtti.
Kılıç, İstanbul Valisi ve polis tarafından paylaşılan fotoğraflara işaret ederek, "Bu fotoğraflarda adına eylemci denilen bazı kişilerin belinde, polis tarafından alındıkan sora ruhsatsız olduğu görülen tabancalar bulundu. Molotof kokteyli, ele geçirilen bıçakların, diğer silahların, 12 kg mutfak tüplerinin ne işi var Taksim Meydanı'nda? Çevreci gerekçelerle eylem yapanları ayrı bir katogoride tutmak lazım ama Taksim'i terörize eden, bölücü grupları ayrı bir grupta değerlendirmek lazım" görüşünü dile getirdi.
"Polis yıptarılmamalı"
Grup önerisi aleyinde söz alan AK Parti Kırıkkale Milletvekili Oğuz Kağan Köksal, polisin bu ülkenin evladı ve herkese lazım olduğunu dile getirdi.
Polisin yıpratılmamasını isteyen Köksal, 250 bin kişinin olduğu teşkilatta iyisi, kötüsü, yanlış yapanın da olabileceğini söyledi. 10 gün boyunca uyumadan görev yapan polislerin bulunduğunu işaret eden Köksal, bu polislere kimsenin küfür, hakaret etmemesini, tahrik politikasından vazgeçilmesini istedi.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da öneri lehinde yaptığı konuşmada, polisin, hukuk devletinin gereklerini yaptığını, kişiselleştirilemeyeceğini, kişilerin gücü haline dönüştürülemeyeceğini kaydetti. Vural, polisin, başbakanın polisi değil, halkın vicdanı olduğunu ifade etti.
AK Parti Isparta Milletvekili Recep Özel de görevli kavasa yönelik davranışı, "Kavasın üzerine şiddet uygulanmasını şiddetle kınıyoruz. Hepimizin saygı duyması gerekir. Buraya suyu değiştirmeye gelebiliyorsa kürsüyü temizlemek de asli görevi. Polise yürüdüğünüz gibi kavasa yürüyerek şiddetinizi ıspat ettiniz" diye eleştirdi.
AK Parti Grubu olarak polisi sevdiklerini, arkasında olduklarını dile getiren Özel, "Desteklemiyorsunuz bari küfretmeyin" dedi.
Konuşmaların ardından CHP'nin grup önerisi kabul edilmedi.