24.04.2021 - 19:54 | Son Güncellenme:
AA
Kılıç, yaptığı yazılı açıklamada, Biden’ın 1915 olaylarına ilişkin değerlendirmesinin, ABD'nin devlet anlayışına uygun itidalli yaklaşımını kaybetmiş olması nedeniyle ciddi hayal kırıklığı yarattığını vurguladı.
Akif Çağatay Kılıç, 24 Nisan 1915 tarihinin, uluslararası Ermeni lobisi tarafından hukuka ve gerçeğe aykırı biçimde bir propaganda malzemesi olarak kullanıldığını, Ermeniler ve Ermeni diasporasının sözde soykırım iddialarının uluslararası kamuoyunda da kabul edilmesi için büyük çaba ve kaynak harcadığını belirtti.
Kılıç, şunları kaydetti:
"ABD’de önemli bir seçmen gücüne sahip olan Ermeni lobisinin, onlarca senedir tarihi gerçekleri saptıran ve tamamen siyasi kazanım elde etmeyi amaçlayan bu görüşün, ABD yönetimince de benimsenmesi amacıyla çalışmalar yürüttüğü, dahası 2020 Başkanlık seçimleri öncesinde bu yöndeki gayretlerini özellikle Biden cephesinde yoğunlaştırdıkları bilinen bir gerçektir. Bugüne değin ABD Başkanlarının söz konusu Ermeni iddiaları karşısında sağduyulu ve itidalli davrandıkları görülürken Başkan Biden'ın farklı bir tavır sergilemesi düşündürücüdür. Tarihçilere bırakılması gereken bir konunun siyasi malzeme olarak bu denli hoyratça kullanılması esasında Türkiye'den fazla Ermenistan'a zarar vermektedir.
Ermeni diasporasının varlık sebebi haline gelen bu gerçek dışı iddialar Güney Kafkasya'da iç ve dış sorunlarla bunalan, ekonomik sıkıntılarla baş edemeyen ve günden güne fakirleşen Ermenistan halkına da bir fayda sağlamamaktadır. Sorunun üçüncü taraflarca siyasi sakilerle kullanımı en fazla Ermenistan'a zarar vermekte ve bunun da faturasını ağırlıklı olarak Ermeni halkı ödemektedir."
"Binlerce Türk köylüsü Ermeni çetelerce hunharca katledilmiştir"
Birinci Dünya Savaşı'nda Türk halkının Doğu Anadolu'da en az Ermeniler kadar acı çektiğini hatırlatan Kılıç, bu bölgede, halk tabiriyle "Ermeni mezalimi" olarak adlandırılan bir gerçeğin olduğunu belirtti.
Ermeni çetelerinin Türk köylerindeki vahşetlerine değinen Kılıç, "Binlerce Türk köylüsü Ermeni çetelerce hunharca katledilmiştir. Bu gerçekler birçok farklı devletin arşivlerinde bulunan belgeler ile kanıtlanmıştır. Durum sadece bununla da sınırlı kalmamış, Ermeniler 1921'de Talat Paşa'nın Berlin'de bir suikast sonucu öldürülmesi de dahil olmak üzere, 1970'li ve 80'li yıllarda 31 Türk diplomatı ve yakını Ermeni teröristler tarafından şehit etmiştir." ifadelerini kullandı.
Kılıç, Türkiye'nin yaşanan bu acı geçmişi, tarihte bir arada yaşama becerisini göstermiş ve halen de bugünkü Türkiye topraklarında aynı beraberliği sürdüren Türk ve Ermeni halkları arasında bir kine dönüştürmekten bilinçli olarak kaçındığına dikkati çekti.
Kılıç, şöyle devam etti:
"ABD Başkanı Biden'ı bu gerçekleri görerek bugünkü açıklamalarının hangi mihraklara ve hangi amaçlara hizmet ettiğini bir kez daha değerlendirmesini tavsiye ediyorum. Her fırsatta vurguladığımız üzere tarihi olayların araştırma ve değerlendirmesi siyasetçiler tarafından değil bağımsız, ön yargısı olmayan gerçek tarihçiler tarafından yapılması en doğru yaklaşımdır. Ayrıca, tarihine ve mazisine güvenen bir devlet olarak Türkiye 2005 yılında, dönemin araştırılması için Ortak Tarih Komisyonu kurulması önerisinde bulunmuş ve bu teklif, Ermenistan tarafından reddedilmiştir.
Ermenistan devletinin bu teklife sıcak bakmamasının nedeni, bütün dünyanın tanıklığında yaşayacağı mahcubiyet sebebiyledir. Bu açıdan ABD yönetiminin ortaya koymuş olduğu yaklaşım bizim nezdimizde kabul edilemez. Bu tavır, tarihi gerçeklerden kopuktur ve ABD iç siyasetindeki sığ lobicilik faaliyetlerinin bir yansımasıdır. Tarih, gerçekle ilgisi olmayan haksız hukuksuz bir iddiadan yana tavır koyan ABD yönetimini asla affetmeyecektir."
Kılıç, Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Türk milletinin şanlı tarihinin, bu gerçek dışı açıklamalar ve karalamalarla lekelenmeyecek kadar berrak, parlak ve temiz olduğunu dile getirdi.