09.12.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, stokçulara yönelik cezaların artırılacağını vurgulayarak, “Bütçe müzakerelerinden sonra hemen bir yasal düzenleme yapacağız ve bu stokçuların üzerine ciddi manada gideceğiz” dedi. Katar ziyareti sonunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, özetle şunları söyledi:
KABİL HAVALİMANI: Şu anda Katar tarafı özel sektörden bir isim belirledi. Aynı şekilde Türkiye tarafı bir isim belirledi. Bu firmalar birbirleriyle görüşmek suretiyle, aynı zamanda Taliban’la da görüşmeleri yaparak, bu işe müzaheret (yardım etmek- destek olmak) edecekler. Başta güvenlik hususu olmak üzere şartlar sağlanırsa Kabil’deki havalimanının işletilmesi sürecini ele alacaklar.
MÜSAADE ETMEYİZ: Düşük faiz politikasıyla kuru da enflasyonu da aşağı çekeceğiz ve bunu düzenleyeceğiz. Kesinlikle yüksek faizin, zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bir anlayış olduğuna inanıyorum. Buna asla müsaade edemeyiz. Bizim derdimiz düşük faizle yatırımı teşvik etmek suretiyle istihdamı artırmak; istihdamı artırmak suretiyle üretimi ve ihracatı artırmak.
STOKÇUNUN TEPESİNDEYİZ: Fiyat artışlarının bir sebebi küresel emtia fiyatlarının yükselişiyken, bir sebebi de maalesef piyasadaki açgözlü fırsatçılardır. Bu özellikle de stokçuluktan kaynaklanıyor. Bütçe müzakerelerinden sonra hemen bir yasal düzenleme yapacağız ve bu stokçuların üzerine ciddi manada gideceğiz. Bundan sonraki süreçte cezai müeyyidelerin çok daha yüksek olacağının sinyalini şimdiden veriyorum. Bunu bilsinler ve bu stokçuluğa tevessül etmesinler. Hem ellerindekine el koyacağız hem de cezai müeyyideleri yüksek tutacağız. Stokçuluk bizim dinimizde de haramdır. Bunun adı ihtikardır. Kimse yaptığı işle vatandaşımıza zulüm edemez. Fakir fukaranın hakkını gasp ediyorlar, buna fırsat vermeyeceğiz. Yeni ekonomik düzenin en önemli adımlarından bir tanesi bu olacak. Kim olursa olsun, her alanda stokçuluk yapanın tepesindeyiz.
TEĞET GEÇECEK: (Spekülatif kur hareketleri) Bu konuda Devlet Denetleme Kurulu’na (DDK) talimatımızı verdik. DDK, bu işin arkasında kimlerin olduğu konusunda araştırmalarını yapıyor. Çok açık, net söyleyeyim; bizim rezervler noktasında ciddi bir sıkıntımız söz konusu değil. Son rakam 124 milyar dolar. Şu anda bu rezerv miktarı, herhangi bir korkuya yer olmadığının bir alametidir. Bu rezerv, bundan sonraki süreçte daha da artacak inşallah. Ben bu kur ataklarını da tersine çevireceğimize inanıyorum. İnşallah bu da bizi teğet geçecektir. Bunu herkes böyle bilsin.
‘AB kararını tanımıyoruz’
(AB’nin Kavala için ihlal cezası) Biz AB’nin Kavala’yla, Demirtaş’la, şununla, bununla ilgili aldığı kararları tanımıyoruz. Olay bu kadar basit. Yok farz ediyoruz. Bizim indimizde bunlar yok hükmündedir. Kaç kez açıkladık. İster anlasınlar ister anlamasınlar. Bizim yargımızın vermiş olduğu kararın üzerinde biz, AB kararı tanımıyoruz. Ne biliyorlarsa onu yapsınlar.
‘İsrail ile yeni bir süreç niye olmasın?’
(İsrail ve Mısır ile ilişkiler) Abu Dabi yönetimiyle, böyle bir talep, teklif geldiği için tabi ki biz de bu işi memnuniyetle kabullendik ve görüşmeleri istihbaratımızı, Dışişleri Bakanımızı göndermek suretiyle kademe kademe yürüttük. Böyle bir süreç İsrail’le ilgili de niye olmasın? Geçmişte benim İsrail ile görüşmelerim oldu. Fakat İsrail’in bu noktada, bölgede Filistin politikası üzerinde daha hassas davranması gerekir. Kudüs üzerinde, Mescid-i Aksa üzerinde hassas davranması gerekir. Buradaki hassasiyetleri gördüğümüz anda biz de elimizden geleni yaparız, adımlarımızı da atarız. Karşılıklı büyükelçileri görevlendiririz... Biz de İsrail’in hassasiyetlerini biliyoruz. Dolayısıyla bu hassasiyetlerden hareketle işi çözeriz.
ÜZÜNTÜMÜZÜ BELİRTTİK: (Kıbrıs Rum Kesimi’nin Amerikan firması ile Katar Petrolleri ortaklığına verdiği arama izni görüşmede gündeme geldi mi?) Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin bu tek taraflı adımının ülkemizin ve Kıbrıs Türklerinin haklarını görmezden geldiğini belirttik.. Bu konuyla ilgili tabi hatırlatma yaptık. Üzüntümüzü de belirttik. Temenni ederim ki bunu aşarlar.
‘Meclis’te el kol hareketi yapma cüretinde bulundu’
(Kılıçdaroğlu’nun el hareketi) Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böyle bir olay yaşandı mı? Bu tam bir ibret vesikası. CHP’ye gönül veren tüm kardeşlerime de özellikle sesleniyorum, acaba böyle bir adama nereye kadar sabredeceksiniz? Herhalde 2023’e kadar. Bir taraftan ‘helalleşmek’ diyeceksin, öbür taraftan milletin Meclisinde bu edepsiz el kol hareketini yapabilme cüreti göstereceksin. Kim öğrettiyse buna bunları... Sen zaten kasetle geldin. Kasetle gelen bir adam olarak şimdi yerini bu şekilde mi koruyacaksın? Bu millet bu tür ahlaksızlara, böyle bir yolu ‘hadi yürü’ demez. Ona başka türlü ‘yürü’ der. O ne kadar böyle yaparsa yapsın, biz aynı dille ona cevap vermeyiz.
SİİRT’TE KATILIM MERSİN’DEN YÜKSEKTİ: (CHP’nin Mersin mitingi) Meydanların dili bana ‘AK iktidar, ak günlere yürüyüşünü aynen devam ettirsin’ diyor. Geçen gün çok rahatsız olmuş Bay Kemal. Siirt’te köprü, baraj, fabrika ve diğer projelerin toplu açılış törenini yaptık. O meydan yıllar önce bana cezaevi yolunu göstermişti, oradan cezaevine yürümüştük. Fakat o gün baktım ki Siirt’te o meydan neredeyse iki katı dolu. Aynı anda bu beyefendi de Mersin’deydi. Ama tabi Siirt, Mersin’den daha kalabalıktı. Oradan bize bir laf attı, “Herhalde bu rakamı TÜİK’ten aldı” dedi. Çok zavallı bu adam. TÜİK neyle, emniyet neyle uğraşır, bundan da haberi yok. Emniyet’ten aldığımız rakamlarla Siirt’teki katılımın Mersin’e göre daha yüksek olduğunu öğrenmiş olduk. Kıskanma, çalış senin de olur.
MİTİNGE MECALİ KALDI MI?: (Demirtaş’ın ortak miting çağrısı) Edirne’de cezaevindeki zat bunlara diyor ki ‘bir araya gelin, birlikte mitingler yapın’. Bunu söyleyeceğine sen bir tane miting yap bakalım orada, sen önce kendi tabanına bir sinyal ver bakalım. Senin tabanının şu anda miting yapacak mecali kaldı mı?.. Milletim teröristlere veya terörizme asla taviz vermeyecektir. Bu mücadelelerde şehitler de veriyoruz, ama ciddi manada da bunlardan binlerce teröristi gömdük, gömmeye de devam edeceğiz. Buradan geri dönüş olamaz.