29.01.2021 - 11:40 | Son Güncellenme:
AA
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Umarım Biden yönetimi (nükleer anlaşmaya) geri döner. Böylece kardeş İran'a yönelik ambargolar kalkmış olur." dedi.
Çavuşoğlu ve İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, İstanbul'daki Dolmabahçe Çalışma Ofisi'ndeki heyetler arası ve ikili görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
İkili ilişkileri enine boyuna ele aldıklarına dikkati çeken Çavuşoğlu, bu bağlamda yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle gerçekleştirilemeyen toplantıların nasıl düzenlenebileceğini görüştüklerini söyledi.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin başından beri İran nükleer anlaşmasına destek verdiğini anımsatarak, anlaşma imzalanmadan önce de katkı sağlandığını belirtti.
Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın anlaşmadan çekildiğini hatırlatan Çavuşoğlu, "Umarım Biden yönetimi (nükleer anlaşmaya) geri döner. Böylece kardeş İran'a yönelik ambargolar kalkmış olur." ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin İran'a bu çerçevede her türlü desteği vermeye hazır olduğunun altını çizdi.
GİNE KÖRFEZİ'NDE KAÇIRILAN MÜRETTEBAT ÜYELERİ
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "(Gine Körfezi'nde Türk gemisinin kaçırılan mürettebat üyeleri) İyi olduklarını öğrendik. Yakında güzel haberleri vereceğiz." diyerek, süreç hakkında daha fazla detaylı bilgi veremeyeceğini söyledi.
Yeni ekibin dün bölgeye ulaştığını kaydeden Çavuşoğlu, gemideki 3 mürettebatın da bugün Türk Hava Yollarıyla (THY) Türkiye'ye dönecekleri bilgisini paylaştı.
Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla kurumlar arasında bir çalışma grubu oluşturduğunu ve bölgeye gönderildiğini aktardı.
Görüşmede ikili ilişkilerin ele alındığını ifade eden Çavuşoğlu, ikili ticaretteki düşüşün tersine çevrilmesi gerektiğini söyledi.
Gelecek günlerde ortak bir komisyon toplayarak ikili ilişkileri ve ticareti geliştirmek için çalışma yapılacağına vurgu yapan Çavuşoğlu, "Pandemi sebebiyle gerçekleştiremediğimiz diğer toplantıları nasıl ve ne zaman gerçekleşebileceğimizi konuştuk. İkili düzeyde ziyaretlerimiz olacak, Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Toplantısı'nı İran'da gerçekleştireceğiz, Astana formatında üçlü zirve yine Tahran'da olacak. Diğer taraftan Türkiye-İran-Azerbaycan üçlü mekanizması var. Tüm bu toplantıları dışişleri bakanları ve liderler düzeyinde gerçekleştirmek için hazırlıkları bugün başlatmış olduk." diye konuştu.
Çavuşoğlu, görüşmede Suriye'deki son durum, Cenevre'de bugün sona erecek Suriye Anayasa Komitesi'nin 5. toplantısı, Irak, Körfez ve Güney Kafkasya gibi bölgesel konular ile iş birliğini de ele aldıklarını kaydetti.
Güney Kafkasya'daki ateşkesin kalıcı olması gerektiğine vurgu yapan Çavuşoğlu, "Sadece istemek yetmez, katkı sağlamamız gerekiyor. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in önerisi, Sayın Putin'in, Sayın Cumhurbaşkanımızın ve diğer liderlerin desteklemesiyle 3+3 formatında Güney Kafkasya'yla ilgili bir iş birliği planlıyoruz." ifadelerini kullandı.
Zarif'in bu kapsamda Türkiye'ye gelmeden önce Azerbaycan, Rusya, Ermenistan ve Gürcistan'ı ziyaret ettiğini hatırlatan Çavuşoğlu, "Güney Kafkasya'daki barış ve istikrar herkesin yararınadır ve bu bölgedeki normalleşme yine özellikle bölge ülkelerinin yararına olacaktır. Ama en çok da Ermenistan ve Ermenistan halkı faydalanacaktır. Dolayısıyla Ermenistan'ın da bu doğrultuda yapıcı adımlar atmasını bekliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Çavuşoğlu, bugün Zarif'le birlikte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edileceklerini de sözlerine ekledi.
GİNE KÖRFEZİ ÜLKELERİYLE KORSAN SALDIRILARI ELE ALINACAK
Toplantının sonunda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Çavuşoğlu, Gine Körfezi'ndeki korsanlar tarafından Türk mürettebatı kaçırılan gemide hayatını kaybeden Azerbaycan vatandaşının cenazesinin Türk Hava Yolları uçuşuyla ülkesine gönderildiğini hatırlattı.
Çavuşoğlu, Gabonlu yetkililere ve kendi uçağını tahsis eden Cumhurbaşkanı Ali Bongo Ondimba'ya, Erdoğan'ın teşekkürlerini ettiğini aktararak, "Maalesef bu bölgede, özellikle Gine Körfezi'nde korsanların gemilere saldırısı ilk değil, son da olmayacak gibi. Bizim gemilerimize ve diğer gemilere yönelik saldırıların önlenmesi konusunda neler yapılabilir, bunu da bölge ülkeleriyle ele alacağız. Tabii Gabon'a da heyetimiz bizzat giderek Türkiye'nin teşekkürlerini iletmiş olacak." dedi.
"BÖLGENİN İSTİKRARI İÇİN İŞ BİRLİĞİMİZİ GÜÇLENDİRMEK LAZIM"
Türkiye ile İran ilişkilerinin geliştirilmesi için çaba gösterildiğine değinen Çavuşoğlu, iki ülkenin de en zor zamanda birbiriyle dayanışma içinde olduğunu belirtti. Çavuşoğlu, "Türkiye olarak Amerika'nın yaptırımlarına karşı da duruşumuz bellidir." ifadelerini kullandı.
İlişkileri geliştirmek ve pandemi sonrasına hazırlanmak gerektiğine işaret eden Çavuşoğlu, ticaret, yatırım, lojistik konularının yanında bölgesel istikrar ve huzurun da önemli olduğuna dikkati çekti.
Çavuşoğlu, bu kapsamda Türkiye-İran-Azerbaycan üçlü mekanizması ile Türkiye-İran-Azerbaycan-Gürcistan dörtlü mekanizmasının hayata geçirildiğini belirterek, "Şimdi Afganistan'la üçlü bir mekanizma kurmak için çalışıyoruz. Bölgede yine Irak ve Suriye'nin istikrarı için çaba sarf ediyoruz. Astana formatından bahsettik. Güney Kafkasya'da 3+3 formatıyla barışı kalıcı hale getirmek istiyoruz. Bugün dünyada zorluklar var. Zorlukların çoğu da bizim bölgemizde. O nedenle bizim hem ikili ilişkilerimizi güçlü tutmamız lazım hem de bölgenin istikrarı için iş birliğimizi güçlendirmek lazım." şeklinde konuştu.
CEVAD ZARİF'İN AÇIKLAMALARI
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, İran ile Türkiye'nin Kafkasya'daki iş birliğinin bölge ülkelerinin çok yararına olacağını söyledi.
Yakın zamanda İran, Türkiye ve Azerbaycan Dışişleri Bakanları toplantısını İran'da gerçekleştireceklerini belirten Zarif, "İran'la Türkiye'nin Kafkasya konusundaki iş birlikleri kesinlikle bölge ülkelerinin çok yararına olacaktır." dedi.
Zarif, Türkiye, Azerbaycan ve Rusya Cumhurbaşkanlarının önerdiği platform ve iş birliği çerçevesinde 5 ülkeye ziyaret başlattığına işaret ederek, "Bu ziyareti, Türkiye'deki dostlarımla istişarelerde bulunarak başlattım. Diğer ülkeleri ziyaret ettikten sonra bugün burada olduğum için çok mutluyum." ifadesini kullandı.
İran ve Türkiye'nin her zaman en zor koşullarda birbirleriyle ilişki halinde olduğunu ve bu ilişkileri sürdüreceğini vurgulayan Zarif, bugün Türkiye ile İran'ın Kafkasya'da da yeni özel iş birliği fırsatlarının bulunduğunun altını çizdi.
Zarif, bugün Afganların talebi üzerine Afganistan, Türkiye ve İran üçlü toplantıları iş birliği üzerine de konuştuklarını aktararak, "İran'la Türkiye arasındaki iş birliği alanları çok geniştir. İnşallah ABD'nin daha mantıklı tutumuyla bu ilişkileri daha da derinleştireceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
Son birkaç ayda Çavuşoğlu ile 2 kez görüştüğünü ve bundan memnuniyet duyduğunu belirten Zarif, cuma namazının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ziyaret edeceğini söyledi.
Zarif, "Bizim için İran İslam Cumhuriyeti'yle Türkiye Cumhuriyeti'nin ilişkileri çok önemlidir. Aynı zamanda İran ve Türkiye halkı ve de bölge halkı için karşılıklı menfaatle dolu bir ilişkidir." ifadesini kullandı.
İran ve Türkiye'nin zor günlerde birbirinin yanında olduğunu ve zor günlerde arkadaş olmanın kıymetini iyi bildiklerini vurgulayan Zarif, "Umarım, ABD'de terör devleti gittikten sonra İran, Türkiye ve bölge halkını daha güzel günler bekliyor olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Zarif, bugün Çavuşoğlu ile ikili ilişkiler hakkında konuştuklarını aktararak, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ve ambargolar nedeniyle ikili ticaret hacminde azalma gördüklerini dile getirdi.
Bakan Zarif, iki ülke liderlerinin karar ve istekleriyle ticari ilişkileri daha önceki "güzel günlere" taşıyacaklarının altını çizdi.
"TÜRK ŞİRKETLERİNİN İRAN'DA VARLIĞI ÇOK ÖNEMLİ"
Transit, ticaret ve enerji konularındaki iş birliğini ele aldıklarını belirten Zarif, şöyle devam etti:
"Çok güzel ve yapıcı konuşmalarımız oldu. En temel amacımız, karşılıklı olarak iki ülkede faaliyet yapan şirket ve insanların sorunlarını çözmektir. Bizim için Türk şirketlerinin İran'da varlığı çok önemli. Türk şirketlerini İran'a bekliyoruz. Aynı zamanda umarız ki, bunlar herhangi bir sıkıntı yaşamadan faaliyetlerini sürdürebilir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı İran'a beklediklerini kaydeden Zarif, "İnşallah yakın zamanda da bunun tarihini netleştireceğiz. Hem Ortak Stratejik İş Birliği zirvemizi yapacağız hem de üçlü zirvenin devamını yapacağız." dedi.
Zarif, İran ve Türkiye'nin Astana formatındaki iş birliklerini sürdürdüğüne işaret ederek, Suriye halkının acılarını biraz azalttıkları için çok mutlu olduklarını söyledi.
Türkiye, İran ve Rusya'nın Anayasa Komitesi çerçevesinde bu faaliyetlerine devam ettiğini vurgulayan Zarif, "Tabii ki orada çalışmalar, beklediğimiz kadar hızlı ilerlemiyor ancak yine de önemlidir. Bugün, Suriye'de savaşın yerini diyalog almıştır." değerlendirmesinde bulundu.
"VAR OLAN ATEŞKES, DAHA KALICI HALE GELMELİDİR"
Zarif, Azerbaycan, Rusya, Ermenistan ve Gürcistan ziyaretlerinde geçmişin geleceğe giden bir yol olarak görülmesini gerektiğini vurguladığını aktararak, "Bunu olumlu bir şekilde kullanmalıyız. (Yukarı Karabağ) Şu anda var olan ateşkes, daha kalıcı bir hale gelmelidir. Ticaret ve ekonomik ilişkilerin canlanmasını sağlamalıdır." diye konuştu.
Şu anda zeminin her 6 ülke için de hazır olduğunu vurgulayan Zarif, "Biz bölgenin ve bu 6 ülkenin daha kalkınması için faaliyetler yapabiliriz. Kara ve demir yolları, enerji anlamında farklı alanlarda iş birliği yapabiliriz. Bu konuda çok iyimserim. Umarım ki, bazı ülkelerin bazı mülahazalarına rağmen bu iş gerçekleşir ve bu iş birliğimizi ilerletiriz." değerlendirmesinde bulundu.
Zarif, söz konusu 4 ülkeye yaptığı ziyaretlere ilişkin Çavuşoğlu'na bilgi verdiğini belirterek, bugünkü görüşmelere ilişkin de bilgileri diğer ülkelerle paylaşacağını söyledi.
"BÜTÜN NÜKLEER SİLAHLARIN YOK EDİLMESİNDEN YANAYIZ"
ABD'nin, Türkiye ve İran'a uyguladığı yaptırımlara ilişkin soruya Zarif, "Biz, ABD'nin Türkiye'ye uyguladığı ambargoları net bir şekilde kınadık ve en ufak bir değer bile vermiyoruz." yanıtını verdi.
Zarif, ABD'nin yaptırım uygulamaya alıştığını ve bu politikalarının, tüm dünyaya ve kendisine de zararlı olduğunu dile getirdi.
Kapsamlı eylem planıyla ilgili olarak ABD ile uzun süreli bir müzakere süreci olduğunu vurgulayan Zarif, ABD ve Avrupa ülkelerinin bir anlaşmaya vardığını ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nce (BMGK) onaylandığını ifade etti.
"Bugün yeni bir madde oraya eklenemez. Bu anlaşma, bir güvensizlik çerçevesinde yazıldı zaten." diyen Zarif, şunları kaydetti:
"Güvensiz bir ortamda yazıldığı için bazı mekanizmalar öngörüldü. Anlaşmada, 'eğer bir taraf taahhütlerini yerine getirmezse, diğeri de yerine getirmez' denildi. Sizin de dediğiniz gibi, ABD tek taraflı olarak bu anlaşmadan çıkmadı. Bu anlaşmaya bağlı kalan ülkelere de baskı uyguladı. Birçok Türk insanı ve şirketi de bu baskıya maruz kaldı. Bu tamamen yasa dışı bir davranıştı.
İran'ın yaptıkları, sadece ABD tarafının yaptıklarının telafisi olarak yapıldı. Bu, 'İran'ın nükleer silah elde etmek istiyor' anlamına gelmiyor. Biz inanç olarak da stratejik olarak da nükleer silaha karşıyız. Kesinlikle bir güvenlik aracı olarak görmüyoruz. Hatta bütün nükleer silahların yok edilmesinden yanayız. Ancak bir kez daha vurgulamak istiyorum; ABD, tek taraflı olarak verdiği taahhütleri yerine getirmemiştir. Buna geri dönmek ABD için bir görevdir."
Zarif, anlaşmadan çıkan tarafın ABD olduğunu ve anlaşmadan çıkanın anlaşmaya geri döndüğü takdirde gereğini yapacaklarını belirterek, "ABD, taahhütlerini yerine getirdiği an biz de taahhütlerimizi yerine getirmeye hazırız." dedi.