Kavgalarının yayınlanmasından rahatsız olan Refahlılar yumuşadı. Muhalefet, tasarıyı engellemek için masal anlatmayı ise sürdürüyor
RP'li milletvekilleri sekiz yıllık kesintisiz eğitim yasa tasarısını engellemek için sergiledikleri kavgacı tutumdan vazgeçince, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki
hava hissedilir biçimde yumuşadı.
Dünkü oturumda, ilköğretimde eğitim, yönetim ve denetim boyutlarında birlik ve bütünlüğün sağlanmasını düzenleyen 8. madde üzerinde söz alan RP'li milletvekilleri, tasarıya yönelik eleştirilerini desteklemek için hayvanlar aleminden örnek vermeye ve La Fontaine masalları anlatmaya başlayınca, komisyonda "ördekli - köstebekli muhabbet" bile oldu.
Çalışmalara geçilmeden önce ilgi odağı CHP'li Algan Hacaloğlu'ydu. Elinde kablolarla priz arayan Hacaloğlu'nun ne yapmak istediğini herkes merak etti. Hacaloğlu'nun bilgisayarını kullanmak için priz aradığı anlaşıldı.
RP Trabzon Milletvekili Kemalletin Göktaş, komisyondaki tavırlarına yönelik tepkiyi değerlendirirken, "Biz engelleme hakkımızı kullanmak istedik. Gerginliğin topluma yansımaması için artık bu şekilde direnç göstermeyeceğiz" dedi.
Basına karşı bu kez yumuşak bir üslup kullanan Göktaş, "Biz basından asla dışarı çıkmasını istemedik. Ali Bey'le (Topuz) sohbetimiz, tartışıyorlar diye yansıtılıyor. Basında korkaklar diye yazılıyor" diye konuştu.
RP Sakarya Milletvekili Cevat Ayhan ise basının her kavgayı yansıtmaması gerektiğini savunarak, şunları söyledi:
"Aile içinde de kavga olur. Ama bunları çocukların bilmesi iyi olmaz. Bazılarının sigorta teli incedir. Basın bunları bütün Türkiye'ye duyurursa gerginlik olur. Basın, televizyon amme hizmeti yapar ama bir sorumluluk içindedir."
RP Niğde Milletvekili Salih Katırcıoğlu ise "Yanlı basın bizim yaptığımızı, zorbalık gibi göstermeye çalıştı" iddiasında bulundu.
En çok ilgi çeken benzetmeyi ise RP Erzurum Milletvekili Lütfü Esengün yaptı. Esengün, hayvanlar okulu diye anlattığı masal şöyle:
"Hayvanlar okulunun öğrencileri; kartal, sincap, ördek ve köstebek imiş. Verilen dersler de, tırmanma, yüzme uçma ve eşeleme. Kartal uçmada, köstebek eşelemede, ördek yüzmede, sincap tırmanmada kabiliyetli. Ama, bu dört hayvana derslerin hepsini zorunlu tutmuşlar. Hepsini öğreneceksiniz demişler. Her hayvan kabiliyeti olmayan diğer yetenekleri öğrenmeye çabalarken, kendi kabiliyetlerinde geri kalmışlar. Kabiliyetleri körelmiş. Biraz uçan biraz kaçan haline gelmişler."
RP Tokat Milletvekili Abdullah
Aslan da Esengün'ün yolunu izleyerek şu masalı anlattı:
"Hindistan'dan bir fil bir ülkeye gitmiş. Üç amaya sormuşlar. Amanın biri filin ağzına, dişlerine dokunmuş; `Kaygan bir nesne' demiş. İkinci ama, bacaklarına el sürmüş, `Sütun gibi bir şey' demiş. Üçüncü ama kulaklarını tutmuş, `Yelpazeden ibaret' demiş. Birlik, Türkiye'de bunun için sağlanmıyor. Herkes bir yerini tutup oradan tarif ediyor."
Komisyon Başkanı Biltekin Özdemir'in "Topçu kurmay subay" diye takdim ettiği RP Konya Milletvekili Hüseyin Arı, Genelkurmay Başkanlığı'nın Milli Savunma Bakanlığı'nın emrine verilmesini önererek, "Ülke, ancak böyle çağdaşlığı yakalayabilir" diye konuştu.
RP İstanbul Milletvekili Mustafa Baş, "Tasarıya basının eğitimi için de madde koyalım" önerisinde bulundu. CHP İstanbul Milletvekili Algan Hacaloğlu ise, "Siyasetçileri de eğitmek lazım" yanıtını verdi.
Sekizinci madde üzerinde söz alan Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay, maddenin, teknik bir düzenlemeyi amaçladığını bildirdi. Sekiz yıllık zorunlu eğitim için 2000 yılına kadar bir katrilyon lira harcanacağını vurgulayan Uluğbay, "Bu paraya ek derslik, bilgisayar ve diğer donanımlar, yatılı ilköğretim bölge okulları, taşıma, arsa maliyetleriyle yeni öğretmenlerden dolayı ek finansman ihtiyacı dahildir" diye konuştu.
"Din eğitimini alan gençler, vatanı daha iyi korur" şeklindeki sözleri de eleştiren Uluğbay, "Çanakkale'de, Kore'de ve PKK ile mücadelede, din eğitimi almayanlar da savaşıp şehit oldu" dedi.
Uluğbay, öğretmenlik mesleğinin yeniden cazip hale getirileceğini bildirerek, öğretmenlerin ek ders ücretlerinin, sağlıklı bir düzeye yükseltileceğini kaydetti.
Uluğbay, imam hatip liseleri (İHL) konusunda da bilgi verdi. Uluğbay; İmam hatip okullarının 400'ünün vakıf ve dernek gibi kuruluşlar, 142'sinin devlet - vatandaş işbirliği sonucu, 78'inin hazineye ait bina üzerinde vatandaşlar, 74'ünün ise devlet tarafından yapıldığını açıkladı. Okulların zamanında açılacağını vurgulayan Uluğbay, "Mesleki teknik eğitim liselerindeki imtihan kaldırıldı. Bir daha konulmayacak" dedi.
Komisyon daha sonra sekizinci maddeyi kabul etti. İlköğretimde, eğitim, yönetim ve denetim boyutlarında birlik ve bütünlüğün sağlanmasını amaçlayan ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın teşkilat ve görevleri hakkında kanunun 11. maddesinde değişiklik öngören tasarının sekizinci maddesi, şu hükmü içeriyor:
"Zorunlu eğitim çağındaki çocukların öğrenim gördüğü ilköğretim kurumlarının, eğitim, öğretim ve yönetimi ile ilgili görev ve hizmetleri yürütmek..."
Komisyonda, daha sonra tasarının `ilkokul' ve `ortaokul' ibarelerinin `ilköğretim okulu' olarak değiştirilmesini öngören dokuzuncu maddesinin görüşülmesine geçildi.