15.11.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump’tan gelen “S-400’lerin alınmaması” yönündeki teklifine verdiği yanıtı açıklarken “Rusya ile ilişkimizi bozamayız. Stratejik ilişkimiz var. Doğalgaz meselesi. Türk Akımı’nı hesaba katmama şansımız var mı? Bu konumdayken kalkıp S-400’ü bırakıp tamamen Patriot’a yönelmemiz gibi bir şey olamaz. ‘Ama biz Partiot’u da alalım’ dedik. Doğalgaz Avrupa’nın pek çok ülkesine giderken biz stratejik bir önem kazanıyoruz. Ben şimdi Patriot sebebiyle S-400’ü bırakamam ki” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’deki zirvenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlarken şu açıklamalarda bulundu:
TRUMP SAMİMİ ÇABADA: Görüşmelerimizde Suriye’deki gelişmeler, ABD ile vardığımız 17 Ekim mutabakatı, PKK/YPG terör unsurlarının bölgeden tamamen çıkartılması, DEAŞ’la mücadele, DEAŞ’lı tutukluların durumu, siyasi sürecin ilerletilmesi, güvenli bölgenin kurulması, S-400, Patriot ve F-35 programı, NATO’daki dayanışmamız, 3-4 Aralık’ta Londra’da yapılacak NATO Liderler Zirvesi ve genel olarak terörle mücadele konuları üzerinde yoğunlaştık. FETÖ konusunu ayrıca konuştuk. Tabii ABD’deki siyasi ortamı da ele aldık. Bu sorunların karşılıklı saygı ve milli çıkarlar temelinde çözümü için Sayın Trump’ın samimi bir çaba içinde olduğunu söyleyebilirim. Trump’a karşı olan çevrelerin
ilişkilerimizin bozulması için yoğun bir çaba içinde olduğunu da ifade etmemde fayda var.
PATRİOT ALMAYA HAZIRIZ: Patriotları almaya hazır olduğumuzu Sayın Trump’a söyledim. F-35 programının müşterisi değil ortağı olduğumuzu da hatırlattım. Savunma kaynaklarımızı çeşitlendirmek de ulusal çıkarlarımızın ve egemenlik haklarımızın bir gereğidir. ‘S-400’ü de savunma sistemlerimizin içerisinde önemsiyoruz. Uygun şartlarda verecekseniz biz Partiotları da alabiliriz’ dedik. ‘Patriotları alırken S-400’ü tamamen kaldırma teklifini biz egemenlik haklarımız üzerinde bir tasarruf olarak görüyoruz ve kesinlikle doğru bulmuyoruz. Aynı şeyi Yunanistan için bugüne kadar hiç söylemediniz. Şu anda Yunanistan’da S-300 var. Hiç böyle bir ses çıkmadı. Orası için böyle bir adım atmıyorsunuz’ dedik.
YAPICI GÖRDÜM: Bu kadar ısrarı görünce S-400 meselesinin çözümü için dedik ki ‘Gelin bizim tarafta İbrahim Bey, öbür tarafta ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı O’Brien birlikte NATO’nun koordinatörlüğünde savunma bakanlıklarımızı da devreye sokmak suretiyle bir çalışma başlatalım ve neticesinde durumu görelim’. Çünkü diyorlar ki, ‘S-400 F-35’le koordineli bir savunma sistemi değil.’ Zaten F-35’i vermiyorsun ki. 2 milyar 400 milyon dolar bir total fiyatı var. 1 milyar 400 milyon dolarını ödemişiz ve siz bize daha bir tane F-35 vermiş değilsiniz. Ben Trump’ı çok daha
olumlu gördüm. Yaklaşımlarında daha yapıcı gördüm. Görüş ayrılıklarını aşmanın yolu, doğru bilgiye dayalı sağlıklı diyalogdur.
‘S-400’Ü TRAKTÖRLE EZİN’: Bizim şu anda Rusya ile de ikili ilişkilerimiz var. Bu ilişkimizi bozamayız. Ki bunun içinde stratejik ilişkimiz var. Nedir bu stratejik ilişki? Doğalgaz meselesi. Etraflıca bir markaja alıyoruz. Bizim şimdi Türk Akımı’nı hesaba katmama şansımız var mı? ‘Hakkınızdır devam edin ama S-400’lerin üzerinden de traktörle geçin’ gibi laf ediyorlar. Dedik ki böyle bir şeyi yapmak bir defa mümkün değil. Bizim stratejik anlamda bu ürünlerle alakalı ilişkimizi bir kenara atamayız. Şu anda turizmde Rusya bütün ülkeleri geçti ve bu noktada bir numaralı ortağımız. Böyle bir konumdayken bizim kalkıp S-400’ü bırakıp tamamen Patriot’a yönelmemiz gibi bir şey olamaz. ‘Ama biz Partiot’u da alalım’ dedik. Ama S-400’ü de alacağız. Çünkü bizim çok yönlü bir savunma sistemini kurma anlayışımız var. Silahlı Kuvvetler olarak programımızı böyle belirledik. Yani elimizde o da olacak, o da olacak. Bu bizi daha güçlü kılar, düşmanımızı da muarızımızı da ürkütür, caydırır.
PUTİN MERT DAVRANDI: Bir parti kaldı sadece. En sıkı bağlayıcı husus şudur; bizim bu noktada Rusya ile stratejik bazı çalışmalarımız var. Rusya’dan yılda 20-25 milyar metreküp doğalgaz alıyoruz. Şimdi tabi yeni bir şey başlıyor. Avrupa bu hattan bizden doğalgaz çekecek. Putin orada da çok mert bir davranış yaptı. ‘Türkiye kime olur verirse biz de ona veririz’ diyor. Ayrıca geçiş için Türkiye’nin ayrı bir ücret alma şansı var. Bir taraftan Türk Akımı, öbür taraftan TANAP geliyor şimdi. Doğalgaz Avrupa’nın pek çok ülkesine giderken biz stratejik bir önem kazanıyoruz. Ben şimdi Patriot sebebiyle S-400’ü bırakamam ki.
‘Senatörleri benim ikna etmemi istedi’
Senatörlerin görüşmeye gelmesi teklifini Trump kendisi yaptı. Onları benim ikna etmemi ve dolayısıyla kendisi de rahatlamak istedi. Fakat işin enteresan yanı şu; ben dedim ki, ‘Başkan uygun bulursanız ben Kongre’ye hitap edeyim. Kongrede bunu bir konuşalım ki işin aslı nedir, bunu bizzat bizden duysunlar, görsünler. Böyle çok daha isabetli olur.’ Sayın Trump ‘Bu işi geniş bir basın toplantısı ile yapalım. Soru cevaplarla ulaşmak istediğimiz
yere ulaşırız. Şimdilik Senato’dan bir grubu alalım. Onlarla konuşmamızda fayda var’ dedi.
DERSİNİ ALDI: (Senatör Lindsay Graham) Ben kendisine gerekenleri söyledim. Bugün dersini aldı.
‘Düşman istemiyorum’
İsim vermeyeceğim bir tanesi dedi ki, ‘Rusya mı size düşman ABD mi?’ Yani bunlar bu şekilde siyasetçi. Böyle bir siyaset anlayışı olur mu? Ben de tabi burada sadece bir şey söyledim, ‘Ben düşman oluşturmak istemiyorum’ dedim. Amerika da Rusya da benim dostum olsun istiyorum. Bizim gayretlerimiz bunun için. Şu anda bir taraftan her şeyi kazan-kazan esasına göre bizim üzerimize bina edeceğini söyleyeceksin, bir taraftan da ‘o mu düşman ben mi düşman’ diye soracaksın. Böyle bir şey olamaz. Bu siyaset bitti artık.
‘Trump, videodan bayağı etkilendi’
(Trump’a izlettiği video) FETÖ’nün burada yaptıklarıyla ilgili ayrıntılı bir kitabı o senatörlere verdik. Döner dönmez senatörlerin tamamına bir set olarak bunların tamamını göndereceğiz ve büyükelçilik vasıtasıyla kendilerine dağıtacağız. Bu videoyu izledikten sonraki tavırlarında, bana göre en önemli hava Sayın Başkan’da oldu. O bayağı etkilendi. Diğerleri de zaten Abdi Şahin olayına farklı baktıkları için onu hala sahiplenmeye çalışıyorlar ve en önemlisi de olaya hala ‘Türkiye Kürtlere karşıymış’ gibi bakıyorlar. Olaya bir de buradan bakın. Kendilerine de söyledim; Bir gezin oraları (Güneydoğu). Kürtlere yönelik olumsuz bir yaklaşım var mı yerinde görün.
CIA BELGESİ: Tabii bu gizli bir belge. CIA, Ferhat Abdi Şahin’in nasıl bir terörist olduğunu belge ile bizim istihbarat teşkilatımıza gönderdi. Biz de ‘Buyurun, biz söylemiyoruz, CIA sizin istihbarat teşkilatınız, size onun evrakını veriyoruz’ dedik.
FETÖ ELEBAŞI: Beş senatöre ve kendisine bu konuyu izah ettim. Basın toplantısında da dünyanın gözü önünde söyledim. Ama şu an itibarıyla hala bizim beklediğimiz noktada değiller. Söylediklerinde elle tutulur bir şey yok. Biz yine bütün adli deliller ile dosyaları kendilerine verdik. Adalet bakanlıkları arasındaki görüşmeler devam ediyor, edecek. Yılmadan usanmadan takip edeceğiz.
‘Kılıçdaroğlu’na da haber vermek lazım’
(Mektubun iadesi) Tepkileri olmadı. Böyle bir teröristle ABD Başkanı’nın görüşme yapmasını yadırgıyorum. Bunu basın toplantısında söylediğime göre ikili toplantıda hayli hayli söyledim. ABD gibi bir ülkenin başkanı böyle bir teröristle nasıl görüşür? Biz bu şekilde uluslararası terörle mücadeleyi nasıl yürüteceğiz? Bir terörist önemli bir devletin başı ile görüşebiliyorsa ve arabuluculuk için böyle bir terörist teklif edilebiliyorsa bu işin suyu çıkmış demektir. Bu şekilde bir yere varmak mümkün değil. Yani terörü akladılar pakladılar. Tabii Kılıçdaroğlu’na da mektup iade edildi diye haber vermek lazım.
‘Suriyelileri vatandaş olarak alamaz mısınız?’
(Güvenli bölge) ‘Demografik yapıyı mı değiştiriyorsunuz?’ diyorlar. Demografik yapıyla ne ilgisi var? Orada oturanlar varsa biz zaten direkt kendi yerlerine taşırız. Derdimiz Türkiye’de olanları bir an önce kendi topraklarına kavuşturmak. Mesela Trump dedi ki ‘Bunları vatandaş olarak alamaz mısınız?’ Dedik ki ‘Biz zaten şu anda seçici olarak alıyoruz. Bunların içinde doktoru var, mühendisi var... Bunlar şehirlerde kendileri yerleşiyor. Biz bunları vatandaş yapıyoruz. Fakat bir de bunların dışında çok çok zor durumda olup, kötü şartlarda yaşayanlar var. Biz istiyoruz ki bunları da buralardan kurtaralım ve kendi topraklarında çok daha huzur içinde yaşama imkanı bulsunlar. Trump, ‘bu konuda ben Avrupa ülkelerine gerekli çağrıyı yaptım’ diyor. Kendisi ‘biz şu kadar veririz’ demedi ama ben zorlayacağım.
‘Utanç verici karar’
“Amerikan Temsilciler Meclisi’nin, Cumhuriyet Bayramımızda, 29 Ekim 2019 tarihinde aldığı sözde Ermeni soykırım kararı utanç verici bir karardır” diyen Erdoğan, Türkiye’nin bütün arşivlerini yerli ve yabancı tüm araştırmacılara, akademisyenlere açtığını hatırlatarak şöyle devam etti: “Ermenistan’a ‘Gelin ortak bir tarih komisyonu kuralım, içinde üçüncü taraflar da bulunsun’ dedik. Bu meselenin çözümüne ilişkin tüm iyi niyetimizi ve siyasi irademizi ortaya koyduk. ‘Bu iş tarihçilerindir, siyaset bilimcilerindir, arkeologlarındır’ dedik. Aksi takdirde atılan adımların hepsi siyasidir. Bu siyasi adımlar da kesinlikle bize geri adım attırmaz.”
“Şayet Amerikan tarafı gerçekten adaletli davranmak istiyorsa tarihçilerin karar vermesi gereken bir meselede siyasi tavır almaktan kaçınmalıdır” diyen Erdoğan, şöyle konuştu: “En azından bu hadisenin yaşandığı dönemin ardından ülkemize gelen bir Amerikan askeri heyetinin ortada iddialara konu bir durumun olmadığını gösteren raporuna itibar edilmelidir. Amerikan Senatosu, 1970’li ve 1980’li yıllarda çoğunluğu diplomat ve aile mensupları olmak üzere çok sayıda vatandaşımızı, büyükelçilerimizi şehit eden Ermeni terör örgütleri tarafından başlatılan kara propagandaya teslim olmamalıdır. Temsilciler Meclisi’nin düştüğü hataya basiretli davranarak Senato’nun düşmeyeceğine inanıyorum. Sizlerden bu konuda ülkemize destek olmanızı bekliyorum.”