27.05.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:
BAŞBAKAN'DAN BÜYÜKELÇİYE 'TÜRBAN' ELEŞTİRİSİ Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Almanya gezisinin ilk durağı "türban tartışması"na sahne oldu. Çift pasaportlu bir vatandaşın, "Çifte vatandaşlık hakkını kazandım, Almanya'da kimlik aldım, ama konsolosluğa gittiğimizde görevliler, 'Babaanneniz gibi bağlayacaksınız, şuradan da biraz saçınız gözükecek' diyor" sözleri üzerine Erdoğan, böyle bir uygulama olup olmadığını sordu. Berlin Büyükelçisi Mehmet Ali İrtemçelik'in bu konuda "yazılı talimat bulunduğu"nu söylemesi üzerine Erdoğan, "Böyle bir genelge varsa, nasıl yazılıp gönderilmişse, aynı şekilde iptali de gönderilir" dedi. Nuray Zeyrek adlı türbanlı vatandaş konsolosluktaki uygulamayı şikâyet edince Erdoğan salondakilere, "Böyle bir uygulama mı var elçilikte?" diye sordu. Vatandaşların "Evet, var, var" yanıtını vermeleri üzerine İrtemçelik, "Başbakan'ım, haliyle merkezden aldığımız talimatlar çerçevesinde görev yapıyoruz" dedi.Erdoğan'ın, "Ne talimatı bu, yazılı mı?" sorusuna "Yazılı" yanıtını veren İrtemçelik'e salondakiler tepki gösterdi. Erdoğan da bunun üzerine şunları söyledi: "Bakın ben sizlerle bu toplantıyı yaparken burada 'yuh muh' gibi şeyleri duymak üzücü. Bir defa büyükelçiliğe benim buradaki vatandaşım bu kıyafetiyle girer. Ben böyle bir genelge olduğunu zannetmiyorum. Büyükelçi'den bu genelgeyi bir göreceğim. Böyle bir uygulama söz konusu olamaz. Burada yaşayan vatandaşım rahatlıkla gelecek. Tabii ki orada gerekli ilgiyi görecektir. Yani sen vatandaşa 'Sen bu şekilde giyineceksin, bu şekilde giyinmeyeceksin' diye bunun ölçülerini şöyle şöyle belirlemek... Böyle şey olmaz."Söz alan İrtemçelik ise şunları söyledi:"Başbakan'ım, belki bir yanlış anlama oldu. Büyükelçiliğe ya da konsolosluğa giriş çıkışla ilgili bir konu değil. Gayet tabii hizmet alacak her vatandaşımız için kapılar ardına kadar açıktır. Yalnızca pasaportlarda kullanılacak fotoğraflarla ilgili bir genelge var. Zannediyorum şikâyet onunla ilgili. Zannediyorum ki bütün buradaki değerli vatandaşlarımız, yurtdışındaki temsilciliklerinin, nerede olursa olsun devletimizden aldıkları talimatlar çerçevesinde hareket etmelerini isterler. Her yerde başka türlü hareket etmemelerini arzu ederler. Biz de öyle yapıyoruz. Ben de Başbakan'ımıza gayet tabii emrettikleri genelgeyi sunacağım.""O genelgeyi göreceğim" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle noktaladı: "Birçok ağızdan, birçok şey çıkarsa çözüm bulmakta zorlanırız. Ben bu konuyla ilgili sorununuzu öğrendim. Bakacağız, ona göre de inşallah çözümünü buraya emredeceğiz. Böyle bir şeyin olması bir defa mümkün değil. Az önce yaşanan olayın yaşanmasını istemezdim. Bunun farklı şekilde bize ulaşması mümkündü ama maalesef böyle bir olay oldu. Gönlünü kırdıklarım varsa kusura bakmasın, kendilerinden özür diliyorum." Türbanlı kadının şikâyeti Bu arada, başkonsolosluk yetkilileri genelgeyle ilgili olarak açıklama yaptı. Vatandaşların kıyafetleri nedeniyle konsolosluğa alınmaması gibi bir uygulamanın olmadığını belirten yetkililer, "Sadece pasaport gibi fotoğraflı işlemlerde, vatandaşlarımızın hangi ölçülerin arandığını belirleyen yönergeye uymaları istenir?" dedi. Türkiye'deki yönergeye benzerlik gösteren Alman Pasaport Yasası'nda da vesikalık fotoğraflarda başörtüsüne izin verilmediği, ancak "dini gerekçeler" gibi istisnai durumlarda kabul edilebileceği belirtiliyor. 'Fotoğrafta sınır var' Berlin Türk Şehitlik Camii çıkışında dün soruları yanıtlayan Erdoğan, genelgeyi gördüğünü ve sorunun uygulamada olabileceğıini savundu. "Genelgeyi gördünüz mü?" sorusuna, "Gördüm, mâni bir hal yok" yanıtını veren Erdoğan, "İptal edilmesi için bir şey yapacak mısınız?" sorusu üzerine de şöyle dedi: "Mâni yok. Uygulamada yanlışlık olabilir ama şu anda o genelgede bir engel söz konusu değil." Sorun uygulamadaymış Erdoğan'ın bilmediği genelge Berlin'de gerginlik yaratan ve Berlin Büyükelçisi Mehmet Ali İrtemçelik'i doğrulayan genelge, İçişleri Bakanlığı'nca 1984'te hazırlanarak valiliklere gönderildi. Erdoğan'ın katıldığı toplantıda yaşanan tartışma üzerine İçişleri Bakanlığı kendi arşivinde bir inceleme yaptı. Erdoğan'ın, "Genelgeyi değiştiririz" sözlerinin ardından, Başbakanlık Kanun ve Kararlar Genel Müdürlüğü de İçişleri Bakanlığı ile temasa geçti. Pasaportlara yapıştırılacak fotoğrafların standardının daha önceki düzenlemeler revize edilerek 24 Temmuz 1984 tarihli genelgeyle belirlendiği anlaşıldı. Dönemin İçişleri Bakanlığı Müsteşar Vekili İsmail Tülek'in imzasını taşıyan ve valiliklere gönderilen genelgede şunlar kaydedildi: Pasaportlara yapıştırılacak fotoğraflar yeni ve cepheden çekilmiş, şapkasız ve güneş gözlüksüz olacaktır.Kadın vatandaşlarımızın çehresinin tam olarak görülmesine mâni olmayacak şekilde başın saç diplerinden itibaren bir örtüyle bağlanmış olarak çekilmiş fotoğraflarının kabul edilmesi gerekmektedir.Sahibine benzemeyen, eskiden çekilmiş çarşaflı, peçeli, yaşmaklı, yüz hatları tanınmayacak şekilde saç ve sakalları birbirine karışmış alamünit (renkler soluk ve birbirine karışmış) fotoğraflar kabul edilmeyecektir. Ancak 2000 yılında başkonsoloslar toplantısında fotoğraflarla ilgili bir ilke kararı aldı. Bu ilke kararı, Dışişleri Bakanlığı'nca 3 Mart 2000'de İçişleri Bakanlığı'na gönderildi. Fotoğraf standardı şöyle belirlendi: Erkeklerde baş açık, tarikat veya dini görüş simgesi tarzında sakalı olmayan,Kadınlarda baş kapatılacaksa, saç diplerinden itibaren ve bütün çehre görünecek şekilde renkli veya siyah-beyaz fotoğraflar kabul edilecek. İçişleri Bakanılığı da Mart 2000'de dış temsilciliklere kullanılacak fotoğrafların örneğini gönderdi. Dışişleri'nin toplantısı