29.06.2022 - 12:11 | Son Güncellenme:
Nursima ÖZONUR- Burak CAN/ KIRIKKALE (DHA)
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, Kırıkkale Üniversitesi'nin '2021-2022 Akademik Yılı Mezuniyet Töreni'ne katıldı. Kastamonu ve Bartın başta olmak üzere Batı Karadeniz'de yaşanan sel felaketinden etkilenenlere 'geçmiş olsun' dileklerini ileten Oktay, yaraların hızla sarılacağını söyledi. Oktay, tarihin ilk üniversitelerine ev sahipliği yapmış coğrafyada, geçmişten bugüne ilmin peşinden giden medeniyetin temsilcileri olduklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Keyruvan Üniversitesi'nden İznik Medresesi'ne, çağın ötesinde bilim merkezleriyle hakikatin aydınlığı ecdadımız tarafından dünyaya yayılmıştır. Küresel rekabetin oldukça çetin hale geldiği günümüzde; geçmişten, kültür ve bilgi mirasımızdan kopuk olmamız mümkün değildir. Asırlara sığmayan düşünür İbn Haldun'a göre, eğitim; kültür ve medeniyet değerlerinden kopuk düşünülemez. Geçmişin kıymetinin farkında olarak, nesillerimizi bu bilinçle ve alt yapıyla yetiştirmek durumundayız. Eğitim ve yükseköğretim vizyonumuz da bu yaklaşımla şekillenmektedir. Üniversiteleri ülkemizin dört bir yanında yaygınlaştırırken, yükseköğretimde ihtisaslaşma ve güçlü akademik performansa özellikle önem veriyoruz. İstihdam odaklı program seçimi, akademik üretkenlik hedefleri, üniversite-sanayi iş birliğinde yeni modeller, teknoparklar ve dijital imkanlarla yükseköğretim sistemimizde hep daha iyiyi hedefliyoruz."
'KIRIKKALE, ANADOLU İRFANININ MERKEZİ'
Yükseköğretim kurumlarının; bulundukları şehrin, bölgenin ve ülkenin ihtiyacına göre farklı alanlarda gelişen, bölgesel kalkınmaya katkı sunan yapıya sahip olduğunu kaydeden Oktay, "Kırıkkale Üniversitesi de 30 yıldır Kırıkkale'yle markalaşmış, hem bulunduğu bölgeye hem de çevre illere değer katan bir seviyeye ulaşmıştır. Böylece Kırıkkale, Anadolu irfanının merkezlerinden biri olma misyonunu devam ettirmektedir. 1071 Malazgirt Zaferi'nden bu yana Türklere yurt olmuş Kırıkkale'ye Kızılırmak boyunca dolaşan nice erenler uğramıştır. Evliya Çelebi'nin de bir ilim merkezi olarak anlattığı Kırıkkale'de, işte o irfan pınarları; bugün sizlerin ellerinden, kaleminden akmaktadır. Diplomalarınızı elinize alıp, kariyer hayatına adım attığınız andan itibaren de sizlerle birlikte ülkemizin dört bir yanına yayılacaktır" diye konuştu.
'HAYAL EDİN, İNANIN VE ASLA VAZGEÇMEYİN'
Üniversiteden mezun olup, hayata atılacak gençlere tavsiyelerde bulunan Oktay, şunları söyledi:
"Yeter ki hayal edin, inanın ve asla vazgeçmeyin. Altını çizerek, özellikle vurgulamak isterim ki başarıyla başarısızlık arasındaki mesafe; potansiyelinizi ortaya çıkarabildiğiniz kadardır. Bugüne kadar aldığınız eğitim ve kendinize kattıklarınızla bilgi ve birikim oluşturdunuz. Şimdi, potansiyelinizi hayata geçirerek bu bilgi-birikime tecrübeler ekleme zamanıdır. Potansiyel dediğimiz şey aslında; iradeniz, tutkunuz, kararlılığınız ve başarma azminizdir. Azimle hareket etmedikçe bahaneler bulmak kolaydır; yorgunluk, vakitsizlik, imkansızlık. Ülkemizin elde ettiği büyük başarılar, böyle kararlılıkla çalışan kahramanların omuzlarında yükselmektedir. Türkiye'nin otomobili TOGG, yerli ve milli uydumuz Türksat 6A, mühimmatıyla birlikte üretilen SİHA'lar, yeni nesil savaş uçağımız ve insansız denizaltımız; sondaj çalışmalarımız ve Filyos Doğal Gaz İşleme Tesisi'mizde sizler gibi yetişmiş gençlerin emeği, imzası var. Unicorn seviyesine ulaşan 6 girişimi hayata geçirenler, milli uzay programımızı uygulayanlar ve Turkovac aşısını üretenler de sizlerin arasından çıktı. Tümünde inanmışlığı, ülkemiz-milletimiz için hayırlı işler yapma azmini, iradesini görebilirsiniz."
'TERÖRLE MÜCADELEDE İŞ BİRLİĞİNE DAİMA AÇIK OLDUK'
Akademisyenlerden özellikle yeni teknolojilerin geliştirilmesi, Ar-Ge çalışmaları ile bilişim ve tasarıma odaklanmalarını isteyen Oktay, şunları kaydetti:
"Savunma sanayine ev sahipliği yapan ve başkente komşu olan bir şehrimizin üniversitesine yakışan; teknoloji üretimini artırmak olacaktır. Ülkemizin savunma sanayi alanında yakaladığı teknik beceri ve dinamizmi; otomotiv mühendisliğine, ilaç endüstrisine ve siber güvenlik gibi bilişim alanlarına da yaygınlaştırmayı hep birlikte hedeflemeliyiz. Savunma sanayinde, yerli ve milli teknolojilerdeki gelişmeler; terörle mücadelede sağladığımız başarıların anahtarı olmuştur. Yurt içinde ve yurt dışında gerçekleştirdiğimiz operasyonlarla bölücü terör örgütünü kıpırdayamaz hale getirdik. Terörün tüm ülkeler için tehdit oluşturduğunu her zaman ifade ettik ve terörle mücadelede iş birliğine daima açık olduk. NATO müttefiklerimizin, terörü, teröristi ayırmadan; bir müttefike yönelik tehdidin aslında NATO'nun geneline tehdit anlamına geldiğini kabullenmeleri önemlidir. Bu açıdan Sayın Cumhurbaşkanı'mız liderliğinde dün İsveç ve Finlandiya ile varılan mutabakat, terörle mücadelede konusunda tüm ülkelere örnek olacak bir iş birliği adımıdır. Terörle mücadelemizi sahada ve masada kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz."
OKTAY, TÜRKİYE EKONOMİ ŞURASI'NA KATILDI
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nde (TOBB) düzenlenen 'Türkiye Ekonomi Şurası'na katıldı. Programda Oktay ile birlikte Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da yer aldı. Burada konuşan Oktay, şuranın; uzun yıllardır ekonominin nabzının ölçüldüğü ve gerektiğinde en cesur tedbirlerin alındığı bir platform haline geldiğini belirterek, "Türkiye, Covid-19 salgını gibi zorlu bir dönemde güçlü kalmayı başaran, hatta gücünü artıran az sayıda ülkeden biri olmuştur. Toplum sağlığını korumak için her türlü tedbiri alırken; milletimizin aşını, işini, sermayesini korumasını sağlamak için tüm imkanlarımızı seferber ettik. Bunu da en iyi TOBB ailesi, ekonominin kalbindeki babayiğitler; sizler bilirsiniz. Salgının ardından bu kez de Rusya-Ukrayna savaşıyla, enerji ve tarım ürünleri başta olmak üzere küresel emtia fiyatlarında dengesiz artışlara maruz kaldık. Bu artışlar tüm dünyada yakın zamanda görülmemiş ölçüde fiyat dalgalanmalarına, enflasyona ve stok eğilimlerine yol açıyor. Türkiye olarak; bu durumun sürdürülebilir olmadığını krizin en başından beri vurguluyor, çatışmanın çözümü için Cumhurbaşkanı'mız liderliğinde öncü rol üstleniyoruz" dedi.
'REFAH DÜZEYİNDE OLUMSUZ BİR YÖNELİME MÜSAADE ETMİYORUZ'
Müzakerelere verdikleri desteğin yanı sıra Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden ihracı için Birleşmiş Milletler ile birlikte müşterek gayret içerisinde olduklarını vurgulayan Oktay, "Büyük ekonomiler dediğimiz ülkeler bugün, 'Başlattığınız girişimlerin nasıl parçası olabiliriz' diye bize gelmekteler. Bu seviyeye kolay gelmedik. Türkiye ekonomisini yüksek faiz, yüksek enflasyon kısır döngüsünden kurtarıp yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla büyüme rotasına sokmanın gayreti içindeyiz. İnsanlarımızın günlük hayatlarını olumsuz yönde etkileyen hayat pahalılığının önüne geçecek tedbirleri alıyoruz. Aynı zamanda her kesimin gelirlerini yükselterek, refah düzeyinde olumsuz bir yönelime müsaade etmiyoruz. Ekonomi Koordinasyon Kurulu çalışmalarımız kapsamında bu doğrultuda tüm ilgili kurumlarımızla eşgüdüm içinde çalışıyoruz. 20 yıldır nasıl özel sektörümüzle omuz omuza ilerlediysek; Cumhuriyetin 100'üncü yılına da aynı yaklaşımla, iş dünyamızla birlikte ilerleyeceğiz" diye konuştu.
'ENERJİ VE ALTIN HARİÇ FAZLA VEREN BİR CARİ DENGEMİZ VAR'
Oktay, Türkiye ekonomisinin 2021 yılında yüzde 11 ile son 10 yılın en güçlü büyüme hızına ulaştığını, G20 ve OECD ülkeleri içerisinde de en hızlı büyüyen ülkelerden birisi olduğunu işaret ederek, şöyle konuştu:
"Bu dönemdeki büyümemize ihracatın güçlü bir katkı sunduğunu gördük ve genel olarak da iç talep ile net dış talep bileşenleri ile dengeli bir büyüme görünümü sergiledik. Ekonomimiz, 2022 yılının ilk çeyreğinde de güçlü ve dengeli büyüme eğilimini sürdürerek yüzde 7,3 büyüme oranına ulaştı. Sonuna yaklaştığımız ikinci çeyreğe ilişkin öncü göstergeler, ekonomik büyüme eğiliminin bu çeyrekte de sürdüğüne işaret etmektedir. Yatırım iştahının iyi seviyelerde olduğunu görüyoruz. Makine ve teçhizat yatırımları ilk çeyrek itibarıyla, 10 çeyrek dönemdir kesintisiz büyümeye devam etti. Yabancı turist sayısı bu yılın ocak-mayıs döneminde salgın öncesi dönemdeki seviyeleri yakalamıştır. 2021 yılında 225 milyar dolar ile tarihin en yüksek seviyesine ulaşan ihracatımız, 2022 yılının mayıs ayı itibarıyla yıllıklandırılmış bazda 242,6 milyar dolarla rekor kırmaya devam etti. Yıl sonu itibarıyla de 250 milyar doları aşmış olacağız. 2022 yılı nisan ayında yıllıklandırılmış cari işlemler dengesi 25,7 milyar dolar açık verirken, enerji hariç cari denge 35,2 milyar dolar fazla vermiştir. Bugün enerji ve altın hariç tutulduğunda fazla veren bir cari dengemiz var. Ekonomimize ilişkin pozitif gelişmelerin yanında, karşı karşıya bulunduğumuz hiçbir sorunu yadsımıyoruz, sorun alanlarını görmezden gelmiyoruz. Tüm platformlarda alternatif önerileri tartışıyoruz ve çeşitli tedbirleri hayata geçirmeye dönük adımlar atıyoruz. Bu ayın ilk haftasından itibaren bir tedbirler setini uygulamaya geçirdik. Finansal istikrarın güçlendirilmesine ve enflasyonla mücadeleye yönelik aldığımız tedbirlerle; Türk lirası tasarrufların özendirilmesini, kredilerin daha üretken alanlara yönlendirilmesini ve yatırım ortamının iyileştirilmesini amaçlıyoruz. Açıkladığımız tedbirler seti kapsamında; yabancılara tahsisli swap imkanı gibi konu başlıklarına ilişkin ayrıntıları da gerekli altyapı çalışmalarının tamamlanmasının ardından yakın zaman içerisinde duyuracağız."
'İHRACATIN İTHALATA BAĞIMLILIĞINI AZALTACAK FİKİRLERİ DESTEKLİYORUZ'
Salgın döneminde tedarik zincirinde yaşanan kırılmayı fırsata çevirerek özel sektörü, Türkiye'yi üretim ve lojistik üssü haline getirmesi yönünde desteklediklerini ifade eden Oktay, şöyle dedi:
"Her zorlu dönem içerisinde fırsatlar barındırır. Günümüzde yaşanan gıda ve enerji arzı sorunları ve emtia fiyatlarındaki yükseliş de iş dünyamıza yeni girişimlerin kapısını aralıyor. Halihazırda ithal edilen ara malı ürün gruplarının yerli ve milli imkanlarla üretilmesi, yatırımcılara fırsatlar sunmaktadır. Endüstriyel ara mallarının yerli üretimi, cari açıksız sağlıklı büyüme için elzemdir. Bu bilinçle ihracatın ithalata bağımlılığını azaltacak fikir, faaliyet, proje ve yatırımları, ilk adımdan ticarileşme safhasına kadar destekliyoruz. Ara malı ürün gruplarının yerlileştirilmesinde birbirleriyle ilgili sektörlerin ve firmaların stratejik iş birliği son derece önemlidir. Her biriniz yerlileşmenin avantajlarını görerek zorlukları fırsata çevirecek potansiyele sahipsiniz. Sizleri ara malında yerlileştirme ve millileştirme hamlesine destek vermeye; üretimde yerli girdinin öncüleri olmaya davet ediyorum. Bununla birlikte Rusya-Ukrayna krizi tarımsal üretim ve gıda arz güvenliğinin kırılganlığını ortaya koymuştur. Bu da sizlere bir başka fırsat penceresi açmaktadır. Yurt dışında, diğer ülkelerde ülkemize tahsis edilecek alanlarda gerçekleşecek tarımsal üretimde de yer almanızı özellikle bekliyoruz. İş dünyamızın, atlattığımız tüm badirelerde ortaya çıkan esneklik ve dinamizmine güveniyor; girişimlerinizde tüm desteğimizin sizlerle olduğunu bir kez daha yineliyorum."