SiyasetMüsteşar yardımcısı Bakan'ı suçladı: Bakan emir verdi

Müsteşar yardımcısı Bakan'ı suçladı: Bakan emir verdi

17.05.2008 - 15:35 | Son Güncellenme:

.

Müsteşar yardımcısı Bakanı suçladı: Bakan emir verdi

"Mavi Hat" davasının sanıklarından eski BOTAŞ Yönetim Kurulu Üyesi ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
Müsteşar Yardımcısı Bekir Aksoy, "Çorum 1 ihalesinin fiyat teklifinin alınacağı gün Sayın Bakan yanına çağırdı, ’kendisine istihbarat geldiğini, anlaşma olduğunu’ söyledi. ’İhaleyi iptal yetkinizi kullanın’ dedi. Sonradan Sayın Bakanın söylediğinin doğru olduğunu anladım" dedi. BOTAŞ’taki "yolsuzluk" iddiaları üzerine, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bünyesinde başlatılan "Mavi Hat Operasyonu" kapsamında 71 sanık hakkında açılan davanın görülmesine verilen aranın ardından Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi.
Duruşmaya tutuklu sanıklar İbrahim Selçuk, Mustafa Şağban, Servet Üst, Rubil Gökdemir, Eyüp Fatih Erarslan, Ahmet Karademir, Bekir Aksoy, Kerim Taşkıran, İsa Yerdelen, Rıza Çiftçi, Mehmet Sezgin, Ömer Korkmaz, Abdullah Gündüz, Mehmet Rıdvan Öz, Ethem Tozlu, Ekber Topal, Özgür Haşemoğlu, Mehmet Bulut, Seydi Çevik, Melih Zaim, Lokman Usta, Cemal Yazıcı, Vahap Alaca, Ali Karaer, Bülent Şahhüseyinoğlu, Hasan Turgay Günay, Rahmi Ülgen GÜven, Selahittin Hacıömeroğlu, Merdan Hürmeydan, Gökhan Osman Bildacı, Celal Aslan ve Muhammed Hüseyin Ayaydın ile avukatları katıldı.
Duruşmada savunmasını yapan Aksoy, davaya konu ihalelerde daima kamu yararı doğrultusunda hareket ettiğini söyledi. İhalelerle ilgili kararların, Yönetim Kurulu’nca oybirliği ile alındığını ifade eden Aksoy, hakkındaki suçlamaları reddetti.

Haberin Devamı

-"SAYIN BAKAN BENİ ÇAĞIRDI"- Söz konusu ihalelerle ilgili tek tek açıklamalar yapan Aksoy, "Çorum 1" olarak adlandırılan ve Çorum’a kompresör istasyonu kurulmasına ilişkin ihalenin iptali ile ilgili olarak şunları kaydetti: "Burada, Sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ile gizli konuşmamızı açıklamak zorundayım. Nisan 2006’da, ihalenin fiyat teklifinin alınacağı
gün Sayın Bakan beni telefonla arayarak, yanına çağırdı, ’kendisine istihbarat geldiğini, anlaşma olduğunu’ söyledi. Bana ’Git Rıza’yı (eski BOTAŞ Genel Müdür Vekili Rıza Çiftçi) bul, ama telefonda konuşma. İhaleyi iptal yetkinizi kullanın’ dedi. Rıza Çiftçi’yi Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunda buldum. Bakan’ın talimatını yerine getirmediğim
takdirde, görevimi ihmal etmiş olurdum. Sonradan Sayın Bakan’ın söylediğinin doğru olduğunu anladım."
Aksoy, bir avukatın "Çorum 2 ihalesi konusunda da Bakan’ın bir istihbaratı oldu mu?" şeklindeki sorusunu yanıtlarken ise şunları söyledi:
"Sayın Bakan, tam hatırlayamadığım bir tarihte beni yanına çağırdı, Teknoses firmasının teklifini gösterdi. Teklifin ekinde Siemens firmasının makine teçhizatıyla ilgili teklif vardı. Bana, ’Bu teklifi kabul eder misiniz?’ diye sordu. Projeye aykırı olduğunu ve mümkün olmadığını söyleyerek, teklifi reddettim."
"İddianamede, kendisine yüklenen iddiaları destekleyici tek bir delil bulunmadığını" ileri süren Aksoy, 2. el aldığı Ford Focus otomobilin dahi iddianamede "rüşvet karinesi" olarak gösterildiğini söyledi. Davanın kendisini rencide ettiğini ifade eden Aksoy, beraatını ve tahliyesini istedi.

Haberin Devamı

-ESKİ BOTAŞ GENEL MÜDÜR VEKİLİ ÇİFTÇİ-
Eski BOTAŞ Genel Müdür Vekili Rıza Çiftçi ise iddianamenin "çelişkilerle" dolu olduğunu öne sürdü.
Suç örgütü kurmadığını, böyle bir örgüte yardım etmediğini, hiç kimseye ihalelerle ilgili bilgi vermediğini, ihalelere fesat karıştırmadığını ve kara para aklamadığını anlatan Çiftçi, yetersiz bir firmanın ihaleye çağrılmasının söz konusu olmadığını söyledi. BOTAŞ Genel Müdür Vekilliğinden Genel Müdür Yardımcılığı görevine, kendi isteğiyle geçtiğini kaydeden Çiftçi, "Örgüt kurucusu olsaydım, daha etkili bir görev olan genel müdür vekilliğinden kendi isteğimle
ayrılmazdım" ifadesini kullandı.

Haberin Devamı

-DİĞER SANIKLAR-
Sanıklardan eski RTÜK Uzmanı Seydi Çevik ise dava dosyasında yer alan telefon tapelerinin özensizce yorumlanarak, aleyhine delil olarak gösterildiğini iddia etti. İddianamede adeta "bir suç makinesi" gibi gösterildiğini savunan Çevik, "İnsan kendi düğününde suç örgütü mü kurar, ihale mi konuşur" dedi.
Çevik, bir ihalenin şartname taslağını sanıklardan İbrahim Selçuk ile Cemal Yazıcı’ya verdiğinin öne sürüldüğünü hatırlatarak, aynı ihalenin basın-yayın araçları vasıtasıyla kamuoyuna duyurulduğunu kaydetti. Çevik, "500 dolara, bin dolara ihale şartnamesinin aslını almak varken, niçin benden taslağını alsınlar" diye sordu.
Sık sık şans oyunları oynayan eşine telefonda, "saçma bir şaka" olarak, "İsviçre’ye hala kaçmıyor musun?" diye sorduğunu anlatan Çevik, "Sadece bu telefon görüşmesi üzerine eşim hakkında, ’örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek’ suçlamasıyla dava açıldı" diye konuştu.
Sanıklar Ahmet Karademir ve Mustafa Şağban da haklarındaki suçlamaları reddetti.
Mahkeme Heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.

Yazarlar