08.01.2022 - 16:59 | Son Güncellenme:
Didem Özel Tümer / milliyet.com.tr
Didem Özel Tümer / milliyet.com.tr Milli Savunma Bakanı Akar, basın yayın kuruluşlarının Ankara Temsilcileriyle bir araya gelerek 2021 yılını değerlendirdi.
Akar'ın mesajlarında özellikle Yunanistan ile Ege, Akdeniz ve Kıbrıs konusunda yaşanan anlaşmazlıklar konusundaki mesajlar öne çıktı. Geçen yıl Yunan makamlarının Türkiye'nin dibindeki adalara toplam 90 üst düzey ziyaret yaptığını belirten Akar, Yunanistan'ın savunma bütçesini sürekli artırması için de "Normal savunma için çok fazla, Türkiye için çok az bunlar" değerlendirmesini yaptı. Akar'ın değerlendirmelerinde şunlar özetle öne çıktı:
'AFRA TAFRAYI SEVİYORLAR'
"Yunanlı komşularımız, siyasiler, askerler afra tafrayı seviyorlar. Bana haftada üç beş davetiye geliyor. Bunların basınla paylaşımı söz konusu değil. Ya temsilci gönderiyoruz ya gidiyoruz. Adam 'Katar’a gideceğim, beni çağırdılar' diye tweet atıyor. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı gelmeden, Yunanistan Dışişleri Bakanlığı tweet bombardımanı başlattı"
'İZİN Mİ İSTENECEK?'
Bakan Akar Yunanistan'dan Casus Belli'nin iptali yönünde gelen çağrılar konusunda ise sözlerini şöyle sürdürdü: "Casus belli milli güvenlik konusudur. Karasuları 3 km. olduğunda kalan sular, 6 km. olduğunda kalan sular, 12 km olduğunda kalan uluslararası sular. 780 bin kilometre kare toprağı olan, 84 milyon nüfusu olan bir ülke Ege'de uluslararası sulara çıkmak için adeta Yunanistan'dan izin isteyecek. Hangi akıl, hangi fikir, hangi düşünce?"
'OTUR OTURDUĞUN YERDE'
"Buna bakıldığı zaman üçüncü ülkeler konuşuyor. Diyorum gel arkadaş buraya, bu testi yapıyorum. Burası Yunanistan, burası Türkiye.. Peki şu Türkiye olan yere kendi ülkenin ismini yaz bakalım. Burası senin ülken, sen ne düşünürsün o zaman. Statüko bu. Buna şükret, otur oturduğun yerde. Bundan sonra 12 mile çıkarırsanız biz uluslararası sulara çıkarken bunlardan izin isteyeceğiz. 6 mili yapmışsın, öyle veya böyle. Tamam otur oturduğun yerde. Bizim söylediğimiz bu. Barış olsun, huzur olsun. İki taraf da zenginliklerden istifade etsin. Bunu söylemek herhangi bir zafiyet değil. Hakkımızı korurken de tehdit değil. Bunun bilinmesini istiyoruz"
'ZAMANIDIR DİYE HESAP YAPMASINLAR'
"Sakın bir hataya düşmesinler. Bunlar şimdi sıkışık durumdalar, şudur budur. 12 milin zamanıdır gibi bir hesap yapmasınlar. Çünkü yanlış hesabı başkaları da yaptı. 15 Temmuz'dan sonra 'tamam artık hiç bir şey yapamaz' dediler, 15 gün 1 ay sonra Fırat Kalkanı Harekatı icra edildi. Dolayısıyla bizi test etmesinler. Böyle bir maceraya girişmesinler. 9 Eylül tarihinde 9 Eylül Üniversitesi'nde yapılan sempozyumu bir okusunlar"
'PAKİSTAN 'DOĞRU DEĞİL' DEDİ'
Bakan Akar; ABD yaptırımı nedeniyle Pakistan'ın Atak helikopterini alamadığı, Çin ile görüşmelere başladığı iddiası üzerine ise şöyle konuştu: "Bizim resmi makamlarla yaptığımız görüşmelere göre bunun kesinlikle gerçek olmadığını söylediler. Daha sonra da Pakistan yetkilileri açıklama yaptı 'böyle birşey söz konusu değil' diye. Haberin gerçeği yansıtmadığını ifade ettiler"
'KAZAKİSTAN'IN YANINDAYIZ'
Kazakistan'da yaşanan son gelişmelere dair değerlendirmelerde bulunan Akar; "Kazakistan bizim dostumuz. Askeri eğitim işbirliği dahil çok yakın ilişkilerimiz var. Son gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Kazakistan bizim önemli bir müttefikimiz, dost bir ülke. Bir an önce Kazakistan'a barış ve huzurun gelmesi, nizamın hakim olması bizim inancımız. Kazakistan'daki kardeşlerimiz kendi imkan ve kabiliyetleri ile oradaki sorunları aşacaktır. Biz her zaman olduğu gibi yanlarındayız. Sayın cumhurbaşkanımız her türlü bilgi ve tecrübe paylaşmına hazırız şeklinde beyanatta bulundu. Bu bizim için talimattır. Dolayısıyla herhangi bir şekilde herhangi bir ihtiyaçları olduğunda, talimat verildiğinde Kazak kardeşlerimize her türlü yardımı yapmaya hazır olduğumuzu ifade edebiliriz" dedi.
'AFGANİSTAN'DA ADI KONULACAK'
Kabil Havaalanı'nın işletilmesi konusunda Katar ile müşterek çalışıldığını ve önümüzdeki süreçte mutabakat metni ortaya çıkacağını ifade Akar; "Afganistan'daki Kabil Havaalanının ve bunun dışında 4 havaalanının daha işletilmesi, teknik yardım konusunda Katar ile birlikte müşterek çalışma suretiyle ilişkimizi sürdürüyoruz. Arkadaşlarımız orada faaliyetlerini sürdürüyorlar. Önümüzdeki dönemde bunun adı konulacak. Mutabakat muhtırası imzalandıktan sonra çalışmalarımız devam edecek" şeklinde konuştu.
'F 35 ve F 16 KONULARI'
F 16'ların modernizasyonu için çalışmaların devam ettiğini ifade eden Akar, "F-35’lerle ilgili pozisyonumuzu ABD’lilerle yapılan toplantıda ortaya koyduk" dedi. Bakan Akar; "Yapılan toplantılarda, ABD Savunma Bakanlığı personeli buna olumlu baktığını söyledi ama bunun Kongre'den geçmesi lazım. Süreç başlatıldı, takip ediyoruz. Aynı zamanda elimizdeki F 16'ların bir kısmının modernizasyonu için taleplerimizi yine Amerikan makamlarına ilettik. Teknik bir çalışma. Heyetler gidiyor, geliyor. Önümüzdeki günlerde bu çalışmalar devam edecek. (F 35'ler) Bizim ona ödediğimiz paralar var, bize tahsis edilmiş uçaklar var. bunların akıbeti ne olacak görüşelim dedik geldiler. Arkadaşlarımız ekim sonunda bu görüşmeyi yaptılar. Belirli çerçeveler çizildi, belirli konular görüşüldü. Biz pozisyonumuzu açıkça ortaya koyduk. Önümüzdeki günlerde, bu ay veya gelecek ay da ABD'de bunun devamı niteliğinde ikinci bir toplantı yapılacak. O toplantı hazırlığı devam ediyor" ifadelerini kullandı.
'TSK'NIN ZAYIFLATILMASI NATO'YU ZAYIFLATIR'
Türkiye'ye karşı bazı dost ve müttefik ülkelerde, açık - kapalı, bir yedek parça, bir sistem, bir malzeme, bir silah, bir mühimmat almakta, vermekte gecikmeler var. Adı ambargo denilmiyor ama gecikmeler var. Biz bunu muhataplarımıza hatırlatıyoruz ve şunu söylüyoruz; TSK'nın zafiyeti, TSK'nın bu şekilde zayıflatılması, istediklerini alamamaktan dolayı, aynı zamanda NATO'nun zayıflatılması demek. Biz hazır kuvvet olarak 2021 yılında NATO'nun nöbetini tuttuk. NATO'ya karşı 70 yıldır sorumluluklarımızı eksiksiz yerine getirmiş bir orduyuz, ülkeyiz. Hal böyleyken siz NATO'da müttefikiz diyorsunuz, ama diğer taraftan da ihtiyaçlarımızı parası mukabilinde vermiyorsunuz. Böyle bir sıkıntılı durum var. Bunu da muhataplarımıza dile getirmeye devam ediyoruz.
TERÖRLE MÜCADALE
Terörle mücadelede, yeni bir güvenlik konseptinden bahsedilebileceğini dile getiren Akar, "Bu da teröristlerin ülkemize gelip herhangi bir şekilde eylemde bulunmaları değil. Onların gelmesini engelleyecek şekilde, kaynağında teröristleri kaynağında etkisiz hale getirmek, amacımız bu." değerlendirmesini yaptı. Tek amaçlarının teröristler olduğunu tekrarlayan Akar, şöyle devam etti:
"Teröristler neredeyse, hedefimiz orası. Bu konudaki amacımız da taarruzi bir anlayışla bunu yaparken, sınırlarımızı ve vatandaşlarımızın güvenliğini sağlamak. Bunun dışında hiçbir amacımız yok. Bu yaptıklarımızın hepsi meşru müdafaa kapsamında ilgili arkadaşlarımızla karşılıklı görüşerek yapılan icraatlardır. Komşularımızın özellikle, Suriye ve Irak başta olmak üzere hiçbir komşumuzun, sınırında, toprağında, hakkında hiçbir egemenliğinde gözümüzün olmadığını böyle bir niyetimizin olmadığını da herkesin bilmesi lazım. Biz komşularımızın toprak bütünlüğüne son derece saygılı davranıyoruz. Çok istismar edilen bir konu da bizim gerçekten din, dil, ırk, mezhep ayrımı yapmamız asla söz konusu değil. Türkiye Cumhuriyeti Devletinde böyle bir şey yok. Bizim asker olarak yaptığımız bu operasyonlarda da tek hedefimiz teröristler bunun altını tekrar tekrar çiziyorum. Bunun dışında bizim hiçbir şekilde başka bir tarafa yönelmemiz söz konusu değil, böyle bir icraat asla söz konusu değil. Türkler, Kürtler, Araplar bizim kendi nüfusumuzda 84 milyon kardeştir ve bunun da en somut örneği şehitliklerdir. Şehitlikleri inceleyin orada bütün coğrafyadan Türk, Kürt, Arap karışık bir şekilde kardeşler yan yanı yatıyorlar. Bu da kardeşliğimizin en açık göstergesidir."
BEDELLİ ASKERLİK ÜCRETİ NE KADAR?
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, bedelli askerlik ücretini 55 bin 194 lira olarak açıkladı.
"TSK ENVANTERİNDE KİMYASAL SİLAH YOK'
Akar, TSK'nın yurt dışındaki operasyonları sırasında sivil hedefler başta olmak üzere, tarihi ve kültürel yerler konusunda aşırı hassas davrandığına değindi. Hulusi Akar, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin envanterine kimyasal silah olmadığını da tekrar tekrar vurguladı.
TSK'nin başta FETÖ olmak üzere, PKK-PYD, DEAŞ bunlara karşı mücadelesini sürdürdüğünü belirtirken, en son teröristin etkisiz hale getirilinceye kadar mücadelenin devam edeceğini bildirdi.
Mehmetçiğin yüksek bir moralle, kar kış demeden bu faaliyetlerini sürdürdüğüne değinen Akar, "Suriye'nin kuzeyi dahil, 24 Temmuz 2015’ten bugüne kadar 33 bin 275 terörist bugün itibariyle etkisiz hale getirilmiş bulunuyor. 1 Ocak 2021’den itibaren de bir yılda ise 2 bin 795 terörist etkisiz hale getirildi." bilgisini paylaştı.
Bunları yaparken 84 büyük operasyon yapıldığını aktaran Akar, şöyle konuştu:
"Büyük operasyon demek, 3 tabur ve fazlası büyük operasyon oluyor. Ortak çaplı operasyonlar da bir tabur iki tabur şeklinde yapılanlar onlar da 286. Bu manada toplam 370 operasyon, bu operasyonlar sırasında 1455 mağara/sığınak imha edilmez kullanılamaz hale getirilmiştir. İçindeki teröristlerle beraber. Burada dikkati çekmek istediğim konu, son zamanlarda bu terörist elebaşları özellikle uluslararası basına konuşmaya başladılar. Çok değişik şeyler söylüyorlar. Yakın zamanda sözde ele başlardan birinin söylediği şey şu, TSK’nın etkisini itiraf ediyor; ‘TSK çok yönlü saldırıyor' diyor. 'Açıkça söylüyorlar tek bir kişi bırakmayacağız diyorlar. Saldırılar gerçekten çok ağır’. diyor. Diğer bir elebaşı da 'PKK, YPG'ye dış destek devam ediyor.' diyorlar. Bunların PKK'nın YPG'den gittiğini açık açık söylüyorlar. Bir başka elebaşı da 'Avrupa ateşkes ilan etmeyeceksiniz, savaşı sürdüreceksiniz' diyor.' diyor. Bunları da bir tarafa koymak lazım. Sonuçta kim ne derse desin ne yaparsa yapsın 40 yıldan beri milletimizin başına bela olan bu terörü bitirmekte asil milletimizi kurtarmakta kararlıyız."
"HUDUTLARIMIZ EN ETKİLİ TEDBİRLE KORUNMAKTADIR"
Akar, "Şu anda 395 üs bölgesinde, bazı üs bölgelerimizde eksi 30 derece, 3 metre kar var. Çığ tehlikesi dahil, karla mücadele dahil tüm zorlu arazi ve iklim şartlarına rağmen Mehmetçik fedakarca görev yapıyor." dedi.
Diğer önemli bir konunun ise çok konuşulan hudutlar meseli olduğuna değinen Akar, hudutların güvenliğinin bir "namus meselesi" olduğunu söyledi.
Akar, "Hudut namustur diyoruz. Hudutlarımız şu anda en yoğun şekilde hem fiziki anlamda yapılan tesisle, tesisatla, hem de ilave gönderdiğimiz birliklerle olabildiğince yani gerçekten Cumhuriyet tarihimizin en yoğun günlerimizi yaşıyoruz. Hudutlarımız en etkili tedbirleri ile korunmaktadır." diye konuştu.
Hudutlarda alınan duvar, tel örgü, hendekler gibi güvenlik tedbirlerinden bahseden Hulusi Akar, "Çok ciddi bir mücadele var, çok yoğun teknoloji kullanılıyor, onun getirdiği bir başarı var. Bu rakamlarda da açıkça görülüyor. 1 Ocak'tan itibaren geçmiş veya geçerken toplam 99 bin 602 kişi yakalandı. 314 bin 586 kişi de engellendi. Yakalananların içinde 495'i terörist. Bunların da 248'i FETÖ-PYD, 92'si PKK, 4'ü DHKPC, 3'ü MLKP, 68'ü DEAŞ ve 36'sı da HTŞ mensubu." dedi.
Akar, bu kişilerle beraber çok miktarda kaçak sigara, uyuşturucu madde ve 1 milyon uyuşturucu hap ele geçirildiğini de bildirdi.
'TERÖR KORİDORU PARÇALANDI'
Suriye'nin kuzeyinde 2016'da başlayan ve başarı ile icra edilen Zeytin Dalı (2018), Barış Pınarı (2019) ve Bahar Kalkanı (2020) operasyonlarıyla terör koridorunun parçalandığına işaret eden Akar, "Oradaki kazdıkları kuyulara teröristler gömüldü." vurgusunu yaptı.
Operasyonların ardından yaklaşık 1 milyon Suriyelinin kendi istekleriyle o bölgelere döndüklerini belirten Akar, bunların 470 bininin de İdlib bölgesine gittiklerini söyledi.
Hulusi Akar, o bölgelerde gerçekleştirilen alt yapı ve üst yapı çalışmalarından da bahsetti.
Zaman zaman orada Rusların yaptıkları saldırılar olduğunu belirten Hulusi Akar, "Geçenlerde bir su deposunu vurdular. Orada İdlib'teki halkın hayatını son derece zorlaştırdılar. Zaten zordu, daha da zorlaştırdı. Bunun dışında çeşitli havadan bomba attıkları oluyor. Bunlarla alakalı arkadaşlarımız kendi muhataplarıyla Türk-Rus görüşme konuşma suretiyle bu konuda dikte veriliyor. İkaz ediyoruz, diğer taraftan da 30 Eylül'de Sayın Cumhurbaşkanımızın Sayın Putin'le yaptığı görüşmenin ardından ateşkes ihlallerinin ciddi şekilde azaldığını görüyoruz. Bizim temennimiz herkes yerinde dursun, ne zamana kadar anayasaya yapılıncaya kadar. Seçimler yapılıncaya kadar. Hem ABD ve hem Rusların daha önce yapılan mutabakatlara uymalarını bekliyoruz. Mutabakatın sürmesine, ateşkesin sürmesine istikrarın devamına katkı için çalışıyoruz." diye konuştu.
Çeşitli bölgelerden tacizler olduğuna dikkati çeken Bakan Hulusi Akar, bunlara karşı taviz verilmediğini misliyle mukabelede bulunulduğunu söyledi. Türkiye olarak kendilerinin istikrardan yana olduklarını vurgulayan Akar, ateşkesin de kalıcı hale dönüşmesini istediklerini bildirdi.
AZERBAYCAN BİZİM CAN KARDEŞİMİZ
Azerbaycan'daki gelişmelere değinen Milli Savunma Bakanı Akar, "Azerbaycan bizim can kardeşimiz. İki devlet tek devlet noktasından hareketle Azerbaycan'ın haklı davalarında onlarla beraberiz." ifadesini kullandı.
Bunun ötesinde amaçlarının bütün Kafkasya'da kalıcı bir barışın olması ve istikrarın sağlanması olduğunu dile getiren Akar, "Sayın Aliyev ve Sayın Cumhurbaşkanımızın birlikte Ermenistan’a uzattıkları barış elinin bizim dileğimiz, temennimiz Ermenistan tarafından anlaşılması ve tutulması. Bu fırsattan istifade edilmesi. Sadece mesele Azerbaycan Ermenistan değil, tüm bölgede, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, Türkiye, Rusya, İran bir bütün halinde oranın bir istikrar adası haline gelmesi." diye konuştu.
Azerbaycan ile ortak askeri çalışmaların sürdüğünü belirten Akar, ateşkesin kontrolü için Ruslarla beraber 30 Ocak'tan bu yana ortak merkez kurulduğunu hatırlattı. Akar, orada ateşkes ihlallerinin kontrol edildiğini belirtirken, "Olaya iyimser bakıyoruz. Gittikçe ateşkes ihlalleri azalıyor. İstikrar daha böyle kapsamlı hale geliyor. Dileğimiz temennimiz önümüzdeki günlerde çok daha istikrarlı bir durum ortaya çıkacak diye düşünüyoruz. Buradaki çalışmaların Türk Rus iş birliğinin başarılı olduğunu, ateşkesin devamlılığına katkı sağlandığımızı görüyoruz." dedi.
Mayın ve el yapımı patlayıcıların temizlenmesi noktasında Azerbaycan askeri ile birlikte çalıştıklarını aktaran Akar, buradaki barışın kalıcı hale dönüşmesinin hem Hazar'da, hem Karadeniz'de olumlu etkilerinin olacağını söyledi.