05.11.2021 - 07:01 | Son Güncellenme:
MEHTAP GÖKDEMİR, BAHAR ATAKAN Ankara - Millet İttifakı’nın iki lokomotif partisi CHP ve İYİ Parti’den son dönemde üst üste gelen farklı açıklamalar “ittifakın geleceğine” ilişkin “kriz” ve “gerilim” yorumlarına neden oluyor. Son olarak Suriye-Irak tezkeresine CHP’nin “hayır”, İYİ Parti’nin ise “evet” oyu vermesiyle ortaya çıkan ayrışma, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “HDP’nin parlamentoda olması çok önemli” sözüne karşılık, İYİ Parti lideri Meral Akşener’in “Biz, HDP’yi PKK’nın yanında konumlandırıyoruz; ‘HDP, PKK ile arasına mesafe koymalıdır’ diyoruz” ifadesiyle daha da belirginleşti.
Seçime doğru artar
Millet İttifakı’nın daha fazla genişleyip genişlemeyeceği tartışmaları sırasında yaşanan bu gelişme konusunda iki partinin kurmayları, “İYİ Parti ve CHP ayrı partidir ama güçlü ve sarsılmaz bir ittifak var” değerlendirmesinde bulunuyor. Ancak Ankara’da ittifak üyeleri arasında tabanlarına dönük “stres testleri”nin seçime doğru daha da artabileceği yorumu yapılıyor.
Ankara’da hem Cumhur İttifakı, hem de Millet İttifakı ortakları arasındaki ilişkiler sürekli mercek altında. Son haftaların gündemi ise 4 ortaklı Millet İttifakı’nın büyük ortakları, CHP ve İYİ Parti’nin ilişkisinin çıkmaza girmekte olup olmadığı. İki partinin ilişkisinin “testi” niteliğindeki olay sayısı son dönemde sıklaştı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, 8 Mart Kadınlar Günü’nde HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ile Akşener’i etiketleyerek yaptığı paylaşım İYİ Parti tarafından eleştirilmiş, ancak fazla uzatılmadan konunun üzeri kapanmıştı. Benzer şekilde Çanakkale’de Belediye Meclisi’nde iki partinin üyeleri arasındaki gerilim kamuoyuna yansımış, devreye yerel yönetimden sorumlu isimlerin girmesi ile dindirilmişti. Ancak Kılıçdaroğlu’nun, 4 Eylül 2021’de sosyal medya hesabından gençlere, “CHP iktidarının ilk 6 ayında gerçekleştirmek üzere 6 vaatte bulunduğu” videoya, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Cihan Paçacı’nın yaptığı “Kemal Bey (Kılıçdaroğlu) son dönem sürekli tekil konuşuyor” değerlendirmesi, iki partinin ilişkisine yönelik soru işaretini büyüten ilk gelişme olarak kayıtlara geçti. Devamı ise cumhurbaşkanlığı adaylığından, HDP’ye bakış ve tezkere oylamasındaki tutum farklılığının bir kaç hafta içerisinde ortaya çıkmasıyla geldi. Ağustos ayından bu yana da örnek olay sayısı arttı.
Cumhurbaşkanı adaylığı
Kılıçdaroğlu, 6 Ağustos’ta Cumhurbaşkanlığı adaylığına ismi geçen iki büyükşehir belediye başkanı, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu için “Belediye başkanlarının başarılarının sürekli olmalarını isteriz. Bir dönem daha devam etmeliler, elbette daha iyi yerlere gelebilirler” dedi. Bu ifade başkanların adaylığı konusundaki tartışmaya “son nokta” ve kendisinin adaylığının işareti olarak değerlendirildi. Akşener’in, İBB’nin 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamasında İmamoğlu’nu “Fatih Sultan Mehmet” benzetmesi ise Kılıçdaroğlu’nun koyduğu noktayı kaldırma ve İmamoğlu’nun adını gündemde tutmaya çalışma şeklinde yorumlandı. Akşener’in, 25 Ekim 2021’deki “Sayın Kılıçdaroğlu iki arkadaştan birini aday gösterirse ‘hayır’ demeyiz” ifadesi de bu yorumu güçlendirdi. Akşener’in “cumhurbaşkanı değil, başbakan adayı” olduğunu vurgulaması da bazı çevrelerde, “ittifak ortağının adayını belirleme gayreti” şeklinde değerlendirildi.
Suriye-Irak tezkeresi
En görünür ayrılık, tezkere konusunda oldu. İYİ Parti, milletvekili Durmuş Yılmaz hariç tezkereye “evet” derken, CHP “hayır” oyu verdi. CHP’nin kararı, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ın “muhalefet partileri için bir sınav” söylemi ile birlikte okunarak, iktidar kanadında olduğu kadar, CHP’den kopan isimlerin de tepkisini çekti.
Kılıçdaroğlu’nun önce 26 Ekim’deki grup toplantısında “Yabancı askerler Türkiye’ye gelip konuşlanacak, sen ‘gelsin’ diye el kaldıracaksın, söyle bakalım, milliyetçi sen misin biz miyiz?”, 28 Ekim’de de “Bana da diyorlar ki, buna evet de. Evet dersek Cumhuriyete ihanet etmiş oluruz” sözleri, milliyetçi tabana da sahip ittifak ortağı İYİ Parti açısından da “riskli” bulundu.
İYİ Parti kulislerinden, görüş ayrılığının “ittifakı bozacak bir konu olmadığı” yankılandı. Ancak İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, CHP’nin daha önce evet dediği tezkereye sonra hayır demesini eleştirdi, “Birinci tezkereye evet verip bugünkü tezkereye hayır diyenin durumu tartışılır” dedi. Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu da “Gerek CHP gerek İYİ Parti gerek AK Parti gerek MHP, kalkan eller memleketin menfaati için kalkmıştır. ‘Hayır’ diyen CHP için söylenecek bir söz de ‘Evet’ diyen diğer partiler için söylenecek söz de siyasetteki ana çizgiye uymuyorsa doğru değildir” değerlendirmesinde bulundu.
HDP’ye yaklaşım
İki partinin ilişkisi değerlendirilirken en çok bakılan nokta ise HDP’ye yaklaşım. HDP’nin bir süre önce siyasi partilere yaptığı ziyaretlerde İYİ Parti’ye gidip gitmeyeceği tartışılmış ancak İYİ Parti’nin mesafeli yaklaşımı görüldüğünde randevu talebinde bulunulmamıştı. HDP’nin CHP ziyaretinden sonra da ortak açıklama yapılmaması dikkat çekmişti. Kılıçdaroğlu, 6 Ağustos’taki açıklamasında HDP için “6 milyon oy alan bir partiyi düşmanlaştıramazsınız. Eleştirebilirsiniz, biz de eleştiriyoruz onlar da bizi eleştiriyor” demişti. Eylül ayında YouTube’da yayınlanan bir belgeselde ise HDP’nin parlamentoda olmasının önemini vurgulayarak, “Kürt sorunu çözmek için meşru bir organa ihtiyacımız var” ifadesini kullanmıştı. Kılıçdaroğlu son dönem konuşmalarında HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın ve Osman Kavala’nın tutukluluğuna eleştirilerini daha sık dile getiriyor. Akşener’in son grup konuşmasında “Biz, HDP’yi PKK’nın yanında konumlandırıyoruz” ifadesini kullanması ise, ortaklar arasındaki ilişkinin “HDP” boyutunu bir kez daha gündem yaptı.
‘Ayrı partileriz ama güçlü bir ittifak var’
İki parti arasında belirli başlıklarda farklı bakış açısı belirginleşirken, kulislerde bu durumun ittifakı bozucu bir noktaya doğru ilerleyip ilerlemeyeceği tartışılıyor. Her iki partinin kurmayları ise bu yöndeki sorulara aşağı yukarı benzer yanıtlar veriyor. “Millet İttifakı’nda kriz” yorumlarına karşı çıkan kurmaylar, “İYİ Parti ve CHP ayrı partidir ama güçlü ve sarsılmaz bir ittifak var” değerlendirmesinde bulunuyor. Her partinin kendi programları doğrultusunda açıklama ve icraat yapma hakkına sahip olduğunu belirten kurmaylar, her partinin hem kendi tabanına seslenmesi hem de başka partilerin seçmenlerini ve kararsızların oyunu alması gerektiğini belirtiyor. Tıpkı Cumhur İttifakı liderleri gibi, burada da iki liderin sık sık baş başa görüşmeleri, “ittifakın güvencesi iki lider” yorumuyla hatırlatılıyor. An itibariyle ittifakta bir sorun olmadığı vurgulanıyor. Ancak bir taraftan tabanlarını konsolide etmek isteyen partiler için stres testlerinin sayısı seçime doğru giderken her geçen gün artıyor.