SiyasetLeyla Zana'nın savunmasına da 5 yıl hapis istendi

Leyla Zana'nın savunmasına da 5 yıl hapis istendi

17.06.2008 - 11:43 | Son Güncellenme:

.

Leyla Zananın savunmasına da 5 yıl hapis istendi

KAPATILAN DEP'in eski milletvekili Leyla Zana'nın geçen yıl 21 Mart'taki nevruz kutlamalarında yaptığı konuşma nedeniyle 2 yıl hapis cezasına çarptırıldığı Diyarbakır 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi salonunda yaptığı savunması nedeniyle hakkında 5 yıl hapis istemiyle dava açıldı. İddianamede, Zana'nın bölgedeki gerilimi artırmak istediği belirtildi.

Diyarbakır'da geçen yılki nevruz kutlamalarında, "Kürtler'in 3 lideri var; Talabani, Barzani ve başkan Öcalan" diyen eski milletvekili Leyla Zana'nın bu konuşması nedeniyle Diyarbakır'daki 6'ıncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde bölücü örgüt propagandası suçundan 2 yıl hapis cezası verildi. Zana'nın duruşmada yaptığı savunma nedeniyle mahkeme heyeti hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

Diyarbakır Cumhuriyet Savcısı Dr. Sacit Yılmaz, Zana'nın bu savunmaları nedeniyle hakkında 3 bin 713 sayılı Terörle Mücadele Yasası'nın 7/2'nci maddesi uyarınca 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı. İddianamede, sanık Leyla Zana'nın 6'ıncı Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki karar duruşmasında 5 sayfalık yazılı savunma hazırlarken, şunları yazdığı belirtildi:

"Bilinmelidir ki, onyıllardır yaşanan çatışmaya rağmen Türk ve Kürt halkları karşı karşıya gelmemişse bunda sayın Öcalan'ın üstlendiği rol büyüktür. Bu rol onurlu, adil kalıcı barışın teminatıdır. Halkımız kendisini Kürt halk önderi olarak kabul ettiğini defalarca hem sözlü, hem de yazılı şekilde ifade etmiştir. Halkımız nezdinde nasıl Kürtçe konuşmak, 'Kürdistan' ya da 'Sayın Öcalan' demek suç değilse, bu davaya inanmak suç değildir. Öncüsüne sahip çıkmak da insani, vicdani, ahlaki ve siyasi bir sorumluluktur. Bu bağlamda 'PKK halktır, halk burada' sloganıyla sokaklara dökülen milyonlarca yurtdaşımızın çığlığından süzülen mesajı doğru okumak gerekir. Kürt halkının barış, özgürlük istemlerini terörizmle tanımlamak halkımızı incitmektedir."

Savcı Dr. Sacit Yılmaz iddianamesinde, bölücübaşı Abdullah Öcalan'ın terör örgütü PKK'nın elebaşı olduğunu, PKK'nın terör örgütü olduğu ve bunun gerek iç hukukta, gerekse uluslararası toplum tarafından kabul gördüğünü belirterek, Leyla Zana'nın eşi Mehdi Zana ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin verdiği Zana- Türkiye davasını da örnek gösterdi.

İddianamede, AİHM'nin Zana- Türkiye davasında "PKK'nın ulusal kurtuluş hareketini destekliyorum" dediği için mahkum edilen Mehdi Zana'nın bu cümlelerinin aşırı bir gerilimin bulunduğu Türkiye'nin Güneydoğu'sunda, PKK'nın sivillere yönelik olarak sürdürdüğü kanlı saldırılarla aynı döneme rastladığını, bu şartlar altında Diyarbakır eski Belediye Başkanı olan Mehdi Zana'nın PKK'ya destek vermesinin o bölgede zaten var olan patlamaya hazır durumu daha da körükleştireceği ve kullandığı ifadelerin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10'uncu maddesindeki düşünceyi ifade özgürlüğü kapsamında kalmayacağı yönünde karar verdiği ifade edildi.

İddianamede, son aylarda şiddet eylemlerini artıran mayınlı ve bombalı saldırılarda bulunan PKK elebaşı Abdullah Öcalan hakkında 'Kürt halk önderi' diyen Leyla Zana'nın mahkemedeki savunmasında PKK'yı savunmaya, örgütün silahlı mücadelesini haklı göstermeye çalıştığı, bölgedeki gerilimi artırmayı amaçladığı ve bu yolla yasa dışı örgüt propagandası yaptığı gerekçesiyle 5 yıl hapisle cezalandırılması gerektiği savunuldu.

Zana, hakkında bir süre önce 9 ayrı konuşması nedeniyle 60 yıl, ayrıca Londra'da yaptığı bir konuşma nedeniyle 5 yıl hapis istemiyle 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı. Zana ile ilgili açılan bu davanın da diğer dava dosyalarıyla birleştirileceği bildirildi.