18.08.2022 - 13:58 | Son Güncellenme:
Fatih YILMAZ/TOKAT (DHA)-
AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, bir dizi ziyaret için Ankara'dan kara yoluyla Tokat'a geldi. Kurtulmuş, ilk olarak Tokat Belediyesi Sosyal Tesisleri'nde basın toplantısı düzenledi. Kurtulmuş'un yanı sıra toplantıya Tokat milletvekilleri Özlem Zengin, Yusuf Beyazıt, Mustafa Arslan, Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu ve AK Parti Tokat İl Başkanı Cüneyt Aldemir katıldı. İlk olarak Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşı değerlendiren Kurtulmuş, "Bu bölgede bir an evvel savaş durdurularak onurlu ve haysiyetli bir barışın iki taraf için de temin edilmesinde tek aktör olarak Türkiye ortadadır. Hatta Dolmabahçe görüşmesinden sonra neredeyse bir görüşmeye kalmıştı. Zelenski ve Putin arasında yapılacak bir görüşmeyle savaş sonlandırılacaktı ama maalesef bazı güçler savaşın devam etmesinin kendi çıkarlarına olduğuna karar verdiği için maalesef savaş sonlandırılamadı. Ama o süre içerisinde dünyada sadece ve sadece her iki tarafla konuşabilen, çözüm üretebilen sadece Türkiye ortadadır" dedi.
'SURİYELİ GÖÇMENLERDEN BİRİNCİ DERECEDE ETKİLENEN TÜRKİYE OLDU'
Suriye'deki gelişmeleri yakından takip ettiklerini ifade eden Numan Kurtulmuş, "Suriye'nin bu noktaya gelmesinde, Türkiye ve Suriye arasındaki problemlerin ortaya çıkmasında asla ve asla Türkiye'nin en ufak bir olumsuz etkisi olmadı. Meselenin bu noktaya gelmesinde halkına karşı silahlarını kullanan ve halka büyük bir şekilde baskı ve zulüm yapan bir rejimin, kendi halkı üzerinde oluşturmuş olduğu etki ve onun sonucu olarak ortaya çıkan yaklaşık 10 milyona yakın Suriyeli göçmen meselesinden birinci dereceden etkilenen Türkiye oldu. Türkiye'nin etkilendiği birinci derece sorunlardan olan göçmen meselesini kalıcı, insani ve barışçıl bir şekilde halledebilmek için bu çerçevede görüşlerimizi ortaya koyuyor, adımlarımızı atıyoruz" diye konuştu.
'KUDÜS VE MESCİD-İ AKSA BİZİM KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR'
İsrail ile Türkiye arasındaki sorunların sebebinin Türkiye olmadığını ifade eden Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Mavi Marmara başta olmak üzere, Kudüs'ün mahrumiyetinin zedelenmesi başta olmak üzere, Filistinlilere yapılan birtakım baskılar ortada olmak üzere Birleşmiş Milletler'in bütün kararlarına rağmen yeni yerleşimci yerleri başta olmak üzere bütün gerilim konularının tamamı İsrail tarafından üretilmiş konularıdır. Eğer şimdi bir normalleşme olacaksa, Türkiye bu fikirlerini, haklı eleştirilerini yerinde tutmak üzere ve bu konularda İsrail rejiminden iyileşme adımları beklemek üzere bu sürecin normalleşmesine katkı sağlayabilir ama bu şu demek değildir; İsrail'in saldırgan, agresif, yayılımcı politikalarını Türkiye tasvip ediyor. Kudüs ve Mescid-i Aksa, bizim Türk milleti olarak kırmızı çizgimizdir."
'ADAY BELİRLEMEDEN KAÇMAYA VAKİTLERİ KALMADI'
Kurtulmuş, muhalefetin seçimlerdeki adayını hala belirlemediğine değinerek, "6 artı 1 bir masa var. Sürekli olarak bizim aylardır söylediğimiz bir şey var. Seçime gidiyoruz. Seçim yaklaşıyor, artık 6 artı 1 masanın aday tespit etmekten kaçma vakti kalmamıştır. Zaman gelmiştir, biraz daha oyalanırlarsa Yüksek Seçim Kurulu'nun seçim takvimi başladığında herhalde mecburen adaylarını gidip belli edeceklerdir. Demokrasi yarıştır. Tek kişiyle yarış olmaz. Yarış mutlaka iki kişi arasında, belki daha çok kişi arasında olması mümkündür. Dolaysıyla karşı tarafın bir aday belirleyememe sorunu olduğu görülüyor. Son günlerde biraz daha fazla ortaya çıkıyor. Başta şu mazereti söylüyorlardı. 'Biz adayı belirleyelim de onu kısa süre içinde yıpratırsınız, onun için adayı belirlememizi istiyorsunuz". Biz de onlara 'Ortada Tayyip Erdoğan var. 20 senedir Tayip Erdoğan bu kadar icraat yapıyor. Yıpranma endişesi taşımıyor da sizin aday 20 günde mi yıpranacak?' cevabı verince bir şey diyemediler" dedi.
'ORTAK FİKİRLERİ YOK'
Muhalefetin aday belirleyememesinin arkasındaki esas meselenin ortaya çıktığını ifade eden Kurtulmuş, "Aslında bir araya gelen 6 artı 1'lik bu partilerin ortak konularda, ortak fikirleri olmadığı artık ayan beyan ortaya çıkıyor. Güvensiz bir ortam içerisine geldikleri görülüyor ki, eğer iktidar olursak ne yapacağımızı belirleyecek temel konularda bir koalisyon protokolü şeklinde bir anlaşma yapalım, imzalayalım teklifleri gelmeye başlamıştır. Zaten bu milletin Cumhurbaşkanlığı sistemine geçmesinin temel nedeni birbirleriyle hiç anlaşamayan partilerin ortaya koyduğu koalisyonlar döneminden kaybettiği zamandır. Seçim yaklaştıkça sadece karşı taraftan aday ve fikir farklılıkları konusu ortaya çıkmıyor. 6 artı 1'lik masanın ayaklarının gıcırdamakta olduğunu artık millet tarafından da biliniyor. Kim rakip olacaksa çıksın, fikri bütünlük içerisinde, fikirler içerisinde bu mücadeleyi sürdürsün" diye konuştu.