SiyasetKılıçdaroğlu'dan istifa çağrısı mı?

Kılıçdaroğlu'dan istifa çağrısı mı?

30.10.2012 - 13:46 | Son Güncellenme:

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, CHP'nin Grup toplantısında Başbakan'a yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, "İnsanın hayatını hiçe sayan bir Başbakan olabilir mi? İstediğiyle, tankla, tüfekle gelsin" dedi. Kılıçdaroğlu Ankara Başsavcısı için de 'Savcı açıp önce açıp savcı ne demektir onu okusun. Sen Türkiye'nin savcısı mısın? Recep Tayyip Erdoğan'ın savcısı mısın?' diye konuştu.Kılıçdaroğlu'nun "Darbeden medet uman CHP'li olmaz" sözü CHP'de gözleri CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı'ya çevirdi. Adnan Keskin'in de Salıcı için "İstifasını alalım" dediği iddia edildi.Salıcı, 29 Ekim kutlamasında askerlere "Sizin korumanız gereken cumhuriyete biz sahip çıkıyoruz" diye seslenmişti.

Kılıçdaroğludan istifa çağrısı mı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, isim vermeden partisinin İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı’nın çelenkle anıta ilerlerken tören alanında bulunan askerlere, “Sizin korumanız gereken Cumhuriyet’e biz sahip çıkıyoruz” diye seslenmesine ilişkin, “Hiç kimse ama hiç kimse darbelerin arkasında duramaz, darbeleri savunamaz. CHP darbelerden en büyük zararı gören partidir. Darbeden medet uman CHP’li olamaz. Bunu herkes çok iyi bilsin” dedi.

Haberin Devamı

Partisinin TBMM Grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Korku aklın katilidir. Korkunun olduğu yerde baskı olur. Buradan söylüyorum, istediğiniz kadar baskı yapın, sizden kimse korkmayacaktır. Bütün barikatlarınızı yıkıp geçeceğiz” dedi.

-“NE ALMIŞSIN İSTİHBARAT, AÇIKLA BAKALIM”-

29 Ekim yürüyüşünün yasaklanmasına değinen CHP Genel Başkanı, “Biz diyorlar o bayramı niye yasakladık, istihbarat aldık diyor. Ne almışsın istihbarat, açıkla bakalım. Uludere’de açıkladılar mı? Orada da istihbarat almışlardı değil mi? Orada istihbarat aldılar 34 yurttaşımızı gidip öldürdüler. O emri veren Recep Tayyip Erdoğan’dır. 34 yurttaşın kanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yakasındadır. Beyefendiler istihbarat almışlar. Neymiş, toplantı. İstihbarat herhalde burada toplantı yapılacaktır, ne istihbaratı. İstihbarat sonrasında 34 kişinin daha hayatını kaybetmesi lazımdı ki polis görevini yapmış olsun. Orada da istihbarat aldılar, burada da istihbarat aldılar” dedi.

Haberin Devamı

-BAŞBAKAN’A HAKKARİ YANITI-

Başbakan’ın “Hakkari’de niye Türk bayrağıyla dolaşamadın” sözünü hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Bir şeyler söylemiş, Hakkari’ye biz gitmişiz, neden Türk bayrağı yokmuş Hakkari’de. Eğer bir ülkede bir ilde Türk bayrağı dalgalanmıyorsa Recep Tayyip Erdoğan sen hangi ülkede başbakanlık yapıyorsun. Kendisine dedim ki Sayın Başbakan gel beraber Uludere’ye gidelim, elimize Türk bayraklarını da alalım gidelim. Geldi mi, gelemez. Cesaret edemez. Ben oraya bütün engellemelere rağmen gittim. Sen oraya gidemiyorsun bile. Kendi beceriksizliğinin faturasını bize çıkaracak. Çocuklar okula gidemiyormuş. Sen başbakan değil misin, sen hangi ülkenin başbakanısın. Sen cumhuriyetin ne olduğunu bilmiyorsun. Senin bildiğin baskı senin bildiğin tehdit senin bildiğin şantaj, kusura bakma o da CHP’ye sökmez. Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir milli bayram yasaklandı. Bunu unutmayacağız. Tarihin bir not defterine düşeceğiz. Demokrasinin bir kara lekesidir. Halkına güven duymayan bir iktidarın kara lekesidir” diye konuştu.

Haberin Devamı

-“SEN KİMSİN BEN SENDEN İZİN ALACAĞIM”-

Başbakan’ın açıklamalarını sert sözlerle eleştiren Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

“Meclis’e niye gidiyormuşum, ilk Meclis’e. Ben Meclis’e giderken senden izin mi alacağım, sen kimsin, sen kimsin ben senden izin alacağım. Bu ülkede hiçbir yurttaş TBMM’ye ister eski ister yeni gelmek için senden izin almak gibi bir amacı da yoktur lüksü de yoktur. İstediği zaman gelecektir.

-“SENİN GİBİ KONJONKTÜR MİLLİYETÇİLERİ BİZ ÇOK İYİ BİLİRİZ”-

Türk bayrağı üzerinden edebiyat yapıyor, vatandaşı kandırmaya çalışıyor. 29 Ekim’de Türk bayrağı açmak isteyen gencecik çocuklar tekmelendi. Kalkmışsın Hakkari’den bahsediyorsun, Ankara’nın göbeğinde Ulus Meydanı’nda Türk bayrağını açmak isteyeni senin polislerin tekmeledi.Sen neden bahsediyorsun. Milliyetçilikten söz ediyor, senin gibi konjonktür milliyetçileri biz çok iyi biliriz.

Kendi cebini düşünen bir iktidar var. Bugün gene söylemiş, sizin kilonuz kaç demiş, valla bizim kilomuz hep aynı değişmedi, çünkü cüzdanımızda aynı. Ama senin kefeninde cep var. Cüzdanın her geçen gün şişiyor senin, elbette seninki farklı bizim ki farklı. Senin kilon farklı bizim ki farklı olacak.

Haberin Devamı

İçime sindiremediğim bir şey var. Erciş’e gitti, Atatürk İlköğretim Okulu’nun adını değiştirdiler, beyefendinin annesinin ismini koydular. Annelere saygı büyük, Allah rahmet eylesin diyorum. O annenin de hayatta olsaydı elini öpmekten de onur duyardım. Ama senin paran var, dünyanın en zengin başbakanlarından birisin. Adam gibi adamsan bir okul yaparsın annenin adını koyarsın biz de ona saygı duyarız.

Daha düne kadar yırtık pabuç ile siyasete girdiğini söylüyordun, yetmiyor mu bu servet. Annenin adına bir okul yaparsın, ismini koyarsın, herkes saygı duyar. Kusura bakma ama bu davranışın saygısızlıktır.

Ülkeyi yönetenlerin bir görevi vardır, halkı kaynaştırmak, halkı bölmek değil, inançlarına göre mezheplerine göre kimliklerine göre bölmek değil. Ama bunların görevi ülkeyi bölmektir. Bunların görevi halkı bölmektir.

Hala her şeyin sorumlusu CHP gibi gösteriyor, insan da biraz utanma olur. CHP sana doğru yolu gösteriyor. Hayır diyor, ben bildiğimi okurum diyor, bildiğini okursan önündeki duvarı göreceksin, çıkmaz sokağı göreceksin.”

Haberin Devamı

-“DARBEDEN MEDET UMAN CHP’Lİ OLAMAZ”-

“Cumhuriyet demek demokrasi demektir” diyen CHP Genel Başkanı, şöyle dedi:

“Cumhuriyet demek halkın kendi kendisini yönetmesi demek, cumhuriyet demek Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi kimsesizlerin kimsesi olmak demek. Cumhuriyet demek halk demek. Cumhuriyet demek bütün darbelere karşı çıkmak demektir. Hiç kimse ama hiç kimse darbelerin arkasında duramaz, darbeleri savunamaz. CHP darbelerden en büyük zararı gören partidir. Malvarlığımıza el kondu, genel başkanlarımız hapse atıldı, özgürlüklerimiz sınırlandı. Darbeyi şiddetle ama şiddetle reddediyoruz. Darbeden medet uman CHP’li olamaz. Bunu herkes çok iyi bilsin. Eğer bu ülkeye demokrasiyi biz getirdiysek ki onun için övünüyoruz o zaman övündüğümüz ilkelerin arkasında duracağız. Demokrasi ve özgürlüklerin arkasında duracağız. En büyük gücümüzün halk olduğunu, halkın değerlerine saygı olduğunu her CHP’linin bilmesini isterim. Gücümüz halktır, halka gideceğiz, halkla beraber yürüyeceğiz. Bizim görevimiz budur.”

-VATANDAŞLARA SESLENDİ-

Grup toplantısında vatandaşlara çağrıda bulunan CHP Genel Başkanı, şöyle devam etti:

“Buradan bir çağrı yapmak istiyorum. Türkiye’nin girdiği çıkmaz sokak bütün dünyanın önünde. Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidarının Türkiye’yi getirdiği nokta hem içeride hem dışarıda kaygıyla izleniyor. Buradan sesleniyorum. Türkiye’nin yeni bir iklime ihtiyacı var. Türkiye’nin barışa ihtiyacı var, demokrasiye ihtiyacı var, yeni bir iktidara CHP iktidarına ihtiyacı var. Onun için söylüyorum AKP’ye oy veren yurtsever vatandaşlarıma, işadamlarına, sanayiciye, esnafa, çiftçiye hepsine söylüyorum. Türkiye’yi getirdikleri nokta bu. Bir kişinin arzusu üzerine anayasa değişmez. Bir kişinin beklentileri üzerine siyaset oluşturulmaz. Açlık var bu ülkede, yoksulluk var. Beyefendi tutturmuş ben nasıl ve ne zaman cumhurbaşkanı olacağım. Yeni bir anlayışa ihtiyacımız var. Geçmişte hangi partiye oy vermişse vermiş bütün yurttaşlarım özgürce Cumhuriyet Bayramı’nı kutlamak için özgürce inançlarını yerine getirebilmeleri için özgürce düşüncelerini açıklayabilmeleri için basın özgürlüğünü sağlamak için mücadele edeceğiz. Yeni bir iklime yeni bir anlayışa yeni bir partiye ihtiyaç var o partinin adı CHP’dir.”

-KAMER GENÇ BİBER GAZIYLA GRUBA GELDİ-

Bu arada Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in grup toplantısında oturduğu sıraya biber gazı koyması dikkat çekti. Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Genç, “Ulus Meydanı’nda bize atılan biber gazı, vatandaşlar topladı bana verdi, ben de getirdim” dedi.