SiyasetKeşke derin devlet olsa!

Keşke derin devlet olsa!

23.01.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Sadettin Tantan: Eğer devlette çalışmış, sonradan kirli işlere bulaşmış kişiler kendilerini 'derin devlet' diye takdim ediyorlarsa buna karşı çıkmalıyız. Keşke derin devlet olsa da kendi aydınını öldürtmese. Hepsini koruma altına alsa

Keşke derin devlet olsa

YURT PARTİSİ GENEL BAŞKANI TANTAN'DAN ÇARPICI SÖZLER: SADETTİN TANTAN: 1980 öncesinde Türkiye'de ekonominin yüzde 80'i kayıt dışıydı, sağ - sol çatışması yüzünden insanlar sokağa çıkamaz vaziyetteydi. Bir ihbar telefonu gelmiş Emniyet'e, öyle yakalandı Ağca. Gümrükler yolgeçen hanıydı. Her türlü kaçakçılık yapılıyordu. DERYA SAZAK: 24 Ocak'ta Uğur Mumcu'yu anacağız. Mumcu, Papa suikastıyla ilgili önemli sonuçlara ulaşmıştı. Bakanlığınız sırasında Mumcu'nın katillerinin yakalandığı açıklandı. 1970'lerden bu yana işlenen siyasi cinayetlerin arkasındaki güçler ortaya çıkarılamadı. Neden? Ağca, Abdi İpekçi'yi 1 Şubat 1979'da öldürdü ve aynı yıl yakalandı. Özal, Mahmut Şekerciyan sistemini çökertene kadar döviz hareketleri illegal gitti. Şekerciyan'ın İsviçre'deki finans işlerinin arkasında CIA'ya kadar uzanan bir organizasyon vardı. Gün Sazak, Gümrük Bakanlığı sırasında bunlarla mücadele etti. Sazak'ın öldürülmesi ile İpekçi'nin öldürülmesi birbirinden ayrı olaylar değil. Mumcu yıllarca Telemen dosyasını yazdı. İbrahim Telemen silah kaçakçısı, konuşmak isterken intihar süsü verilerek öldürüldü. İç kavganın körüklenmesinde kullanılan silahlar gelirken devlette bunları seyredenler oldu. 'Sazak - İpekçi bağlantılı' - Sağ- sol çatışmasını 12 Eylül öncesinde belli insanların öldürülmesinde bir perde gibi algılamak lazım. Asıl neden bu insanların bilgiye ulaşmasından kaynaklanıyor. Sazak da gümrüklerdeki kaçakçılığın üzerine gidiyordu. Sazak MHP'nin ılımlı kanadındaydı, 'ideolojik' nedenlerden çok, gümrüklerdeki kaçakçılığı önlemek istediği için öldürüldü diyorsunuz öyle mi? - Halk olayları, şahısları tartıştı, sistemi tartışmadı, yasal eksiklikleri görmezden geldi. Ağca yakalandığında ne kadar bilgiye ulaşılabildi. Bu şahısların arkasındaki para hareketi izlenebildi mi? Ağca olayında Türkiye'nin en büyük kaçakçılarını görüyorsunuz. Bunları iyi incelemek lazım. Katillerin bir bölümüne ülkeyi yönetenler, başbakanlar 'Bunlar devlete yardımcı olan vatanseverler' diye arka çıkmadılar mı? Türkiye geçmişle hesaplaşmadı. Derin devlet yok! - Derin devlet diye bir şey yok! Böyle bir şeyi kabul ederseniz demokrasiye inanmadığınız ortaya çıkar. Devlette çalışmış, sonradan kirli işlere bulaşmış kişiler kendilerini "derin devlet" diye takdim ediyorsa buna karşı çıkmalıyız. Siyaset kirlendiği, illegal mekanizmalardan beslendiği için bunlara göz yumuluyor. Keşke derin devlet olsa da aydınını öldürtmese. Hepsini koruma altına alsa. Bütün gelişmiş ülkelerde devlet suç oluşmadan önleyici tedbirler alır. Türkiye de bunun altyapısını oluşturmalı. İllegaliteyi kabul etmiyorum. İsviçre polisi kaçakçılıktan yakaladığı Oral Çelik ve Abdullah Çatlı'yı Türkiye'den gelen emirle serbest bırakmış. Bunlar 'derin devlet'in günahları değil mi? - TSK büyük değişim geçirmiş vaziyette. Türkiye Şemdinli'deki olayı tartışıyor, peki itirafçılarla ilgili yasası var mı, yok. Türkiye itirafçıları 30 yıldır kullanıyor. Türkiye'yi kurtardığı şeklinde lanse edilen insanların hangi bütçeyi kullandığını niye tartışmıyor. Türkiye, Çakıcı dosyasında MİT görevlisinin Yargıtay Başkanı'nı ziyaretini yeterince tartışabildi mi? Hükümetle Parlamento niçin bir araştırma komisyonu kurmadı! Suç kimde, "derin devlet"te mi? Kontrgerilla yok muydu? Adnan Hoca korundu - Var. Adnan Hocacıları kim koruyor peki? zaman aşımından kurtardılar. Kim bunlar? Geçmiş dönemde bakan düzeyinde devreye girenler oldu. Ağca'yı koruyan bir sistem yok mu? Öcalan'ın tahliyesi - Ağca'nın gündeme getirilmesi bir başka kişinin serbest bırakılmasının alt zemini olarak mı hazırlanıyor, acaba İmralı'daki kişinin de aynı yoldan tahliyesi ilerde gündeme getirilecek mi? Ağca niye bırakılmak istenmiş olabilir? - Eski TCK'nın 125. maddesi farklıydı, yeni yasada oynamalar yapıldı. İmralı'ya yeniden yargı yolu açılmak isteniyor, o zaman Öcalan tek bir suçtan vatana ihanetten yargılanıp hüküm giyeceği için Ağca gibi dışarı da çıkabilir, hiç belli olmaz. Öcalan'ın tahliyesi mi? - Niye yapmadılar, sorgulamak lazım? Demirel hükümeti Mumcu'nun katillerin bulunmasını "namus borcu" olarak gördüğünü açıkladılar ama bir şey yapmadılar. Keşke olsa diyorum Türkiye'nin menfaatlerini koruyabilse bunlar başımıza gelmez. Bu kadar da yolsuzluk olmaz, şaibeli siyasetçiler iktidara gelemezdi diyorum. Niye "derin devlet yok", diyorsunuz? - Yapamayışının altında yatan neden, Türk sermayesi kimlikleşemedi. bu nedenle ülkesini ve halkını sahiplenemiyor. Zannediyoruz ki Türkiye'yi polis, asker, MİT koruyacak, bu yanlış. Koruyacak olan yurttaşıdır. İtalya Gladio'yu temizledi. Yunanistan, Portekiz, İspanya cuntalarla hesaplaştı. Türkiye bunu yapamadı. - Açsın, bu adaletsizlikle Türkiye yaşayamaz, çöker. Meclis yeniden soruşturma açamaz mı? Siyaset kirlenmişse - Meclis, gücünü kullanmalı. Ama siyasetçi temiz değilse olayların üzerine gidemez. Mumcu dosyasını ortaya çıkardığımızda 'bilgimiz yok' dediler. Susurluk'ta siyasetçiyi dokunulmazlık zırhı korudu. - İstihbarat güçleri, "Basına yansıyan faili meçhul olaylarla ilgili bilgimiz yoktur" dediler. Siyasetin yozlaştığı yerde emniyet de MİT de görevlerini tam yapamaz. Diyelim ki bilgiyi getirdiler, siyasetçiler uygulamış mı? Türkiye'de siyaset kirlenmişse o emir veremez aşağıya. Kim dedi, MİT mi? Ağca bir gün konuşacak - Bir gün konuşacak. Bir yerde çatlayacak, psikolojik çünkü. Mesih'im diye medyada yer bulmasa, duvar gibi kendisiyle hiç konuşulmayıp, itibarsız halde öylece bırakıp, görmezlikten gelinse kendisi konuşmak için çıldırır. Ağca'yı Papa suikastında kimler kullandı ona bakmak gerekiyor. Ağca'yı İpekçi cinayetinde tetikçi olarak kullananlar kaçırdı. Bu ilişkileri ortaya çıkaran Mumcu'nun failleri yakalandığı zaman Ankara'yı havaya uçuracak kadar patlayıcı yakalandı. Ağca niye susuyor? - Derin devlet olarak bakmayın, kirli işadamı, kirli siyasetçi, devletin içindeki kirli bürokratlar var. Yolsuzluk ekonomisinden beslenen suç şebekeleri var. Bunların bir kısmı kendilerini devletin üzerinde bir güç odağı haline getirmişler. Susurluk'ta ortaya çıkan buydu. Bunların üzerine gidilmeli. Mumcu suikastı 'derin devlet'in işi olamaz mı? İran dini eğitim verdi - Mumcu suikastında kullanılan aktörlerin bir kısmını yakaladık, ama yeterli değil. Bombacı olduğu söylenen Oğuz Demir, İran'a kaçtı. Tetikçileri yakalamak yetmiyor. Arka plandaki beyin gücünü yakalamadan suikastı aydınlatamazsınız. Olayın tümüyle çözüldüğünü söylemek zor. İçim rahat değil, arkasındaki güçler yakalanmadan rahat olamam ki... Umut davasında, ele geçirilen bazı sanıklar tatbikatta yer gösterip "Biz yaptık" demelerine karşın sonradan bu ifadelerini reddettiler. Mumcu cinayetini "Tevhid'i Selam" mı gerçekleştirdi? - İran'a gittiğimde muhatabımdan, 'yurtdışında savaşan Türklerle ilgili bilgi' istedim. Bosna'ya, Çeçenistan'a,gidenler hakkında devletin arşiv tutması gerekiyordu. 'Dini eğitim veriyoruz o kadar' dedi. Hizbullah operasyonunda ortaya çıktı ki, PKK'yı İran destekliyor. İran'dan kuşku duyulmuştu. Türkiye suç cenneti gibi Muammer Aksoy cinayetinde kullanılan silahı bir kanalın içinden çıkardılar. Ahmet Taner Kışlalı'nın arabasına konulan bomba düzeneğinin aynı olduğu şeklinde laboratuvar raporları var. UMUT operasyonu bunları ortaya çıkardı. Ancak Mumcu'yu katleden asıl güçler ortada yok. Mumcu suikastından yakalananların başka eylemlerle bağlantısı nasıl kuruldu? Tepki göstermek gerekiyor. Ceza adalet sistemi çökmüş, bunu adalet zemini üzerinde yeniden inşa edemezseniz, önünü alamazsınız. Türkiye bugün 'suç cenneti' olmuş. Hukuk zemininde yönetilemiyor. Böyle giderse adaletsizlikten parçalanır. Ne yapmak gerekiyor? Yalnız Mumcu'ya karşı değil ki, sokakta öldürülen gariban vatandaşa da ödemiş değil ki... Devlet, Mumcu suikastında topluma karşı 'namus borcu'nu ödedi mi? 1 Ocak 1941'de Sapanca'da doğan Tantan, Polis Enstitisü ve Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi, İşletme bölümünü bitirdi. İngiltere'de dil eğitimi gören Tantan, 1966'da komiser yardımcısı olarak göreve başladığı Emniyet teşkilatında, Eskişehir, Bursa, ve İstanbul'da Narkotik ve Asayiş Şubelerinde çalıştı.Giresun ve Tekirdağ'da İl Emniyet Müdürlüğü yapan Tantan, 1994'te emekli olarak ANAP'tan siyasete adım attı. Fatih Belediye Başkanı seçilen Tantan 57. hükümette İçişleri Bakanı olarak görev aldı. Partisinden istifa eden Tantan, Ocak 2002'de Yurt Partisi'ni kurdu ve 25 Ağustos 2002 tarihinde yapılan olağanüstü kongresinde genel başkanlığa seçildi. Tantan, evli, 6 çocuk ve 2 de torun sahibi. Sadettin Tantan kimdir?