Kadın dernekleriyle gergin toplantı
25.06.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Belirlenmesi Araştırma Komisyonu’na katılan kadın derneği temsilcileriyle AK Partili vekiller arasında tartışma yaşandı. Komisyonda konuşan Anadolu’dan Yeryüzüne Sivil Toplum Kuruluşları Vakfı Başkanı Serpil Balat, “İster 28 Şubat döneminde yaşadığımız başörtüsü yasakları gibi kamu tarafından gelsin, isterse özel yaşamda meydana gelsin tehdit, zorlama veya özgürlüğün rastgele bir biçimde kısıtlanması gibi eylemler kadına yönelik şiddet eylemidir” ifadelerini kullandı.
BAHAR ATAKAN Ankara - Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği Genel Koordinatörü Hilal Gencay, “İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilme kararından derhâl geri dönülmesini, sözleşmenin bağımsız kadın örgütlerinin katılımıyla eksiksiz bir şekilde uygulanmasını ve Türkiye’nin evrensel insan haklarına bağlı demokratik hukuk devleti çizgisine en kısa zamanda dönmesini temenni ediyoruz” diye konuştu.
‘Yok hükmünde’
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı Temsilcisi Gülsüm Kanat Dinç, “İstanbul Sözleşmesi gibi kadına yönelik şiddetle mücadelede en kapsamlı sözleşmeden kamuoyunda itibarsızlaştırmaya çalışılarak geri çekilmiş olunması sadece bu komisyonun varlığını değil devletin kadına yönelik şiddetle mücadele kararlılığını da sorgulatmaktadır. İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilmek, sözleşmenin temelini oluşturan eşitlik değerini tartışma konusu yapmak, kamuoyunu ikna etmek için LGBTI+’lara yönelik nefret söylemi üretmek ve bu yolla ayrımcılığı ve şiddeti teşvik etmektir. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına dair söz söylemeyen, bu kararın, kadınların hayatı açısından hayati sonuçlarını vurgulamayan bir komisyon bizim için yok hükmündedir” dedi.
AK Parti Muğla Milletvekili Yelda Erol Gökcan, “’Yok hükmünde’ demek çok nezaketsiz oldu”, AK Parti Sakarya Milletvekili Çiğdem Erdoğan Atabek, “TBMM’ye kimse ‘Yok hükmünde’ diyemez” derken diğer AK Parti’li vekiller de tepki gösterdi. Çalık, “Asla kadın haklarında bir geriye adım, geriye gidiş söz konusu olmadı. İstanbul Sözleşmesi’nden önce de böyleydi, İstanbul Sözleşmesi’nden sonra da bu kararlılık devam edecek” dedi.
